38. Bölüm (DÜZENLENDİ)

Start from the beginning
                                    

Normalde hiç olmayan şeylerin başıma gelmesinden hoşlanmadığı mı söylemiş miydim?

"Hay senin gibi ormanın da, varlığında ben!"

Sinirden yanak içlerimi ısırıp daha hızlı koşmaya çalıştım ancak sadece çalışıyordum çünkü artık önümü de görebildiğim söylenemezdi! Küfür edip ne kadar koşmak için kendimi zorlasam da fayda etmiyordu, artık koşmayı bırakın yürüyecek halim bile kalmamıştı... karanlık daha fazla üstüme gelip bedenimi sararken ayağım göremediğim bir şeye takılıp beni yüz üstü yere düşürürken Karl omzumdan düşüp yuvarlanarak benden birkaç metre ileri savruldu ancak benim gibi o da herhangi bir ses çıkaramamıştı.

Dudaklarım mühürlenmişti.

Görüşüm sıfırdı.

Etraf o kadar sessizdi ki tek duyabildiğim benim ve Karl'ın hızlı hızlı atan kalp sesleriydi...

Bir şeyin yaklaştığını ve bana dokunduğunu hissetsem de konuşamadım, bağıramadım, hatta karşılık bile veremedim.

Sadece durdum,

Bekledim,

Acizlik böyle bir şey miydi? Karşı koyamamak? Ben bu hayatta hep güçlü başlamıştım, şimdi ise kendimi hiç olmadığım kadar güçsüz hissediyordum...

Ve ilk defa korkuyordum, biri için değil kendim için...

Stephanie JOHNSON

Bu aptal kızıl kafa niye burada hala? Yani o kadar laf sokmamdan sonra bile hala burada nasıl durabiliyor ki? Hani soylu aile gururu, bu kızda zerre gurur yok! Püü böyle işin ben...

Serina bir saniye bile durmadan sorduğu sorularına devam ederek "Peki peki bu ritüelde kullandığını güneş suyunu önceden de kutsadınız mı??" dedi iri açık kahverengi gözlerini büyülterek ve bir sapık edasıyla büyük anneciğime bir adım daha yaklaştı. Pis soylu cadı, sıfatsız kızıl kafa, gurursuz kah-

"Serina canım torunum bu ritüeli arkadaşına sen anlatmak ister misin?" Büyük annemin sesi tüm düşüncelerime ara verdirince istemsiz elimdeki havanda dövdüğüm biberiye otlarını bir kenara bırakıp, tek kaşımı kaldırarak yerden kıçının üstünde duramayan Serina'ya baktım ve daha sonra büyük annemin beni uyaran iri yeşil gözlerine... zihnimden geçenleri duymuş bir ifadeyle yüzüme bakmasını tamamen umursamayıp kendimden emin bir şekilde yerdeki masaya doğru ilerledim.

Çok iyi bildiğim bu ritüeli şimdi bu gurursuz ve bilgisiz kızıl kafalı cadıya kendimi öve öve anlatacaktım! Her adımımda sırıtmam biraz daha artarken Serina benim gelişimle yüzünü buruşturdu ve iki elinide beni savuşturmak için sallayıp "Ay şimdi hatırladım bu ritüelde kutsamamız önemli değildi değil mi büyük anne Caterina?" dedi tüm yalakalığıyla gözlerinden kalp çıkartan Serina ve üstüne üstlük bu pislik büyük anneme, büyük anne mi demişti? Sağır olsaydım da keşkem duymasaydım bu sözleri!?

Seğirmeye başlayan sol gözümle beraber yumruğumu sıkarak "Bana bak içi boş kızıl kafa o büyükanneme aşkla bakan gözlerini hemen çek yoksa iki parmağım her an gözlerini çıkartmak için sana uçabilirler!!" deyip tehditkar bir şekilde işaret ve orta parmağımı bükerek gözlerini sokarmış gibi bir hareket yaptım. Çok salak değilse anlamıştır herhalde. "Aaa ama Stephanie o senin arkadaşın abartmıyor musun?"

Büyük annemin ikazıyla bu sefer tüm sinirimi tutmadım ve dişlerimi gıcırdatarak ona dönüp "Sen hele hiç konuşma Caterina, Serina gelir gelmez genç haline büründün ve her iltifatından popişinin kalktığını görebiliyorum!" dedim iyice gaza gelerek ve derin bir nefesle hiç duraksamadan bu sefer Serina'ya döndüm. "Ayrıca sende buraya neden geldiğimizi unuttun anlaşılan? Buraya Ciara'nın nerede olduğunu bulmak için geldik!!"

ANKA KIZ (ASKIDA)Where stories live. Discover now