YALANLAR KÖPRÜSÜ

5.BÖLÜM

                                       

 Koridordan tıkırtılar geliyordu.Matt ile oturduğumuz yerden kalktık ve tıkırtının kimden geldiğine baktık.Bu Simon'dı.Matt ile birbirimize baktık.Mavi gözlerini belertmişti çok komik görünüyordu.

"Sorun nedir? neden öyle bakıyorsun? beni kesicekmisin?"

"Hayır! kadın parfümü sıkmışsın."

"Ne olmuş yani."

 Biz konuşurken birden kapı kapandı.Bir an önce Simon takip etmeye başlamalıydık.Ceketlerimizi askıdan aldığımız gibi dışarı çıktık.Simon arabasına binmiş direksiyona bakıyordu.Biz de bunu fırsat bilip bir ağacın arkasına saklandık.

Kafama sürekli yaprak düşüyordu.Rüzgar saçlarımı savuruyor ve beni rahatsız ediyordu.Telefonumu cebimden çıkardım.Gellert ve Chris'e neredesiniz? diye bir mesaj yolladım.İki dakika sonra ikiside aynı anda yoldayım diye mesaj yolladılar.

 Simon bir hışımla arabadan çıktı ve kafasına bahçe duvarına koydu.Matt birden konuştu sesi tiz çıkmıştı.

"Ne yapıyor bu böyle?"

"Anlamadım."

 Yaklaşık beş dakika kadar sonra Chris ve Gellert gelmişti.Gellert Simon'ın onu tanımaması için camları kapatmıştı.Arabanın camları filimliydi.Böylece siyahlar içinde kaybolmuştu.Sıra bizdeydi görünmeden Gellert'ın arabasına binmeliydik.Bir an rüzgarda uçucağımı sandım.Chris Gellert'ın arabasına biniyordu.Simon ise arabada eğliyet kemerini takıyordu.

 Arabayı çalıştırdı.Geri geri çıktı ve gözden kayboldu.Koşa koşa Gellert'ın arabasına bindik.Ben öne matt arkaya chris'in yanına.Arabada klima çalışıyordu.Bu beni rahatlatmıştı.Simon ara sokaklardan giriyor.Bizde onu takip ediyorduk.Arabada derin bir sessizlik vardı.Taki simon'ın bir evin önünde durana kadar.Gellert arabayı durdu ve klimayı kapatıp camı açtı.Hepimiz simon'ın ne yapacağını izliyorduk.

 Arabadan indi pespembe kırık heykellerle dolu bahçeli evin kapısına gidip kapıyı tıkladı.Beş dakika sonra kapıyı bir kadın açtı.Chris arkada Gellert'ın koltuğuna bir tane patlattı.Matt garip duruyordu.

"Hey, senin derdin ne kas yığını? Neden benim koltuklara vuruyorsun?"

"Kusura bakma bu benim bugün birlikte olduğum kadın."

 İçimden, Oha! dedim.Kadın tahmin ettiğim gibi orospu çıkmıştı.Medyum falan olabilirdim belkide matt'e döndüğümde ağlıyordu.Onunla konuşmaya çalıştım.

"Matt ağlama dik durmalısın beni anlıyormusun?"

"Peki şöyle söylesem Gellert seni aldatsa ne yaparsın?"

"Aslında doğru ağlarım."

 Ardından Chris konuştu.

"Burda neler dönüyor böyle ne aldatması ne Gellert'ı hey siz öndekiler biriniz açıklasın."

Gellert arkaya dönüp "Sana ne oluyor? sana neden açıklayalım ki?"

 Bu cümleyi kurduktan sonra daha fazla ağlamaya başladı.Çok salaktım bugün salak salak konuşuyordum.Ama hiç bir şey belli değildi daha hem simon daha içeri girmemişti.Şuan matt'in üzülmesini istemiyordum.Tekrar önüme döndüm ve simon arabasına geri girmişti.Kadın ortalıkta gözükmüyordu.

"Hey! matt sorun yok kocan seni aldatmıyor."

"Ne?!"

"Aldatmıyor işte arabasına geri binmiş çok özür dilerim şüphe ettirdim."

"Aldatmıyor mu? Chris'in dediğine göre o kadın orospu olabilir.Büyük ihtimalle neden onu görmeye gitsin ki?"

"Ben bilemiyorum."

 Simon arabasına bindiği gibi gözden kaybolmuştu.Matt daha fazla takip edip üzülmek istemediğini söyledi.Biz de eve geri döndük.

 Matt direk odasına çıkmıştı.Moreli bozuk olmalıydı bir ara yanına gidip konuşmalıydım.Chris'e Gellert'la olan bitenleri anlattım.Mutluluklar dileyip gitti.

Çok güzel yalnız kalmıştım.Odama çıktım esen rüzgar perdeyi bir oyana bir buyana savuruyordu.Gidip pencerenin altında oturdum.Birden telefonum çalmaya başladı.

"Alo? kimsiniz?"

"Ben simon sem."

"Merhaba simon ne oldu?"

"Vereceğim adrese gelirmisin? seninle konuşmak istediğim şeyler var."

"Tabii."

 Adresi aldığım gibi yola çıktım ne diyeceğini merak ediyordum.Hala yolları tam bilmiyordum bu yüzden insanlara sorarak ilerliyordum.

 Yaklaşık yirmi dakika sonra verdiği adrese gelmiştim.Hava kararmıştı.Ve önümde siyah bir villa duruyordu.Simon'ın bir evi daha mı vardı yani? Kafama yukarı kaldırdım.Yıldızlar çok güzellerdi.Parıldıyorlar.Yavaş adımlarla eve doğru ilerledim.Kapıyı tıklattım ve simon ben kapıyı tıklatır tıklatmaz kapıyı açmıştı.

"Yalnız simon fazla kalamayacağım Gellert ile randevum var."

"Demek Gellert ha? o çocuğu nasıl kendine tav ettin?."

"Neden bahsediyorsun sen?"

"Sem buraya kadarmış artık bitti."

"Ne bitti neden söz ettiğini anlayamıyorum."

"Kocamın aklını çelip beni takip ettirdin.Az kalsın yakalanıyordum."

"Bu bir itiraf! seni lanet olasıca bunların hepsini matt'e anlatacağım!"

Sakin bir ses tonuyla "Anlatamazsın."

"Nedenmiş o?"

"Sırrını biliyorum."