YALANLAR KÖPRÜSÜ

53.BÖLÜM

Justin & Dafney & Matt & Sam

Matt, hızla ameliyathaneye doğru koşan doktoru gür sesi ile durdurup kendisine bakmasını sağladı.Göz göze geldikten bir süre sonra Matt, cümlesine kekeleyerek başladı."Doktor bey içeride neler oluyor?" Doktor, bir süre olduğu yerde Matt'e baktıktan sonra "Elimizden geleni yapıyoruz." Demekle yetindi..Sam , boş gözlerle etrafa bakmayı sürdürürken, Matt ameliyathaneye giren doktorun ardından bağırmaya devam ediyordu."Justin iyi mi?!" Dafney, hiçbir soruyu cevaplayamaz hale gelmişti. Her geçen saniye içinden bir şeylerin öldüğünü kötü bir şekilde fark ediyordu..

-

"Hocam, durum nedir?" Doktor, bilgisayar ekranındaki düz çizgilerden oluşan tabloya baktı. "Ritim yok.Adrenalin iğnesini yapın! Hızlı olun biraz." Hemşire sesini bu denli yükselten hocalarını dinleyerek serum kablosuna şırınganın iğnesini sokarak yavaş yavaş adrenalin sıvısı verdiler."Yine ritim yok.Defi hazırlayın!" Doktor, beyaz maskesini düzelten hemşireyi kenara ittirdi. "Çekil!" Birbirine sürttüğü cihazı Justin'in göğsünün üstüne bastırdı.Yatak sarsıldıktan sonra tabloda ritmin olmadığını gören doktor, "Ritim yok.Son kez arttır!" Diye bağırdı. Doktor ve oda da gereksiz dolanıp birbirlerine dehşet içinde bakan hemşireler şaşkındı.Doktor'un sesi oda da soğuk bir ölüm gibi yankılandı.

"Hastayı kaybettik."

Dafney, ameliyathane kapısını açıp önüne çıkan hemşireyi bir kenara savurdu.Herkesin suratına anlamsız baktıktan sonra Justin'in yatağının kenarına ilişti.Elini sıkı sıkı tuttuğunda ağlamaya başladı.Her cümle kuruşunda üzüntüsü sesinden belli oluyordu."Justiin.Hayır,hayır." Dafney, ani bir hareket ile doktorun omzuna vurdu.Kendini kaybediyordu.Oda da avazı çıktığı kadar ağlayarak bağırmaya başlamıştı. "Bir şey daha yapın. Ne olur! Bizi duyuyor! Yalvarırım, bırakmayın!"

"Hanımefendi, inanın elimizden gelen her şeyi yaptık." Dafney, olduğu yerde debelenip doktor'un suratına ağlayan masum bir yavru kedi gibi bakmaya başladı."Hayır, hayır yapmadınızz! Elinizden geleni yapmadınız! Lütfen bir kere daha yapın! Ne kaybedersiniz?! Beni duyuyor biliyorum.Yalvarırım! Lütfen!" Doktor, defi'nin başında duran hemşirenin ismini söyledi."300'e şarj et." Cihazı tekrar birbirine sürttü ve Justin'in göğüsünün üzerine bastırdı. Ritim'in gelmediğini gören Dafney , yere yığıldı."Hayır Justin, hayır.Daha birlikte geçireceğimiz çok fazla gün var.Acısıyla tatlısıyla her şeyi ile o senin hayatın.Beni duyuyorsun biliyorum.Bak annen yolda hayranların senden haber bekliyor.Bizi bırakma ne olur! Ne olur anneni bırakma." Elini Justin'in saçlarında gezdirdi."Beni bırakma." Doktor, bilgisayar ekranına odağını çevirdiğinde ritmin yavaş yavaş geldiğini fark etti. "Aman tanrım yaşıyor geri geldi." Dafney, göz yaşlarını elinin tersiyle silerek Justin'in yanağına bir öpücük kondurdu."Enjeksiyonu hazırlayın."

-

5 Gün Sonra...

Justin & Sam & Dafney

Justin, merdiven basamaklarına sol eli ile tutunurken sağ eli ile telefonunu montunun iç cebine yerleştirdi. Dafney, Justin'i gördüğünde kahvesini masanın üzerine bıraktı ve bir an için gözlerini deniz manzarasından ayırıp Justin'e odakladı."Ah, Senin dinlenmen gerek neden kalktın?" Justin, dikişli karnına ellerken gözlerini Sam'e devirdi."Sam ile bir şey konuşmam gerekiyor." Dafney, koltukta Justin'in oturabilmesi için yer açtı ve eli ile oturması için işaret etti. Justin, bordo renkteki koltuğa yavaşça yerleşti.