İnsan Yuvası -Efe-

1.2K 143 115
                                    

Kırmızı renk, payet gömleğin ışıltısı gözünü gerçek anlamda kamaştırırken Efe uzun süren bir rüyadan uyanır gibi oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kırmızı renk, payet gömleğin ışıltısı gözünü gerçek anlamda kamaştırırken Efe uzun süren bir rüyadan uyanır gibi oldu. Yüz hatlarının kırışmasında pırıltılı kumaşın da payı vardı elbet ancak asıl sebep zihninde bir anda hortlayıveren boşluk hissiydi. Sanki biri devasa bir silgiyle ona sormadan zihninin üstünden geçivermişti. Başını iki yana silkeledi; yeşil bir cenneti andıran Finrol ormanının ortasındaydı ve mor gökyüzünün altında, pamuk şekerleri andıran bulutlarla dolu semanın elverdiği ölçüde güneşlenmeye çalışırken hissettiği bu ani rahatsızlık, oturduğu yerde hafifçe kıpırdanmasına neden oldu.

"Çok tuhaf." Eylül yüzü buruşurken avuç içini tümüyle şakağına bastırdı. "Az önce çok ciddi bir şey üzerine yoğunlaştığıma yemin edebilirim." Bombeli göz kapakları hala görünmesine rağmen koyu irislerle kaplı gözü şaşırtıcı derecede, belki tam da şaşkınlığının büyüklüğü kadar irileşti. "Gerçekten hemen az önceydi, saniyeler önce."

"Bazen böyle unutkanlıkları bende yaşıyorum, dert etme," diyen Öykü koluna çıkan üç çift kanatlı turuncu böceği nazikçe yere bıraktı. "Muhtemelen aklın düşündüğün olguyla bağlı farklı bir detaya kaymıştır, anlık bir unutkanlıktır. Tekrar hatırlarsın."

"Muhtemelen," dedi Eylül ve tatmin olmadığını belli eden bir tınıyla çınlayan sesi kısılınca küçük bir öksürükle genzini temizledi. "Ama ne olursa olsun unutamadığım bir durum var: Hayal'in kaybolması." Dalgınlaştı.

"Hayal'i kimse unutmuyor." Öykü teskin edici bir şekilde Eylül'ün çıplak omzunu sıvazladı. "Ne var ki beklemek zorundayız. Gliondel babasıyla konuşup buradaki asayiş birimlerini harekete geçirmiştir mutlaka."

"Asayiş birimleri ha?" Efe tıksırmayla gülme arası bir ses çıkardı. "Par-ter-ka, Öykü. Burada güvenliği onlar sağlıyor. Diyar'da kalıyorsak eğer onların yaşam tarzlarına adapte olmalıyız."

"Ve onların şeytani yaratıklarına..." Boynundaki kolyeyi parmakları arasında çeviren Eylül yüzünü buruşturdu. "O yaratıklardan biriyle karşılaşırsam bu kolyenin beni kurtaracağını hiç sanmıyorum." 

"Sale sınırdaki gözcü ve muhafız sayısının arttığını söyledi; merkezde kaldığımız sürece güvendeyiz demektir," dedi Efe, bir yandan da payet gömleğinin kolunu çekiştiriyordu; kumaş tenini kaşındırmaya başlamıştı. Ne var ki Gorgi'nin seçtiği parçalar Efe'nin kendisini Diyar'da bir yıldız gibi hissetmesini sağlıyordu. Sivri burunlu yaprak çizmesini beğeniyle süzerken, sızlanmamalıyım, diye düşündü. Arkadaşları arasında ondan başka kim bıyıkları olan bir kemer takardı ki?

"Biz güvendeyiz ama Ekin yerinde durmuyor." Öykü'nün hoşnut olmadığını belli eden bir sesi vardı. "Kaç saattir Yiğit'i de görmedim, umarım sadece uyuyorlardır."

"Aralarında olmamak dışlanmış hissettiriyor değil mi?" Kaşları bilmiş bir edayla kalkan Eylül kollarını kavuşturdu. "Ben buraya geldiğimiz andan beri bunu hissediyorum."

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Where stories live. Discover now