42.BÖLÜM

320 127 25
                                    

42.Bölüm...

Sem

 Yatakta doğruldu.Sırtını beyaz elmas taşları olan yatak başlığını vererek, gözleri kapalı bir şekilde rahatlama hareketlerini tamamladı.Esneyip, gerindikten sonra gözlerini klasik dizayn edilmiş, yatak odasında açtı.

 Karşısında gördüğü şeye inanamayıp, gözlerini ovuşturup tekrar tekrar baktı.Siyah renkteki saçlarını jole yardımı ile geriye atmayı başarmış, yemyeşil gözlere sahip, elmacık kemikleri yüksek bir adam karşısında duruyordu.Adam'ın gözleri kapalı kafası gardolop'a dayalıydı.Sem yataktan hızlıca kalkıp adam'ın yanına koştu.Boynuna boğulacak şekilde sıktığı, mor atkıyı çıkarıp yatağın üzerine fırlattı.Adam'ı ilk olarak nazik tokatlarıyla uyandırmaya çalışsada işe yaramadı.Ellerini adam'ın omzuna götürüp iyice sarstı.Adam irkilerek gözlerini açtı.

 Buraya neden geldiğini hatırlaması biraz zor olmuştu.Kafasını yasladığı yere baktıktan sonra temkinli bir şekilde ayağa kalktı.Sem, adam'ın yanında epey bir kısa kalmıştı.Sessizliği bozan Sem oldu.

"Bütün bu insanlar nerede?"

Adam uzun bir süre sustuktan sonra Sem'e dönerek cevap verdi."Bilmiyorum!"

"Nasıl içeri girdin?"

Cam'dan içeri giren güneş Adam'ın saçlarını parlak ve muhteşem gösteriyordu."Ben n-nele-r-r oluyor anlay-yam-mıyorum.Arkadaşlarla bir gece gezmesindeydik.Telefonuma bir mesaj geldi.Cebimden çıkarır çıkarmaz, arkadaşlarımın kaybolması bir oldu.Daha sonra karanlıktan gelen-"

Sem sözünü kesti."Sesler duymaya başladın."

Beş tur koşmuşçasına nefes nefese"Nereden biliyorsun?"

"Çünkü aynı şey banada olmuştu.Karanlıktan gelen sesler.Tahmin ettim."

"Evet.Koşmaya başladım.Bu apartmanın kapısının açık olduğunu gördüm.Giriş kapısını kırdım ve içeri girdim.Sonra seni gördüm.En azından birinin yaşadığını görmek içimi rahatlatmıştı."

"Sonrada uyuya kaldın."

Natasha

 Natasha tırnakarının içine işlemiş avucuna yapışmış örümcek ağlarını temizlemeye çalışırken, bu meret'in geldiği meteryal dolabından uzak duruyordu.Sağ avucunda gözlere daha iyi bakmak amacıyla kullanılan kalem şeklinde ışık saçan bir alet vardı.Küçükte olsa etrafı görmesini sağlıyordu.Son günlerde gözleri sürekli battığı için doktora görünmeye karar vermişti.Ne olduğunu bilmeyerek elektiriklerin kesilmesiyle, etraftaki insanların kaybolması bir olmuştu.Muayne edileceği odadan çıkarak etrafa göz gezdirmeye başladı.Hastalar,hemşireler hiçbiri ortalıkta yoktu.Natasha'nın kafasında git gide çok fazla soru işareti oluşuyordu.'Ölmüş olsalar bile cesetleri neredeydi?' 

 Hastane koridorunda ilerlerken sürekli ayağına takılan iri çizgili gömlekler ve pantolonlar oluyordu.

"Y-yard-dım E-ed-d-in!" Natasha etrafına bakındı.Zorlukla çıkan bu sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.Yaşlı bir adam'ın sesiydi bu sağ avucundaki aleti koridorlara gezdirmeye başladı.Işığı yanan bir oda fark ettiğinde, hızlı adımlarla ilerledi.Yine bir giysiye takılmaktan korkuyordu ki, böyle bir şey gerçekleşmeden odaya varmıştı.

YALANLAR KÖPRÜSÜWhere stories live. Discover now