22.BÖLÜM

716 137 12
                                    

          

    Aynaya yüzümü sıkıntıyla buruşturarak baktım.Bir türlü söz geçiremediğim lanet olası saçlarım beni sıkıntıdan sıkıntıya sokuyordu.

    Akşam eve geldiğimde banyo yaptıktan sonra saçlarımı kurulamalıydım.Islak kalınca hep böyle gözüküyorlar.Son kez tarakla geriye doğru savurdum ve banyo tezgahı'nın üstüne bırakarak çıktım.Kemik gözlüklerimi komidinin üstünden alıp taktığımda Gellert üstündeki battaniyeyi, çekip doğruldu.

"Dün nerelerdeydin seni çok merak ettim." Gözlerini ovuşturarak.

"Sana not bırakmıştım."

"Evet okudum ama hiç bu kadar geç kalmazdın.Meraklandım az kalsın polisi, arayacaktım." Dedi gülerek. "Akşam evdemi yeriz yoksa dışarda mı?"

"Bence evde yiyelim."

"Tamam.Ben hazırlarım."

"O zaman ben şimdi çıkıyorum."

"Nereye yine?" Kanepeye kıvrılarak.

"Bana kızacaksın belki ama matt hastanede ve onu görmeye gideceğim."

"Ne? neyi var? bende geleceğim."

"Hayır! senin gelmeni istemiyorum." Elimi oturduğu yerden kalkmaması için uzattım.

"Tamam o zaman beni haberdar et."

^(Matt)^

"Ona ne söyledin?"

"Yaralı, hastanede olduğunu."

 Gözleri alev saçıyordu; meydan okuyan doğası bakışlarına yansımıştı.Dudakları aralık, darbesini indirmek için hazır bekliyordu.Şiddetli, akışkan ve için için tüten arzu , karnımın derinliklerinde alev alıyordu.Önce davrandım ve üzerine atıldım.Bir şekilde hareketlendi ve nasıl olduğu konusunda en ufak bir fikrim  olmadan, göz açıp kapayana kadar kendimi yatağın üstünde, altına çevilenmiş, kollarım başımın üstüne uzatılıp sabitlenmiş halde buldum.Boştaki ağzıyla yüzümü sıkıca kavramıştı ve ağzı ağzımı buluyordu.

 Beni bırakıp kalktığında;

"Bu evi nereden buldun?"

"Simon ile tartıştığımızda genelde buraya kaçardım."

"Az önce yine bir hatadan döndüm."

 Kurnazca gülümsedim"Bence bu bir hata değil."dedi.Gerilediğimde yatağın içine gömüldüğümü fark ettim.At biner gibi, üzerime oturdu ve tişörtümü sıyırdı.Çekip çıkaracak sandım, ama boynuma kadar kıvırdı, sonra ağzımı ve burnumu görebileceği ve gözlerimi örtecek şekilde başımdan yukarı çekti.

"Matt yine aynı şeyi yapıyorum." Dedi.Beni bırakıp yatağın üstünde bağdaş kurarak.

"Benim sana söylemek istediğim bir şey var."

"Nedir?"

"B-b---"

^Sem^

 Matt'in sözünü kesen ben değil.Zil olmuştu.

Büyük adımlarımla kapıyı açmak için gittiğimde, delikten bakmaya tenezzül etmeden açmıştım kapıyı.

Gözlerinin içindeki ateş ve suratındaki hiddeti dışa vuran Gellert karşımdaydı...

YALANLAR KÖPRÜSÜDonde viven las historias. Descúbrelo ahora