36.BÖLÜM

432 128 48
                                    

                                                                  Chris&Matt

   Chris pispis sırıttı.Matt'i belinden yakalayıp kendine çekti.Parmaklarını saçarının arasından geçirdi Matt'in, ağladığı yıldız gibi parlayan kirpiklerinden belli oluyordu. "Üzülme artık.Matt!"  Matt'i hareketle öptü.Chris destek almak için Matt'in  kaslı kollarına tutundu.Matt dudaklarını çekti."Sen nasıl oluyorda, üzülmüyorsun?"  Chris ayrıldı.Arkasını dönüp, tavandaki tozlu avizenin içine elini soktu, eli duvara gölge şeklinde yansıdığında yüzünde güller açmıştı. "Çünkü, sana yanlar söyledi ve se-" Matt gözlerini kocaman açtı. " Beni ondan daha mı çok seviyorsun yani?!" Chris tereddüt etmeden, çıplak ayaklarını ipeksi halıya sürterek Matt'in yanına gidip elleriyle suratını kavradı. "Tabii ki." Chris, Matt'i tekrar tutkuyla öperken, "Bu iş yatakta son bulacakmış gibi ama ben açım, ben açken olamaz." Chris elleriyle kendini yelpazeledi...

   "Dışardan mı söyleyelim? evde mi yapıp yiyelim?" Matt,Chris'in seçenekleri karşısında cıyakladı."Ne demek? dışırdan söylemek? tabiki ben yapacağım." Chris varaklı komidinin üzerindeki radyoyu çalıştırdı.Anteniyle oynayıp net bir ses çıkmasını sağladı.Matt ruhuna işleyen melodi ile Chris'in kucağına atıldı.Matt'i bir bebek gibi selamlarken odadan uzaklaştılar...

                          

                                                         James&Gellert

  James bembeyaz masaya kollarını dayamış Gellert'ın söyleyeceklerini merak ederken aynı zamanda boş masaya zarif hareketlerle tabakları fırlatarak, masayı donatmasını izliyordu.James, Gellert'a bakarak tek kaşını kaldırdı.Eğleniyor gibiydi;

"Beni buraya neden çağırdın? benden nefret ettiğini sanıyordum." Gellert kuru bir sesle,

"Ayrıldığınıza göre."  James şaşırdı.

"Nereden biliyorsun?"  Gellert iç çekerek oturdu.James'e salatadan'da al işareti yaparken konuşmaya başladı. "En büyük izleyici, hayranlarınızdanım." James konuya fazla girmek istemedi.İncelerse sinir olacağını tahmin edebiliyordu.Atıştırıp konu değiştirdi. "Asıl soruya cevap alamadım." Derken yumuşaktı.Gellert bol çiçek desenli tabağa çatalı sertçe batırırken, " Dost olmak." James kuru bir mırıltıdan sonra güldü, " Dost mu?" Soluklandı. " Sen eski sevgililerinin eski sevgilileriyle dost mu oluyorsun?" Gellert lütufkar bir edayla James'e süzdü."Potansiyel olarak ayrıca sen hoşuma gidiyorsun." James sezar salatasından tabağına alırken, kirpiklerinin arasından Gellert'a baktı."Benim sevgilim var." Gellert çiğnemeyi bıraktı zorlukla."Bu ne hız."

 James'in, nefesı durdu...Ayağa kalktı.Gellert ağzındaki lokmayı yutarken,"Nereye?!"  James oldukça kısık bir sesle "Bu konuşma saça bir yere doğru gidiyor." Gellert asıl konuya geçiyordu.Çatalını arkasındaki ahşap masaya dayarken iz olmasından korktu.Yerinde dikleşti...

YALANLAR KÖPRÜSÜDonde viven las historias. Descúbrelo ahora