~~ Sivri Kulak Günceleri serisinin ikinci kitabıdır. Kurgu bütünlüğü açısından öncelikle 'İçimdeki Sihir' adlı kitabın okunması önerilir. ~~
Gerçek ile büyünün raksı başladı.
Unutulan fısıltılar, silinen anılar, kayıp yoldaşlar ve acımasız görüler e...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Onu bu işin dışında tut." Yiğit gergin bir sesle konuştuğunda Suvilla çoktan terastaki koltuğuna kurulmuştu. Yumuşak minderler ile desteklenen sırtı vücudunu dik tutuyordu. Suvilla'nın yüzünde tatlı bir gülümseme oluşmuştu; dudakları parlak kırmızıydı ve siyah saçları omuzlarını süslüyordu.
Yiğit'ten uzak tutuyordu bakışlarını ama genç adam varlığını buram buram hissettiriyordu. Tek bir cümle kurmuştu Yiğit ve sonrasında akıllıca bir hamle yapıp kelimelerini yutmuştu. Suvilla boş konuşmaları sevmezdi çünkü ve bir kez bir şeye karar verdi mi hiçbir söz onu yolundan çeviremezdi. Beni tanıdığını görmek ne hoş, diye düşündü Suvilla oturduğu yerde hafifçe kıpırdanırken. Çünkü emri çoktan vermişti ve yakalanan diğer kişiyi görmek... kesinlikle eğlenceli olacaktı.
Sessiz bekleyiş fazla uzamadan nihayet koridor hareketlenmişti. Ayaklar zemine pat pat vuruyordu; Tearin'deki Parterkalılar sert mizaçlarını her bir detaya katmaya bayılırlardı. Güçlü adımlar, tok ve keskin ünlemler, asık yüzler... Korku her canlıyı sindirirdi ve korku güç demekti. Derken Suvilla'nın keskin kulakları başka bir ses daha duymuştu; can acısıyla inleyen bir dişinin fısıltı halindeki yakarışı ve neredeyse duyulmayacak kadar hafif olan adımları.
Yiğit'in yanında dişi bir elf mi vardı, diye düşündü huzursuzluk içinde. Yumuşak gülümsemesi sahteliğini belli edercesine çatırdamıştı ve koltukta biraz daha kıpırdandı. Kapılar açıldığında ise huzursuzluğu bir kat daha arttı; gelen, bir elf değildi, insandı ve kesinlikle çok güzel görünen bir insan. Saçları siyah dalgalar halinde omuzlarına dökülüyordu kızın ve Suvilla kendisini bir an için aynaya bakıyormuş gibi hissetti. Benziyorlardı, hem de çok. Aklına gelen düşünceler hem ruhunu okşamıştı Suvilla'nın hem de içini kızgın yağlar ile doldurmuştu. Acıyla karışık gurur...
Yiğit'in korumacı tavrı boşuna değildi; o, gelen bu kıza karşı kesinlikle bir şeyler hissediyordu ama Suvilla'yı kızın benliğinde yaşattığı da aşikardı. Sadece fiziksel olarak, diye düşüncelerine müdahale etti prenses. Benim güçlü karakterimin yanında bu kızın ezik duruşu ve silik enerjisi fark edilmeyecektir bile. "Edildi ama." Bakışlar kendisine dönünce kasıldı Suvilla; kaşları çatılmıştı. Farkına varmadan itiraz etmişti düşüncelerine, hem de sesli olarak. Yutkundu ve kendini hızla toparlayarak gözlerini odadaki her bir ferdin üzerinde gezdirdi. "Kız ve Yiğit dışındaki herkes odadan çıksın."
İkiletilmeyen emirler, Suvilla'nın sevdiği şeyler listesinde itibarlı bir sıradaydı ve emrindekiler neyse ki onu yeterince tanıyorlardı. Nihayet yalnız kaldıklarında su gibi akışkan bir hareketle ayaklandı Suvilla. Saçı arkasında uçuşmuştu ve Yiğit de kızın hemen yanı başına geçmişti. "Korumacı tavırlar," diye şakıdı Suvilla ve havaya ruhsuz bir kıkırtı saldı. "Güçsüz bir ırksınız neticede, hak veriyorum sana." Acıyan bakışlar atıp başını iki yana salladı. "Diyar'a ne çok insan uğrar oldu öyle değil mi?"
