BİG BROTHER

By aquarip

5K 459 964

18 yıllık yaşayan bir canlı olan ben, 23 yıldır yaşıyan bir canlı olan abime nasıl direndiğimi sizlere anlatm... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42//FİNAL\\42

32

55 6 32
By aquarip

(Snap Shoot'un MVsinde, ışıklandırma, yönetmenlik, directörlük, kameramanlık, dallarının hepsinin Mingyu'nun yaptığını biliyor musunuz? Aramızda Carat olmayan var mı?)

Sabaha kadar benim yüzümden ayakta kalmışlardı. Polis gelmişti onunla ilgilenmiştik. Evin korumasını daha da sıkılaştırmışlardı polis ifademi alıp gitmişti. Şimdi evime giren kişiyi arıyorlardı. Sabah ben okul için hazırlandım onlar da şirket için hazırlanmışlardı. Hazırlanmam bitince kapı çaldı. Koşup çantamı sırtıma takarak kapıyı açtım. Abim kapıdaydı. Kafasını köşeye yaslamıştı.

-Çıkalım...dedi. Final sınavlarım bugünden itibaren başlıyordu. Evi kilitleyip abime doğru geri döndüm elini uzattı. Aptallar gibi boş boş gülümseyip elini tuttum. Karşı dairenin kapısı açılıp Seulbi dışarı çıktı.

-Omo! Mingyu Bey selam! Dedi ve abimle birbirine selam verdiler. Abim bana geri dönünce "üfff bu nerden çıktı bakışı attı!" gülümseyip Seulbi'ye baktım.

-Yeri iyi misin? Olanları duyduk. Güvenlikçi tutacaklarmış. Endişe etme. Biz buradayız. Sınavına odaklan.

-Teşekkür ederim Seulbi. Sınava odaklanacağım. Geç kalacağız. İzninle...dedim ve abimin koluna girip hızlı hızlı oradan uzaklaştık.

Abimler arabaya binince ben de okul yolunu tuttum. Vardığımda kampüs bahçesine girer girmez önümde bir el ve bir çiçek belirdi. Şaşırmıştım. Kafamı kaldırıp baktığımda bunun Rowoon olduğunu gördüm.

-Selam Yeri. Soobin'in de bugün dersi yok muydu? Sonradan mı başlayacak?

-Ha yok, hayır! Onun sınavları birkaç gün sonra başlayacak. Ailesi geldi. Sınavlar başlayana kadar muhtemelem onlarla takılır.

-Hmm anladım. İyi o zaman. Sınıfa gidelim. Dedi ve önden yürüdü. Ben de arkasından ilerledim ve yanına yetiştim. Esnediğimi görünce merakla bana baktı.

-Uykunu alamadın mı? Bugün sınav var!

-Hıh? Şey hiç sorma. Dün gece eve hırsız girdi. Tüm gece polisle falan ilgilendik. Uyuyamadım.

-Ne? Sen iyisin ama değil mi? Aman Allah'ım çok korkacaksın. Talihsizliğe bak.

-Soobin eve dönene kadar biraz korkarak yaşayacağım. Ne yapalım? Bana bir şey olmadı. Abimlere kaçtım zaten.

-Yanında birinin kalması gerek. Yoksa psikolojini çok etkileyecek Abin gelemez mi?

-Gelebileceğini sanmıyorum. Mecburen sabredecem.

-Ben geleyim mi?

-Huh?

-Jongha ile beraber kalıyoruz biliyorsun. O yalnız kalmayı seviyor. Onu yalnız bırakıp Soobin gelene kadar seninle kalabilirim. İster misin? Dedi. Suratına bön bön baktım. Ne diyecem bilememiştim. Beklenmeyen bir teklifti. Uzun süre cevap vermeyince tekrar konuştu.

-Rahatsız ettiysem kusura bakma. Sadece senin için endişelendim. Özür dilerim dedi ve kafasını önüne geri çekti.

-Şey...önemli değil. Bize gelmeni Soobin de sorun etmez aslında ama okulda dedikodu çıkmasın?

-Huh? Heeeyyy...okulda herkes çok yakın arkadaş olduğumuzu biliyor. Sevdiğin birinin olduğunu da biliyorlar...sanmam!

-Doğru...diye onu onayladıktan sonra kampüsün içine girdik. Sınıfımıza derhal girdik ve yanyana oturduk. Gerçekten de Rowoon benim en yakın arkadaşlarımdan biri olmuştu.

Uzun bir dersin sonundan sonra kafeteryaya indik. Su alıp oradan ayrıldıktan sonra çalışma odasına gittik ve ders notlarını dolaplara koyduk. Derhal zil çalmıştı. Sınavımız vardı. Hızlıca sınıfa gittik ve sınav önümüze teker teker koyuldu. 50 dakikamız vardı. 45 dakika kadar bir süre sonra bitirmiştim. Ben sınavımı öğretmen kürsüsüne bırakırken arkamdan Rowoon'da bırakmıştı ve beraber çıkmıştık. Kampüsten çıkar çıkmaz telefonum çalmıştı. Titreşimde olan telefonu cebimden çıkardım. Polis merkezinden arıyorlardı.

-Polis merkezi! Dedim. Rowoon hemen dikkat kesilmişti. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.

-Alo!
-Alo! Kim Yeri ile mi görüşüyorum?
-Evet efendim. Benim. Buyrun?
-Gangnam genel polis merkezine gelmenizi rica edeceğim.
-Peki efendim. Geliyorum. Dedim ve telefonu kapattılar.

-Ne olmuş?
-Sanırım o hırsızla ilgili bir gelişme. Gangnam genel polis merkezinden çağırıyorlar.
-Beraber gidelim mi?
-İşin yok mu? Dersin felan?
-Yeri...aynı sınıftayız. Sınavdan sonra derslerimiz boş. Dedi haklıydı.

-Hadi gidelim. Dedi ve önden yürümemi bekledi. Önden ilerledim ve o da arkamdan geldi.

Gangnam polis merkezinin içine girip bizi arıyan polisi bulduk ve önündeki sandalyelere oturduk.

-Dün geceki olay. Evinize giren hırsızı bulduk. Zaten aranıyordu. Bir çok konuda sabıkalı biriydi. Yakalandı. Ondan şikayetçi olmanız için bu belgeyi imzalamanız gerekiyor. Dedi ve belgeyi önüme sürdü. Hemen kalemi kapıp imzaladım ve polis memuruna geri verdim. Elimden aldıktan sonra sordum.

-Serbest kalma ihtimali yok değil mi?
-Hiç sanmıyorum hanımefendi. Sadece sizin olayınız değil dediğim gibi bir çok konuda sabıkası vardı.

Rowoon:
-Teşekkür ederiz memur bey. Gidebilir miyiz?
-Evet. Şikayetçi olduktan sonra işiniz bitti. İyi günler. Dedi ve sıcacık gülümsedi. Biz de ona gülümseyip selam verdikten sonra çıktık.

-Artık daha rahat mısın?
-Evet. Umarım bir daha karşıma kimse çıkmaz. Bana geleceğin için de teşekkür ederim. Gerçekten içim rahatladı.
-Huh? Sana gelmemin dedikoduya sebep olacağını söylemiştin?
-Sonradan fark ettim ki haklısın. İnsanlar çok yakın arkadaş olduğumuzu biliyorlar. Problem olmaz bence. Dedim ve gülüşmeye başladık. Sessiz sakin yolu inceleye inceleye durağa gittik. Önce onun otobüsü geldi ve binip gitti. Fazla geçmeden benim de otobüsüm geldi ve bindim.

Eve gelince yemeğimi yeyip gece 12'ye kadar manyak gibi ders çalışmıştım. Çok fazla korkuyordum bu yüzden neredeyse bütün lambaları açık bırakmıştım. Soobin gelene kadar Rowoon'un bende kalması çok iyi olacaktı. Telefonuma gelen bildirimle irkildim.

Subinnie🙆: Yeri. Benim şu an ailemle kaldığım eve taşınmışız.

Ben: ???
Taşındınız ama haberin mi yoktu?

Subinnie🙆: Evet. Babam bu evi almış. Şimdi eşyalarımı toparlamaya geliyorum. Bilmiyordum özür dilerim. Ödemeyi yapabilecek misin?

Ben: Eve dün hırsız girdi. Bunu kullanarak fiyatı düşürürüm. Sen merak etme😆

Senin adına sevindim. Aileni özlemeyeceksin😍

Subinnie🙆: Ne? Hırsız mı girdi?

Ben: Evet ama merak etme. Yakaladılar. Önemli bir şey yok.

Subinnie🙆: Tek başına kalabilecek misin?

İstersen bizimkilerle konuşup seninle kalmaya devam edebilirim.

Ne yapacaksın?

Ben: Rowoon sen gelene kadar benimle kalacağını söylemişti.

Birkaç gün onunla kalacaktım. Ama belkş kendime yeni bir ev arkadaşı bulurum.

Subinnie🙆: Tanrım...

Yalnız kalacağın süre boyunca Rowoon seninle kalsın. Yeni bir ev arkadaşı bulana kadar.

Ben vardım. Aç kapıyı.

Mesajına görüldü bırakıp kapıyı açtım. Çok çabuk varmıştı. Hemen karşımdaydı. Sıkı sıkı sarıldık. Ondan sonra içeri girdi ve eşyalarını toparladı. Her şeyi toparlamayı bitirmişti. Cicili bicili kız odasından geriye örtüsüz bir yatak krem rengi dolaplar ve çıplak bir yer kalmıştı.

Aslında şöyle bir planım vardı:
Kimse teklif etmeden yalnız yaşıyacaktım. Eğer yapamazsam ve korkumun üstesinden gelemezsem o zaman bir ev arkadaşı arıyacaktım. Ama söylemiştim ve ayıp olmasın diye bir iki gün Rowoon'un bende kalmasına izin verecektim onu misafir edecektim.

*Yarın*
Sabah uyanır uyanmaz telefonu aldım yine elime. Mesaj gelmişti.

Woonwoon: Yeri. Bana evinin adresini gönder. Oraya geleceğim.

Ben: *Adres*
Bekliyorum...😊

Dedim ve telefonu yanımdaki komidine koyup kalktım. Duş alıp derhal evimi toparladım ve kahvaltıyı hazırladım. Son tabağımı masaya koyarken zil çaldı. Koşup kapıyı açtım.

-Hoşgeldin. Dedim ve Rowoon'a geçmesi için içeriyi işaret ettim. İçeri girip evi inceledi.

-Evin güzelmiş. Eşyalarımı Soobin'in odasına mı bırakayım?
-Aslında bakarsaann...Soobin'in odası artık yok. Ailesi Seul'e taşınmış. Gelip eşyalarını toparladı.
-Huh? Yalnız mı kalacaksın?
-Şimdilik öyle görünüyor.
-Şimdilik? Birini yanına almayı düşünüyor musun?
-Eğer isteyen biri olursa değerlendiririm diye düşündüm.
-İstiyorum...dedi. Ona bön bön baktım. Aslında Rowoon olsaydı fena olmazdı. Bayan Ruh olan Soobin'den daha eğlenceliydi.

-Cidden benimle yaşayabilir misin?
-Yapabilirim. Seninle yaşayabilirim. Dedi. Bizim okulun seçimlerine göre okulun en yakışıklı çocuğu ve en güzel kızı beraber yaşayacak mıydı?

-Tamam o zaman. Yanıma taşınabilirsin. Gel benimle. Dedim ve onu Soobin'in odasına götürdüm.

-Burası artık senin odan olabilir. Karşı oda da benim odam. Dedim. Hemen odayla bakışmasını kesip arkasında olan bana döndü. Çok yakındık. Bu beni rahatsız etmişti ama ona göre bir problem yoktu.

-Jongha ile olan evimdeki yatak örtümü ve halımı da getirecem. Bir de kalan diğer eşyalarımı. İyi anlaşalım ev arkadaşım. Dedi ve saçlarımı karıştırdı. Gülüp eline vurdum ve yemeğe gitmemiz gerektiğini söyledim. Derhal rotayı mutfağa çevirip kahvaltıya oturmuştuk.

*Akşam-20:00*
Sınav sonrası Jongha ile görüşmüştük. Rowoon gideceği için ve yalnız yaşayacağı için çok mutlu olmuştu. Öğrendiğime göre babasının durumu iyiydi ve jongha'nın kirasını ödeyebilirdi. Jongha ile olan görüşme bittikten sonra ben evime geldim. Rowoon da eşyalarını toplayıp gelecekti. Akşam saat sekiz'i on geçe felandı ve kapı çaldı. Rowoon gelmişti. Aşağıdaki nakliyatçıyı bekletmeden halıyı, 2 valizi ve yatak örtüsü, perde gibi eşyaların olduğu 2 poşeti yukarı taşıdık ve nakliyatçıyı gönderdik. Yukarı çıktık. Kapıyı kapattık. İkimiz de yorulmuştuk ellerimiz belimizde birbirimize güzelce bakıyorduk.

-Seninle çok güzel anılar yaratacaz gibi hissediyorum Yeri.
-Ben de...ben de...dedim ve birbirimize nefes nefese gülümsemeye başladık. Rowoon ellerini yine kafama koyarak saçlarımı karıştırmıştı.

-Mingyu'nun ağzından-
Dün gece şirkette kalmıştık ve bugün de akşam saat yedi'ye kadar şirketti, çekimdi çalışmıştık. Sekiz'i fazla geçmiyordu ki eve varmıştık. Üyeler yukarı çıkarken benim aklım Yeri'de kalmıştı. Finallerinin nasıl gittiğini soramamıştım ve korkarken yanında olamamıştım. Onu deli gibi merak ediyordum acaba nasıldır diye düşünerek evinin olduğu katta asansörden indim. Evinin yedek anahtarlarından biri de bendeydi. Kapıyı açıp onu çağıracaktım ve süpriz yapacaktım. Bu anahtarı belki ilk ve son defa kullanıyordum. Kapıya ulaşıp kilidi açınca gördüğüm manzara karşısında şok oldum. Bir erkek...Yeri'nin saçlarını karıştırıyordu...

Biz, "Acaba korkusunu yenmiş midir, korkmaktan uyuyor mudur?" Diye düşünürken. Hanımefendi eve erkek mi atmıştı? Ve yanlış görmüyorsam o piç kurusu...Yeri'nin saçlarına mı dokunuyordu?..

Continue Reading

You'll Also Like

792 109 11
Seokmin çekirgesi mülayim ile ilgilendiği için joshua kıskanır.
92.8K 3.8K 31
Yabani evrenindeki çiftimiz Asi ve Alaz'ın hayatları farklı bir şekilde kesişeydi, mesela Asi, Soysalan Üniversitesi'ne bomba gibi düşseydi, nasıl ol...
221K 12K 23
@Pjimin @Jjeon //instagram Texting
12.1M 587K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...