-49-

254 14 11
                                    

BU BÖLÜMDEN SONRA SEZON FİNALİNİ GETİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUM...YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.İKİNCİ KİTAP ÇIKSIN MI ?


 Kendimi öne doğru savurdum.İlginç bir şekil.Sandalyeye bağlı olduğumu tahmin ediyordum.Ama sadece bedenimi bağlamışlar...Bunlar hepsi planlıydı...

Baha'nın üzerine düşmemle,sırtıma koca ,acı verici ve sert bir sandalye yemem bir oldu.Ve tek ...Son kez hatırladığım şey ...Gözlerim kapanmadan önce...Ağzımdan gelen kanların Baha'nın t-shortüne akması ...Polislerin adamları tutuklaması...Adamın elleri kelepçelenirken ,yarım ağız bana gülmesi...Baha'nın baygın bir halde olması...Bir koluyla beni sarması ...Ve başka hiçbir görüntü yok...

Nefret ettiğim çocuk için ,kendimi feda ettim.Nefret ettiğim birisi için...Kendimi kandırıyordum.O'ndan nefret etmiyordum.Tam tersi...Aslında O'na ne hissettiğimide bilmiyordum.

Yoğun deterjan kokusu ,kendime gelmemi sağladı.Gözlerimi yavaşça açtım.Ama açmamla canımın yandığını hissetmem bir oldu.Hastanelerden nefret ediyordum.Bir daha gelirsem,yeminle .Kusardım.Ömrüm ,senelerim bu iğrenç yerde geçti.

Her şeyi yavaş yavaş algıladım.İlk önce,tam karşımda olan küçük koltukta sızmış bir Baha ile karşılaştım.İki büklüm uyumuştu.Yüzünde yara bandları vardı.Sol eli sarılıydı.Zaten bir ayağıda kırıktı.Birde yanımda küçük bir koltuk vardı.Orada ise paketlenmiş bir sürü şey vardı.Geçmiş olsun hediyesi olarak tahmin ediyorum.


Kalkmaya çalıştım ama omuzlarımda büyük bir ağırlık vardı.Hastane kıyafetimi,omuzlarımdan sıyırdım.Gördüğüm görüntü şok ediciydi.Mosmordu.Ten rengimi değil,mor renkten başka hiçbir şey görmüyordum.

Omuzuma bakarken,yattığım yatağın yanında masaya koyulmuş,vazodaki papatyaları gördüm.Üzerinde ise sarı renkli bir kart vardı.Karta uzandım.

İçinde yazan şey ''Menekşe kokulu,papatya seven güzelime.'' yazıyordu.Evet,arkadaşlarım menekşe koktuğumu söylerdi...Çiçek türünden tek papatyaları severdim.Çünkü saflardı.Saf ve temiz.İnsanlar gibi kirli değillerdi.

Vazodaki bir tane papatyayı aldım.Baha'ya fırlatmadan önce,çiçeği öptüm.Polenlere alerjim vardı,ama en büyük alerji ölümdü.O yüzden alerjim umrumda değildi...

Papatyayı ,Baha'ya fırlattım.Aramızdaki mesafa kısa olduğu için tam karnına düştü.Zaten mahallede bir ara ismim 'Keskin nişancı'ydı.Bir çocuğu ,mahallenin başından fırlattığım terlikle mahallenin sonunda vurmuştum.Bunu gören arkadaşlarım adımı bu yapmıştı ama uzun sürmemişti.Birde çocuğun ailesi beni şikayete gelince ,annemde o akşam bana yeteneğimin kimden geldiğini göstermişti.

Kıpırdandı ama uyanmadı.Uykusu ağırdı hayvanın...Hayvan...Kişneyen bukalemun...Aklıma bu gelince güldüm.Baha'nın yeni ismi olabilirdi.

''Pıştt!! Rüyanda ne görüyorsun kişneyen bukalemun.'' dedim.Tekrardan kıpırdadı ve aniden kalktı.Bu ani hareketi biraz beni ürpertmişti.Kocaman olmuş gözleriyle ''Uyanmışın.''dedi.''He ,uyandım.Nouldu ki ?'' dedim.O kadar garip söyledi ki  kendimi uyuyan güzel hissetmiştim.Kalkıp yanıma geldi,dibime oturdu.

Elini yüzüme uzattı.Elinin tersiyle yüzümü okşadı.''İyi misin ?'' dedi.''İyi olsam hastanede olmazdık.'' dedim.Güldü.''Haklısın,ama demek istediğim o değildi.'' Kaşlarımı kaldırdım.''Neydi ?''

''Sana bir şey olmuş...'' dedi ve elini yüzümden çekti.

''Nasıl ?''

''Bir gün hatta bir saat içerisinde mimiklerini ve duygularını çok belli ettin...Hemen doktoru çağırmalıyım.'' Ayağa kalktı.Gerçekten mi çağıracaktı ? Hızlıca bileğine uzandım.Bana baktı ''Saçmalama,otur şuraya.''

Özgüven Patlaması #Wattys2016Where stories live. Discover now