YALANLAR KÖPRÜSÜ

1.BÖLÜM

                            

 Kapı sarsıldı.İçeri giren uzun sarı saçları ve mavi gözleri ile christi.Uzun bir süre beni süzdükten

sonra yanıma gelip oturdu.Annem beni doğurduktan sonra ölmüş babam ise geçen sene geçirdiği

trafik kazası sonra ölmüştü.Babamın ölümünün ardından amcam chris bana bakmaya başladı ve benim

hakkımda bilmeniz gereken en önemli şey eşcinselim.

 Bugün doğum günüm ve benim dünyadaki en mükemmel ve anlayışlı amcam beni bir gay bara götürecekti.

Gay bara ilk kez gidecektim.Orada benim gibi birsürü insan olacaktı ve çok heyecanlıydım.

"Altına bir şey giysen iyi olur."

"Aaa aman tanrım!"

"Bu arada akşam için hazırlanmalısın belki orada biriyle tanışırsında şu asla olmayacak Matt Bomer ilişkini unutmuş olursun."

 Evet benimle ilgili bilmeniz gereken en önemli ikinci şeyide öğrenmiş oldunuz.Matt Bomer yaklaşık 4 senedir onunla ilgili hayaller

kurar dururum.Chris odadan çıktıktan sonra komidinin üstünde annem'in bana hamileykenki fotoğrafı duruyordu.Bir o fotoğrafa birde

camdan dışarı bakıyordum.Dışarda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.Gözlerimden yaşlar akıyordu.Siliyordum ama ardı arkası kesilmiyordu.

Kendimi topladım ve dolabımı açıp akşam giyeceklerimi hazırladım.

 Kapalı kapım aralandı chris gelmişti.Üstüne giydiği mavi gömleğin altında kasları belli oluyordu.

 "Hazırmısın?"

 "Hazırım çıkabiliriz."

 "Tamam.Biliyorsun içeri girmeyeceğim seni bırakıp biraz etrafta dolanırım."

 "Peki."

 Evin kapısını kilitledikten sonra arabaya bindik.Yağmur durmuştu ama arabanın camlarında yağmur lekeleri oluşmuştu.

Chris bu konuda çok hassastı.Bir an için arabadan inip camları silmesinden korktum.Çünkü bir an önce bara gitmek istiyordum.Gerçi aynı zamanda heyecandan

ölecektim sanki! Arabayı çalıştırdı.

 Bara gelmiştik chris sırtıma vurdu.Nedenini anlamamıştım.İçeri girdim kalbim küt küt atıyordu.Sanki bayılacaktım.

İçeri girdiğimde koku beni yok etmişti.Birbirleriyle elleşip dans edenler,bir kenarda öpüşenler...

 İçeceğim içkinin adını söyledikten sonra etrafıma bakındım.Demin bir çocuğu köşeye sıkıştırmış orasına burasına elleyen o adam bana doğru geliyordu.

Tedirgin olmuştum.

"Selam."

"Selam."

"Adın nedir?"

"Brandan"

"Bende Michael dans etmek istermisin?"

"Oh, hayır!"

"İstersen dışarıda çıkabiliriz nedersin?"

"Olur.Kokudan bayılacağım."