24.BÖLÜM

667 137 20
                                    

               24.BÖLÜM.

"Hmm...Bu köprüde böyle bir soru."

"Hemen cevap vermek zorunda değilsin."

"Baksana aslında hemen vereceğim."

"E-e-evet."

"Hayır."

  Gülmeye başladı.Ama sinirden güldüğünü biliyordum.Alaycı bir tavır alarak.

"Başka biri mi var?" Dedi ve sırıtmayı sürdürdü.Köprünün ipini iyice avuçladım, diğer elimi aşağa doğru serbest bırakı sıktım."Bu seni ilgilendirmez."Aslında ilgilendiriyodu."Lanet olsun! bir günde ne değişti he? söylermisin? sen ne yapıyorsun böyle? ne halt yediğin belli değil!" Gözlerinden ateş fışkırıyodu.Göz kapaklarımda yaşlar birikmişti, ama ağlamayacaktım.Belki fark etmemiştir diye elimi suratıma götürmüyordum.Olduğum yerde dikleşerek."İşte bu yüzden." Dedim.Arkamı döndüğümde kolumu tutarda gitmeme izin vermez diye düşünmüştüm, ama öyle olmamıştı.Sanırım artık gerçekten bitmişti.

^ ^

 Dafney kapıyı açtığında artık dayanamamıştım ve ona sımsıkı sarılıp ağlamaya başlamıştım.Dafney'e olanları anlatırken ona değilde büyüleyici manzaraya bakıyor.Az önce elime tutuşturduğu peçeteyle narin narin göz yaşlarımı siliyordum.Sehpanın üstünde ki sürahide ki suyu bardağa doldururken bardakta kendimi gördüm.Çökmüştüm.Kibirli bir gülümsemeyle bardağı bana uzattı.

Suyu zorlukla yutup soru sordum .

"Ne?!"

"Ah! unut gitsin bence zaten ben senin Gellertla aşkına inanmamıştım."

"Bizi birlikte görmedin bile."

Dafney omuz silkerek."Bence senin biraz kafanı dağıtmana ihtiyacın var.Madem onu seviyorsun neden matt'le yattın?" Sorgularca.

"Haklısın aslında."Gözlerimi devirdim.

"Hey! gözlerini bir daha devirirsen seni yere yatırıp pataklarım.Ben banyoya gidiyorum birazdan dönerim."

  Uysallaşmış halde dafney'e bakıp gitmesini bekledim.Oturduğum yerde doğrulup James'i görmek için merdivenleri çıkmaya başladım.

 Kapının açık olduğunu gördüğümde heyecanımı bastırarak karşısına çıkmaya hazırlandım.Üstümü başımı kontrol ettim.Aslında bu surat olduğu sürece üstüme baksam ne olacaktı ki?

Tanrım!

Hayır...

James kumral bir çocuğun çenesini tutmuş öpüşüyorlardı.Beni gördüklerinde öpüşmelerine ara verip baka kaldılar.Omuzlarımı silkerek."Özür dilerim." Dedim ve odadan ayrıldım.Gözlerim bir kez daha yaşlanmıştı bu sefer etrafı bulanık görmeye başlamıştım.Dafney ortalarda yoktu.Oturdum ve toparlanmaya çalıştım.Cebimden çıkardığım cep telefonumu kontrol ettim.Şarj edilmeye ihtiyacı vardı bu yüzden mesajları ve çağrıları kontrol etmeden önce , Sehpa'nın üstündeki şarj aletini alıp fişe takmak zorunda kaldım.Ara sıra bir inlemeyle ağlamak geliyordu içimden...

 Telefondan kafamı kaldırıp Dafney'e baktım.

"Dafney? çok güzel görünüyorsun nereye böyle?" dedim gözlerimi kocaman açarak.

YALANLAR KÖPRÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin