Bölüm 17

6.1K 279 153
                                    

Bugün final maçlarının olduğu büyük gündü. Büyük bir otobüsle maçların yapılacağı sahaya doğru gidiyorduk. Yanımdaki Ateş otobüsün en önüne gitmiş savaş filmlerindeki konuşmalardan alıntılamalar yaparak takımı gaza getirmeye çalışıyordu. Yanıma oturan Doruk'la ona doğru döndüm.

"Dikkat et düşme bu seferde. Takımın sana ihtiyacı var biliyorsun." Bu cümlesini boşverip konu değiştirmeye çalıştım.

"Heyecanlı mısın?"

"Pek değilim aslında. Onlardan daha iyi olduğumuzu biliyorum."

"Biz hep onlardan iyiydik ama sürekli yenildik, Doruk."

"Bu sefer yenilmeyeceğiz, bak göreceksin."

"Umarım."

Kızlar olarak soyunma odasında Hakan Hoca bize bir konuşma yaptı ve konuşmadan sonra sahaya çıkıp ısınmaya başladık. İlk biz sonra erkekler maç yapacaktı yine. Bu sefer şampiyonluğu istiyordum ve almak için elimden geleni yapacaktım.

Hava atışı sırasında hakemin düdüğü çalmasını beklerken yanımda duran karşı takımdan bir
kız bana doğru eğilip "Doruk'un sana baktığı gibi bana bakması için neler vermezdim?"demesiyle ona dönüp garip garip baktım. Kız sırıtarak bana bakıyordu. Bu sırada bana pas atılan topu görmedim ve top karşı takımın eline geçti.

"GECE SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN?"diye bağıran Hakan Hoca'nın sesiyle kendime gelip koşmaya başladım. Nasıl kızın oyununa gelip böyle bir hata yapmıştım diye düşünmeyi de sonraya erteledim.

Maçın son 2 dakikasına gelmiştik ve skor 68-70, biz öndeydik. Maçın başında kızın yaptığı saçmalıktan başka her şey normal gitmişti. Son 2 dakikada da savunma ve hücumu düzgün yaparsak bu senenin şampiyonu biz olacaktık. Karşı takımın koçunun mola almasıyla Hakan Hoca da bize moral verici bir konuşma yaptı ve bizi sahaya gönderdi.

   Molanın bitmesini beklerken seyircilerin oturduğu kısma baktım. Abim kafasına atkı bağlayıp zıplayarak tezahürat yapıyordu, Deniz bir takım arkadaşının sırtına çıkmış o da abimin söylediği şeylere ayak uyduruyordu. Doruk ise... Doruk ise yüzünde kocaman bir tebessümle bana bakıyordu. Maçın başında karşı takımdaki kızın söylediği sözler aklıma gelince gözlerimi hemen geri çektim. Doruk herkese nasıl bakıyorsa bana da öyle bakıyordu bence. Bana farklı bakmasının hiçbir nedeni yoktu ki.

Hakemin molanın bittiğini belli eden düdüğüyle kendime geldim ve oyuna tekrar konsantre oldum. İrem'in bana attığı pasla topu karşı potaya doğru sürmeye başladım. Kızların hepsi Hakan Hoca'nın dediği şekilde dizilince şut oranı en yüksek takım arkadaşıma pas attım ve üçlüğü sayesinde skor 73-68 oldu.

Karşı takım biraz oyundan düşmüştü ve bunu avantaja çevirerek son şutumu kullandım. Maç 79-69 bitmişti ve biz bu senenin şampiyonu olmuştuk. Maçın bitiş düdüğüyle tüm takım, Hakan Hoca ve erkekler takımı koşarak sahaya geldiler.

"ŞAMPİYONUZ LAAN!"diyerek bana sarılan Ateş'in kulağına "Böceğim,biz başardık."dedim ve gözlerimin dolmasına izin verdim. Tarifi olmayan bir duyguydu, resmen senenin en iyisi bizdik. Terli olmamı umursamadan önüme gelen herkese sarılıp tebrikleri kabul ediyordum.

"BENİM KARDEŞİM BE, TAKIM KAPTANI BENİM KARDEŞİM, EVET ŞAMPİYON OLAN TAKIMIN KAPTANI."

"Anladık Alp, Gece senin kardeşin."

"Hocam pardon, ben bir an gaza gelince..."

"Bu gazı kendi maçında da kullanırsın umarım, Alpciğim. Tebrik ederim kızlar. Çok iyi iş çıkardınız. Şimdi karşı takımla el sıkışıp soyunma odasına geçebilirsiniz. Gece sen çabuk ol ve yanıma gel."demesiyle hemen karşı takımı tebrik edip soyunma odasına geçtim. Kızlarla soyunma odasındaki ufak bir su savaşından sonra hemen duşa girip yedek kıyafetlerimi giyip Hakan Hoca'nın yanına gitmek için soyunma odasından çıktım. Koridorda yürürken tanımadığım bir çocuk gelip elini uzattı. Karşı okulun öğrencisi olmalıydı çünkü ben tüm erkek takımını tanıyordum.

Zürafa|yarı texting [Tamamlandı]حيث تعيش القصص. اكتشف الآن