SOĞUK-Gay

Autorstwa Griiii_

833K 57.7K 9.6K

[TAMAMLANDI] Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi... Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı. Ha... Więcej

1- KAÇIRILMA
2- AZRAİL
3- ACIMASIZ
4- CEHENNEM
5- KAÇIŞ
6- KIRBAÇ
7- SİNİR KRİZİ
8- İLAÇ
9- SIR
10- DERTLEŞMEK
11- ENES
12- ÇILDIRMAK
13- MASAJ
14- UMUTSUZLUĞUN KIYISINDA
15- GİZLENEN GERÇEKLER
16- İŞBİRLİĞİ
17- GECE
18- ÖĞLE YEMEĞİ
19- AYAZ KİM?
20- HİS
21- YARDIM
22- KARTOPU
23- YENİ PLAN
24- SESSİZ KAÇIŞ
25- HASTA
26- TEMAS
27- BEBEK BAKICISI
28- UYKU
29- KÂBUS
30- ASKERLER
31- YÜZBAŞI
32- HATIRLA
33- HAİN
34- DİNMEYEN PİŞMANLIK
35- CEZA
36- ÖZÜR DİLERİM
37- KISKANÇLIK
38- YEMEKHANE
39- SARIL BANA
40- UTANGAÇ ESMER
41- ÖLÜ
42- KARDEŞ
43- HUZUR DOLU DAKİKALAR
44- ALEV ALAN DOKUNUŞ
45- SEVGİ
46- İLGİ
47- ATEŞLER İÇİNDE
48- BANYO MESELESİ
49- GÖZLERİN...
50- KARTOPU SAVAŞI
51- SICAK TENLER
52- FIRTINA
53- TELSİZ
54- MAZİ DERİN YARALAR
55- İTİRAF
56- İSTİLA
57- SABAH ÖPÜCÜĞÜ
58- RİCA
59- TATLI KRİZİ
60- ŞOK
61- BİRLİKTELİK
62- KUCAK
63- SANDVİÇ VE RÜYA
65- ÖLÜMCÜL BAKIŞLAR
66- DAĞ
67- KURŞUN
68- TABAKA
69- ATEŞ HATTI
70- BÖCEK MESELESİ
71- KARŞILAŞMA
72- DEVRAN
73- PARAMPARÇA
74- BASKIN VE AV
75- YOLUN SONU
FİNAL
ÖZEL BÖLÜM 1
ÖZEL BÖLÜM 2

64- ÇAKIR'IN SÜRPRİZİ

5.2K 404 32
Autorstwa Griiii_

Çakır uzun zamandır aklımda olanları Yusuf'a söylemek için üzerine üniformasını hızla geçirip lojmandan çıktı. Uzun zamandır kendini hazırlamaya çalışıyordu ve şimdi tam zamanı diye düşünüyordu. Çünkü düşündükçe daha çok geciktiriyordu. Ve bu da Çakır'ın endişe duyup kararından duymasına neden olabilirdi.

Sabah erkenden Enes gelip Devran'ı alarak birlikte kahvaltıdan önce yürüyüş yapacaklarını söylemişti. O yüzden Çakır lojmandan yalnız başına çıktı.

Yusuf'u kaçırmamak için hızlı hızlı yürürken birkaç dakikada onun çalışma odasında varmıştı bile. Son kez derin bir nefes alıp kapıyı çalarak gel komutuyla içeri girdiğinde, Yusuf kapıya bakarak elindeki su şişesini atmaya çalışıyordu.

" Oo hayırlı sabahlar olsun Çakır bey. Naçizane kıçınızı kaldırıp buraya getirtemeseydiniz birazdan bizzat ben gelip sizi alacaktım. " Diye dalga geçtiğinde Çakır kapıyı kapatırken ona göz devirdi.

Yusuf'un yanına gelip masanın önündeki sandalyeye kurulduğunda birazdan söyleyeceği şeyin gerginliği ve heyecanı vardı üzerinde. Bu yüzden Yusuf'un onu alaya almasına sesini etmiyordu.

Yusuf onun durgun olduğunu fark ettiğinde alaylı sözlerinin yerini ciddi bir surat ifadesi almıştı. Normalde Yusuf ne zaman Çakır'la dalga geçse, Çakır hiçbir şekilde alınma veya gocunma belirtisi göstermeden onun dediklerine gülüyordu. Ama şimdi belli ki bir şey olmuştu ki ciddi ciddi Yusuf'un yüzüne bakıyordu.

Yusuf elindeki su şişesinden bir yudum alarak yana koyup bedenini tamamen Çakır'a çevirdi. Dirseklerini de aynı saniyede masaya koyup Çakır'a biraz daha eğildi.

" Noldu lan, ne bu surat ifadesi? " Diye meraklı bir şekilde sorduğunda Çakır boğazını temizleyerek söylemek adına hazırladı kendini.

" Benim sana bir şey demem gerekiyor..." Diye kararsız bir şekilde mırıldandı Çakır.

" Ee? "

Yusuf'un ona beklentiyle ve ciddi bir surat ifadesi ile baktığını görünce bir an vazgeçecek gibi oldu Çakır. Acaba bu itirafı yapmasa mıydı? Sonuçta Yusuf onun tek dostuydu ve tek dostunu da kaybetmek istemiyordu.

Ama hayır işin ucunda Devran vardı.
O yüzden de kendine düşünmeye fırsat vermeden söyleme kararı aldı.
Ok yaydan çıkmıştı ve artık bunun bir dönüşü olmayacaktı.

" Bu söyleyeceklerim sana sürpriz olacak. Söylersem olmaz ama söylemezsem de olmaz. "  Diye hala lafı geveleyen Çakır'la Yusuf'un kafası iyice karışmıştı.

" Çakır sen ne anlatıyorsun Allah aşkına! "  Diye çatık kaşlarıyla istemsizce sorduğunda, Çakır henüz sadede gelmediğini anlayarak sesli bir nefes bıraktı. Bir şeyleri itiraf etmek ne kadar da zor bir şeydi.

" Şimdi bu söyleyeceklerim senin kafanı karıştırabilir. Çünkü sen şimdiye kadar beni çok daha farklı bir şekilde tanımıştın ve eminim böyle bir şey aklının ucundan bile geçmezdi. Ama inan benim de aklımın ucundan geçmezdi bir anda oldu her ne olduysa. Benim bir suçum yok çünkü bunu ben seçmedim, o yüzden bana kızma lütfen sana diyeceklerim için... "

Çakır'ın söylediği her sözde Yusuf'un beyni daha da yanarken kaşları da aynı oranda çatılmıştı. Acaba Çakır gelmeden önce bir şey mi kullanmıştı çünkü hiç böyle garip davranmazdı. Belki de hasta olmuştu ve ateşi başına vurmuştu.

Yusuf kendi kendine içinden sonuçlar elde ederken hala saçmalayan Çakır'a göz devirerek yandaki suya uzanıp eline alarak içmeye başladı. Çünkü şu an Çakır'ın ne dediğinden zerre kadar anlamıyordu.

Çakır kendisini dinlemeyip suyunu içen adamla sözleri yarıda kalıp kaşlarını çatarak baktı. O burada hayatının en önemli şeyini açıklamaya çalışırken Yusuf'un umursamaz tavrı sinirini bozduğu için, deminden beridir ağzında gevelediği şeyi bir anda söyledi.

" Ben erkeklerden hoşlanıyorum! "

Yusuf suyunu içerken bir anda kulağında yankılanan sesle içtiği su boğazına takılıp deli gibi öksürmeye başladı. Bir yandan Çakır'ın sözleri kulağında yankı yapıyordu diğer yandan da boğazından geçmeyen su boğulmasına neden olduğu için boğazı feci şekilde yanıyordu.

Elindeki su şişesini hızla masaya bırakıp biraz geriye çekilerek öksürmeye devam edip başını önüne eğdiğinde Çakır'ın kaşları çatıldı.

" Hii adam öldü! " diyerek ağzından korku dolu bir nida çıkıp hızla sandalyesinden kalkarak Yusuf'un yanına koşar adımlarla gitti.

Yusuf hala deli gibi öksürüp elini göğsüne koymuş vururken Çakır yanına vardığı gibi o da boğazına takılan suyu gidermek için eliyle sırtını patpatladı. Yusuf hala kendine gelemem hiçbir şekilde deli gibi öksürmeye devam ederken Çakır'ın göğsüne bir ağırlık çöküp içinde korku peyda olmaya başlamıştı. Acaba çok mu ani olmuştu itirafı?

" Komutanım iyi misiniz? " Diye sorarken bir yandan da sürekli Yusuf'u kontrol ediyordu hala nefes alıp almadığını anlamak için. Çünkü şu an öksürük krizine girmişti ve her an bir şey olabilirdi. Ve ona bir şey olursa bu Çakır'ın yüzünden olacağı için kendini asla affetmezdi.

Yusuf'un öksürük krizi yavaş yavaş dinip başını kaldırıp tepesinde dikilen Çakır'a yaşarmış gözleriyle sinirli bir bakış attığında, Çakır'ın onun sırtındaki elleri yavaş yavaş geriye çekilmişti.

" Komutanına sokayım Çakır! Sürprizine de sokayım! Böyle sürpriz mi olur Allah'ın manyağı!! Ölüyordum az kalsın." 

Yusuf sinirli sinirli ona bağırırken Çakır istemsizce yüzünü buruşturdu. Çünkü Yusuf sinirlenince sesi o kadar yüksek ve sağır edici oluyordu ki Çakır bile ondan korkuyordu. O yüzden de Yusuf'un ona saydırmasına bir şey demeden kendi güvenliği açısından bir iki adım geriye çekildi.

Yusuf tamamen kendine geldiğinde elleriyle sertçe yaşarmış gözlerini silip Çakır'a baktı sertçe.

" Otur! " Diye emrettiğinde Çakır'ın itiraz etmek gibi bir şansı yoktu.

Biraz önce telaşla kalktığı sandalyeye bu sefer yavaş bir şekilde tekrar kurulduğunda Yusuf'un sinirli bakışlarını üzerinde hissediyordu. Acaba anlatmasa mıydı? Yoksa Yusuf homofobik miydi? Eğer öyleyse Çakır'ın ağzına sıçardı kesin.

" Özür dilerim komutanım..." Birkaç dakikalık bir sessizliğinin ardından Çakır başını önüne eğmiş bir şekilde sessizce mırıldandığında Yusuf'un sinirli bakışları biraz olsun yumuşamıştı.

" Niye? "

Çakır onun yüzüne bakamayacak kadar utanmış ve kalbi kırık hissediyordu.

" Benim bir erkeği sevdiğimi bu şekilde öğrenmenizi- "

" Senin bir erkeği sevip sevmemen beni ilgilendirmiyor. Homofobik de değilim ayrıca korkma. Şimdiye kadar benim için neysen, bu gerçekle de yine aynı şey olmaya devam edeceksin. Sana hiçbir şekilde kızıp yargılamaya hakkım yok. Ve bunu gelip bana kendi ağzınla itiraf etmen inan beni çok gururlandırdı. Bunun için sana ayrıca teşekkür ederim. "

Çakır duyduğu sözlerle şok olmuş bir şekilde başına kaldırıp Yusuf'un yüzüne baktığında onun kendisine sırıtarak baktığını görünce içindeki ağır yük anında hafiflemişti. Yani ona kızmamış mıydı?

" Komutanım yani siz benim bir erkeğe aşık olmamı iğrenç bulm- "

" Hayır tabii ki, neden iğrenç bulayım? " dediğinde, Çakır'ın yüzünde bir tebessüm oluştu.

" Ama bunu beni boğmadan da söyleyebilirdin. "  diye alaylı bir şekilde sözlerini sürdürdüğünde, Çakır elinde olmadan gülmüştü Yusuf'un bu dediğine.

Evet, bu konuda çok haklıydı. Ona kızdığı için biraz gaddarca söylemişti ama en azından Yusuf'un tepkisi iyiydi.

Bu yüzden de Çakır daha fazla dayanamayıp ayağa kalkarak Yusuf'a yürüdüğünde Yusuf da anlamış gibi anında ayağa kalkmıştı. Çakır hızla Yusuf'a sarılırken Yusuf da kollarını kardeşi bildiği adama sardı. Şimdi hissettiğin şe net bir şekilde anlamıştı. Yusuf Çakır'ı kardeşi olarak seviyordu. Çünkü Çakır ona bir erkeği sevdiğini söylediğinde Yusuf'un içinde hiçbir kıpırdanma ya da kalp kırıklığı gibi bir şey oluşmamıştı. Hissettiği tek şey saf şaşkınlıktı.

" Teşekkür ederim Yusuf. " Diye ona sarılırken mırıldanan Çakır'la Yusuf onun sırtını patpatladı.

" Ne demek kardeşim. Benden bir şeyi saklama artık, çünkü ben her zaman yanındayım. " dedi.

Çakır onun bu dediğine inanıyordu. Yusuf onun her zaman yanında olan, kan değil can kardeşiydi. Ve ikisi de birbiri için her zaman öyle kalmaya devam edecekti.

Czytaj Dalej

To Też Polubisz

Zindan Autorstwa E.Ç

Literatura Kobieca

6.2M 182K 63
Karşımdaki adamın bakışları ruhsuzdu. Taş kalpli ve duygusuzdu. Hareketleri sert ve umursamazdı. Tolgay Parçak Ruhumu öldüren ve zindanına hapis ed...
8.4K 687 19
Çemberin içinden bakan insanlar hikâyelerin bittiğini düşünürler. Çemberin dışındakiler ise , her bitmeye yüz tutan hikâyenin başka bir yol bularak y...
10.4K 826 17
Her Türk asker doğardı. Lakin sadece bazılarının yaşamı asker olarak son bulurdu. Onlar vurulduklarında değil, unutulduklarında ölenlerdi. Onlar şanl...
BATERİST Autorstwa umut❦

Krótkie Opowiadania

7.3M 211K 21
"O seksi ellerindeki bagetleri davullara vururken benim kalbim ne kadar hızlı atıyor, biliyor musun?" Dünyaca ünlü bir müzik grubunun bateristi olan...