-27-

329 25 0
                                    

Bu bölümü 6K! Olduğumuz için yazdım.Birazda kafamı  dağıtmak için yazdım...

''Cevabını bilsem ,sorarmıyım ?'' dedi.Camdan dışarı izlemeye başladığımda.Bağırdı ''Cevap ver ! '' dedi.Cevap vermedim.

''Lanet olsun ! Beni çileden çıkartıyorsun !'' diye tekrar bağırdı.

''GEBER!'' diye bağırdım.

''Geber ? Öyle mi ?'' diye sordu.Kaşlarını kaldırırken.

''Aynen öyle !'' diye söyledim.''Yani şuan arabayı durdursam.Arabadan indiğim an araba çarpıcak.Çünkü otobandayız.'' dedi sinirlice.

 

Sinirlendiği için güldü.Bende güldüm.Ona doğru döndüm ''Aynen öyle ...Hiçbirşey yapmam ...'' 

''İnsanlar senin için gerçekten mi değersiz ?'' diye bağırdı.Damarları daha çok belirdi.Konuşmadım.''Sana değer veren insanları bile değersiz mi görüyorsun ?'' diye tekrar bağırdı. 

Bana değer veren insan yoktu. Beni seven insan yoktu. Beni önemsiyen insan yoktu. Yoktu ,yoktu ... Bağırınca kendime geldim ''Cevap ver !'' 

''Bana değer veren insan yok !'' diye bağırdım.O da bağırdı ''Var Aptal !'' .

''Kim ? '' diye tekrardan bağırdım. ''Aptal ! Söylesene ?'' 

''Karşında duruyorum ya Aptal Kız !''  diye bağırdı. Ne bana değer mi veriyordu. ?.

Kalbimdeki zehir birden ,mağarama çekilmeye başladı.Siyah kalbim yumuşadı. ''Ne ?'' dedim normal bir sesle.

''Duydun Aptal Kız.Karşındaki kişi .Eric Baha Avcılar sana değer veriyor ... '' .

İlginç bir gülüşle ''Bana.kimse.değer.vermez ? '' 

Kafasını olumsuzca salladı.Yola bakarken ''Ama artık birisi değer veriyor. '' 

Gözlerimi kapattım '' Ya bende Ezra gibi kalbini kırarsam ? '' diye sakince sordum.

'Ezra ' yı duymakla tekrar bağırdı '' Senin sayende benim de kırılcak bir kalbim kalmadı...'' Ardından tekrar bağırdı ''Ezra'yıda her boka karıştırma ! '' 

Sinirden gözlerimi devirdim.Tekrar ona baktım .Dişlerimi gıcırtarak konuştum ''Bir daha ,sakın ama sakın ailemin yanına böyle bir hareketle gelemezsin !''  .İşaret  parmağım onu tehdit  edercesine sallıyordum.''SAKIN !'' 

Parmaklarımı indirip.Ellerimi göğsümün altında birleştirip.Arkama yaslandım.Kafamı Baha'ya çevirdim.''Asıl beni çıldırtan sensin .'' 

Alayla güldü.''Beni hasta ediyorsun ... '' dedi.Anında ,'geber' diye bağırdım.

Gülüşü yerinde durarak konuştu.''Aslında bende olsam değer istemem.Senin gibi kendini beğenmiş.Kendini düşkün.Feminist bir kız ... Sadistsin ... İnsanların acı çekmesine bayılıyorsun ... Ama ben birisine veriyorsam .O da bana vermeli ! '' diye bağırdı .

Kendini  ne sanıyordu ? Prens, Bence Özgüven Patlamasından başka hiçbirşey değildi ...

''Sana tekrar soruyorum.Bana değer veriyor musun ? '' Kafamı olumsuzca salladım.Görmüş olucak ki sinirden tekrar güldü. ''Gerçekten şurdan insem.İndiğim gibi hertürlü bir araba çarpicak... Hiç mi ?'' Kafamı tekrardan olumsuzca salladım.

Gerçekten ona değer vermem çok mu önemliydi.Ama yanlış kapının arkasındaki kişiye değer vermişti.Derin dondurucudan bile buz gibi bir kıza değer vermişti.Gözlerindeki buz mavisi rengindeki,buzdan daha soğuk bir kıza değer vermişti.Kalbi derin dondurucuya atılmış bir kıza değer vermişti.

Arabayı kenara çekti.''Son söylemek istediiğin birşey varmı ? '' dedi.Gerçekten de 'değer' için yapıcak mıydı ? Değer miydi.Benim için ? Tabikide HAYIR.

Ne yapıcaktım ? Bir insanın ölümünden sebep olmuştum.Ama bir tane daha olmak istemiyordum.Eğer gitmesine izin verirsem .Bir insan daha öldürmüş gibi olucaktım.Eğer gitmemesi için durdurursam değer vermiş olucaktım.NE YAPICAKTIM ? Hiçbir fikrim yoktu...Yoktu...

Akışına bırakmalımıydım ?

Akışına bırakmalımıydım.Hiçbir fikrim yoktu.Ne yapıcağımıda bilmiyordum.Şuan Baha'ya hem kızgındım.hem de ... şu duyguyu tanımlamıyordum.Sabah elini kolunu sallıya-sallıya bizim eve gelmiş.Yaygın-yaygın annem ve babamla konuşmuştu.Birde sevgili olduğumuzu hiç utanmadan söylemişti.Bu yüzden ona kızgındım.Ama bir yandan da bana tek değer veren insanı kaybetmek istemiyordum.Bu kararsızlık beni göt edicek kadardı.

Akışına bırakmak herşeyde farklı işlerdi.Mesela balıkları akışına bırakırdı.Suyun kuvveti onları biryerlere getirirdi.Kaplumbağlarda öyledir.Kuvvetli su nerdeyse oraya yüzer.Ondan sonra su götürürdü.Yumurtladıktan sonra ,tekrar o su akışını bulur.Onla geldiklere yöne tekrar gelirlerdi . Ama ; Kedigillerde farklı işler 'akış'.Eğer Kaplan ,Aslan ve Kedi av için kalkmaz .Zahmette bulunmazsa .Açlıktan ölürlerdi.Onlar akışına bırakamazdılar...

Gerçek dünyaya geri dönmek için.Kafamı iki yana salladım.O sırada Baha,arabayı durdurmuş.Kemerini çıkarmak için yöneliyordu.''Kedigiller mi ?...Balıklar mı ?'' diye sordum.Aslında istemsizce sormuştum.

Baha ,ilk önce gözlerimin içine baktı.Sonra kaşlarını çatıp .Sinirle konuştu ''Ciddi misin sen ? '' dedi.İstemsizce kafamı 'evet' anlamında salladım.

Gerçekten noluyordu ? Neden istemediğim halde konuşuyor.Hareketler yapıyordum.Akışına bırak diyince.Vücudum kendini -kendi yönetmeye başlamıştı bile...

Baha ,sinirle gözlerini devir ''Şuan konumuz kedi ve balıklarmı ? '' dedi.Kafamı tekrardan -istemsizce- 'evet ' anlamında salladım.

Baha ''Bir kedi kız gelmiş.Bana 'kedi mi ,balık mı ?' diye soruyor.Çok saçma değil mi  ,Aptal Kız ? '' dedi .

'...'

Özgüven Patlaması #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin