Parterka -Gliondel-

567 89 70
                                    

Gorgi, bir süre sessizce oturdu; minik ayakları havada sallanıyordu, eli ise hiç durmadan keşiş şapkasını arıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gorgi, bir süre sessizce oturdu; minik ayakları havada sallanıyordu, eli ise hiç durmadan keşiş şapkasını arıyordu. İçgüdüsel bir hareketti bu; kendine engel olamıyordu. "Leydi Hayal için yapabileceğimiz bir şey yok, onu anladım ama diğerleri güvende mi?" Gorgi simsiyah küreleri ile Gliondel'i süzdü. "Onlar ile özellikle de Lord Efejilatte ile konuşmayı çok seviyorum. Bana çok ilginç şeyler öğretebiliyorlar. Mesela hopurlar adında yeni bir şey öğrendim; kavge gibi içilen bir şey değil ama oldukça işe yarar. Herkese aynı anda ses iletimini sağlıyormuş. Devasa bir kelebek ve sayısız uzantıyla bunu biz de başarabiliriz." Sonra soluklandı. "Onlara zarar gelsin istemiyorum." Gözlerini kaçırmıştı.

"Onlara zarar gelmesini ben de istemiyorum ama tahtanın bir ucunda biz diğer ucunda da insanlar varsa seçimimiz baştan belli görünüyor." Gliondel parşömenleri dikkatle kıvırdı ve deri bir kesenin içine koydu. Sonra da keseyi kilitli dolabının içine yerleştirdi. Tam bu sırada havada tuhaf titreşimler baş göstermişti; arillerin yansılamaları gözlerinin önünde uçuşuyordu. İmanholar mutluluklarının kaynağını hava zerrelerine bulaştırmayı severdi; aril almak onları fazlası ile mutlu etmişti. Gliondel daha fazla beklemenin gereksiz olduğunu düşünerek ayaklandı. "Gorgi, Finrol'da ikamet eden tüm elf cinlerinin Yeşil Vadi'de toplanmasını istiyorum. On beş dakikaya hazır olsunlar olur mu?"

Gorgi'nin yüzü bir anda buz beyazı kesildi; şakaklarındaki kurumuş terler yerini tazelerine bırakmıştı. "Bir sorun mu var?"

Gliondel rengi atan Gorgi'yi bir süre süzdü. "Bu soruyu benim sana sormam gerekiyor sanırım, neyin var Gorgi?" Otoriter görüntüsünü bir maske gibi kuşanmıştı şimdi; elf cinini incitmek istemediği doğruydu ama gizli şeylerden hoşlanmadığı da bir gerçekti.

"Hiç," diye mırıldandı Gorgi; iri gözleri böcekler gibi iki yana kaçışıyordu. "Mila ile aramızdaki şey çok yeni ve elf cinleri ne zaman önlerinden geçsem beni parmakla gösteriyorlar. Hepsini bir arada görmek... Beni utandıracaktır."

"Sen asla utanan bir cin olmadın ki." Gliondel hayretle Gorgi'yi izliyordu. "Göze batan tüm farklılıkların ile gurur duyarsın sen ama merak etme; gizlediğin her neyse yakında kokusu çıkacaktır. İşte o zaman, giysi dolabım için Fuburoz esintilerini bizzat oraya gidip kendin getirmek zorunda kalırsın." Gorgi'nin ürkek gözleri karşısında iç çekti. "Şimdi... Elf cinlerini bir an önce Yeşil Vadi'de toplasan çok iyi olur."

Gorgi başını eğdi ve ışıklı yolu takip ederek gözden kayboldu. Çok geçmeden Gliondel de gizli bahçesini geride bıraktı. Şelale üzerindeki uzun köprüden geçmek yerine bahçeyi tercih etmişti. Gökyüzü koyu mora geçiş yapmıştı; ay güneşe üstünlük taslıyordu, gece çöküyordu. Hayvanlar evlerine çekilmişti ama orman elfleri festival ruhunu yaşatmak istercesine her yerdeydi. Saray bahçesinde olmasına rağmen merkezdeki hareketlilik ve gürültüyü Gliondel neredeyse duyabiliyordu. Finrol toprakları elf seli ile sarsılıyordu. Uçan arılar ve mölkurlar dört bir yana polen taşımaya devam ediyordu; duyuru tabelaları polenden neredeyse görünmez olmuştu.  Yolların iki yanına gerilen iplerden bayraklar sarkıyordu ve bu renkli iplere, geceyi canlandırırcasına ateş böcekleri dizilmişti.

RUH DÜĞÜMÜ (Sivri Kulak Günceleri-2)Where stories live. Discover now