57.BÖLÜM

90 122 11
                                    

Sam & Matt & (Nina)




Sam, parti hazırlıklarından kendini uzaklaştırmış. Keyif kahvesini içerken dükkandan gözüne kestirdiği kitaplardan birini açmış, okuyordu. Aşağı kattan büyük bir gümbürtü koptuğunda elindeki bardağı, kendi elleri ile sabahın köründe silmiş olduğu parkeye düşürdü. Kahve etrafa sıçrarken, bardak sesli bir şekilde yerde parçalara ayrılmıştı.Lanetler okuyarak. Kitapta kaldığı sayfayı kaybetmemesi için arasına ayraç koyup masasının üzerine bıraktı. Çekmecesinde ki ıslak mendil paketinden iki mendil çıkardı.Aldığı mendil parkenin üzerini temizlemeye yetmişti. Ama ardından iz bırakmıştı. Kırık cam parçalarının her yere dağılma ihtimalini göze alarak aşağıdan mini şarjlı süpürgeyi almaya karar vermişti.


Matt'in duvardan duvara birbirine ip yardımı ile bağladığı balonları asmaya çalışması Sam'in gözlerinin devrilmesine sebep olmuştu. Sam, burnuna nereden geldiğini anlayamadığı sönmüş mum kokusunu aldırmadan elinde sıkıca tuttuğu şarjlı süpürgeyi odasına çıkardı. Merdivenlerden çıkmak onun için her zaman ki gibi bir eziyet göstergesiydi. Cam kırıklarını süpürgenin içine çekerken bir yandan sol eli ile saçını düzeltti ve çıkan sese tepki olarak suratını buruşturdu. Gürültünün arasında şaşırtıcı bir şekilde Matt'in kendisine seslendiğini duydu. Ağır konuşmasıyla odasında, "Ne?!" diye çığırdığı. Dekorasyonu oldukça sade olan odasında bir an için sesi yankılandı. Kendini tuhaf hissetmişti. Süpürge ile işi bittiğinde tekrar yerine sabitledi. Sapı ile birlikte kendi eli de terlemişti. Mavi kotunun üzerine sildi ellerini. Daha sonra Matt'in söyleyeceği şeyi merak etti ve kulakları konuşulacak şeyler için iyice açıldı. Matt, elindeki balonu dalgınlık içinde sıkarken patlattı. Yerinde zıpladıktan sonra fazla sıktığının farkında lığına yeni varmıştı. Sam'e kötü kötü baktı.


"Sabahtan beri odan da hiçbir şey yokmuş gibi kitap okuyorsun."

Göz temasından her zaman ki gibi kaçınarak, "Ne yapmalıydım?"

"Gelip yardım edebilirdin ve istersen hala edebilirsin, mesela?"

Sam, bıyık altı sırıttı."Peki şöyle desem." Matt, kulaklarını beklediği cevabı duymak için açtı. "İstemiyorum."

Sam'in telefonu çalmaya başladığında olduğu yerde sallanmaya başlamıştı. iTunes'dan yeni satın aldığı zil sesi Prince Royce -Back It Up (Jennifer ft. Pitbull) işbirliği aynı zamanda bu aralar Sam'in müzik listesinin en tepesinde yer alıyordu. Matt, yargılayıcı bakışlar attıktan sonra kendine gelip aramaya cevap verdi.

-

"Alo?"

Arayan Nina'ydı. Aksanlı konuşması ile sesi çığır çığırdı. "Bana oyunculuk dersi vermen gerekiyor.Yoksa intihar edecek artık ben."

Sam, cümleyi anlamak aynı zamanda ona kurmak için ekstra bir çaba harcıyordu. "Ne dersi ? iyi misin sen? Başka birini bul oyuncu muyum ben? "

"Sen bir sürü tiyatro kitap okuyor.Bence edebilir bana yardım."

Sam, imalı imalı Matt'i süzerken, "Tamam. Bildiğim kadarıyla yardım etmeye çalışırım.Ama zamanımız kısıtlı bu akşam parti var.Aynı zamanda hazırlanmam gerek.Benim dükkanda buluşalım bir saat içinde."

"Olur."

-



YALANLAR KÖPRÜSÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin