Bölüm 44

4.9K 260 13
                                    

Gözlerimin üzerinde bir ağırlık vardı da açmamı engelliyordu sanki. Zor da olsa gözlerimi açtım ve bir süre görüntünün netleşmesini bekledim. Tek gördüğüm şey bembeyaz duvardı.

Yanımdaki hareketlenmeyle birlikte gözlerimi oraya çevirdim. Bir hemşire serumumla ilgileniyor, doktor da bir şeyler soruyordu.

"Nihayet uyanabildin Gece. Kendini nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim." Sesim fısıltıdan farksız çıkmıştı.

"Neden burda olduğunu biliyor musun?"

Hafızamı zorlayıp neden burda olduğumu düşündüm.

"Araba çarptı sanırım. Değil mi?"

"Evet. Büyük bir kaza geçirdin. 5 gündür uyuyorsun. Yoğun bakımdan birkaç saat önce çıktın. Ameliyatla iç kanamanı durdurduk ve ameliyatın çok başarılı geçti. Güçlü biriymişsin ki çabuk atlattın. Şu an sadece dikişlerin ve kesiklerin var."

"Kırık?"

"Hayır, yok. Zamanla bunlar da geçer ve eski sağlıklı haline kavuşursun. Seni birkaç gün daha burda misafir etmek istiyoruz ne olur ne olmaz diye. Dışarda ailen ve arkadaşların var. Hepsinin aynı anda başına toplanmasını istemiyorum. İlk önce aileni çağıracağım. Sonra arkadaşların küçük gruplar halinde yanına gelebilir. Anlaştık mı?"

"Evet. Teşekkür ederim."

"Tekrar geçmiş olsun."

Doktor ve hemşirenin odadan çıkmasıyla annem, babam ve Alp odaya girdi.

"Gece bizi çok korkuttun."

Annem koşarak gelip bana sarıldı.

"Özür dilerim."

"Nasıl hissediyorsun kendini? Ağrın falan var mı?"

"İyiyim. Ağrım da yok. Sadece halsizim biraz."

"Kaç gündür uyuyorsun. Doktora sorayım da ona göre yemek getireyim ben hemen sana." Annemin koşarak odadan çıkmasından sonra babam da bir süre benle konuşup o da annemin yanına gitti.

Alp gelip sedyenin yanına oturdu ve elimi tuttu.

"Gece ben çok özür dilerim. Sana kötü davrandığım için o kadar pişmanım ki."

Gülümsedim.

"Sorun değil. Ben seni affetmiştim zaten. Burnun sürtsün diye bekliyordum."

"Sana bir şey olacak diye çok korktum."

Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Sizi bırakacağımı mı düşündünüz yoksa?"

"5 gündür ne düşündüğümü, ne yaptığımı bile bilmiyorum ki."

"Bana yardım eder misin oturmak istiyorum biraz."

"Tabi."

Alp beni doğrultup yatağı hafif kaldırdı ve sırtıma bir sürü yastık koydu.

"Sen de hiç yemek yemedin mi? Zayıflamışsın. Annem sana da bir şey getirseydi."

"Ben kantine gider yerim birazdan, sen düşünme beni."

"Bir şey söyleyeyim mi? Su'dan iyi yenge bulamazdım. Sizin adınıza çok mutlu oldum."

"Yani ben de seni Doruk'tan başkasına böyle güvenerek şey yapamazdım."

"Bizim aramızda bir şey yok ki."

"Olacak sonuçta."

"Çok çirkin mi gözüküyorum şu an?"

Zürafa|yarı texting [Tamamlandı]Where stories live. Discover now