21.BÖLÜM

820 144 40
                                    

       

  Baykuşların uğultusu, yaprakların birbirine değdiğinde çıkan hışırtı ve saçlarımı uçuşturan rüzgar ve ormanın dinginliği...

   Dafney'i eve bıraktıktan sonra Natasha'nın isteği ile ormana gelmiştim.Ama üstünde çok tuhaf kıyafetler vardı.Buluşmada bu paspalca şeylerimi giymişti yani? Nedenini bilmediğim bir şekilde gülüşmeye başladığımızda sırtımı ağaca yasladım ve derin bir nefes aldım.Doğa'nın kokusu gibi harika bir şey olamazdı.

Daha sonra işittim.Çok keskin bir sesti...

    Natasha beni kolumdan tutup çektiğinde korkmuştum aslında ama bunu dışardan belli etmemeye çalışıyordum.Sesi duyar duymaz benim kolumdan tutup ağaçtan uzaklaştıran Natasha sayesinde hayatta kalmıştım.Ağaca iki hançer saplanmış duruyordu.Bunu gördükten sonra birbirimize hayretler içerisinde baktık ve koşmaya başladık.

    Natasha çok sert adımlar atıyordu.Ayağındaki topuklular taşlara vurduğunda kırılmışçasına bir ses çıkarıyordu.Durup soluklandık ve etrafı kolaçan etmeye başladık.Karşımızda kızıl saçlı bir kadın belirdi.Simyah giyinmiş pantolonuna taktığı kemerin bölmelerinde hançerleri vardı.Ne yani bize saldıran bir kadınmıydı? peki amacı neydi? bize bakıp bıyık altı gülümsedikten sonra "hıh" deyip.Koşmaya başladı.Biz de tabii peşine takılmıştık.Kalbim duracakmış gibi olmaya başladığında soluklanmak istedim ama devam etmek zorunda kaldım.

   Bol taşlık bir bölgeye geldiğimizde kadın havada parendalar atmaya başladı.

Natasha kadına ardarda yumruklar, sallıyordu ama nafile hepsinden kurtulmayı başarıyordu.Tekrar başladık koşmaya.Kesilmiş ağıçların üstünden atlıyorduk.

   

    Ağacın arkasına pusmuş birini fark ettim.Natashayı tam çekecektim ki elindeki odun parçasıyla Natashanın karnına vurdu ve çimenlere kavuşmasını sağladı.Yuvarlanıp durduğunda ormanın karanlığında bir adam daha yüzünü göstermişti.Ayakkabısı ile Natasha'nın parmaklarını eziyordu.Hiçbir şey yapamıyordum.Sadece izliyordum.

   İri yapılı kısa saçları olan adam.Kızıl saçlı kadının elinden bir hançer aldı ve bana doğru koşmaya başladı.Sağ tarafımda yerde yatan Natasha birden doğrulup bana doğru koşmaya başladı.

    Natasha bana sertçe omuz atıp yuvarlanmamı sağladı.Kendini hançer'in önüne atmıştı.Beni kurtarmak için iri yapılı adam Natasha'nın omzuna sapladığı bıçağı çıkardığında bana doğru dönüp sırıtmaya başladı.Hançerin demirinde yansıyan yüzümü ve gözlerimden yaşlar akışını izlerken aynı zaman da yerde kanlar içinde yatıp bana doğru bakan Natasha'yı gördüm.

   Olduğum yerde doğruldum ve önüme gelen iki adama nefret dolu bir bakış attım. gözlerimden akan yaşlar rüzgara daha sonra çimenlere kavuşuyordu.Saçları dağılmış uzun saçlı adam elindeki baltayı çevirerek bana fırlattı ama ıskalamıştı ağaca saplanmıştı.Onu fırlattığında rüzgar'ın etkisiyle kulağımı sağır edecek bir keskinlikte ses çıkarmıştı.Ağaca saplandığında ağaçtan düşen parçalara bakarak yoluma devam ettim.Bu orman'dan nasıl çıkacaktım acaba?

   Bir anda kollarımı sıkı saran bir ip koşmamı kesti.İp sıkarken aynı zamanda beni birine çekiyordu sanki yerdeki çimenlerden gözümü kaldırıp.Acı çığlıklar atarak ip'in nereden geldiğine baktım.

YALANLAR KÖPRÜSÜWhere stories live. Discover now