29. bekleyiş

5K 310 127
                                    

Sınır* 125 oy/110 yorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sınır* 125 oy/110 yorum

2800 kelime

Yorum yapmayı unutmayınnn

Keyifli okumalar

Rojin

Hayat insanı bazen öyle
bir noktaya getirir ki
Kimseye bir zararın olmamıştır
Ama sen  ziyan olmuşsundur.
La Edri

Tüm vücudumu esir alan yorgunluk ve açılmamak için direnen göz kapanlarımla birlikte zorlukla yutkundum, yavaş yavaş yerine gelen bilincim sayesinde zorlukla kendime gelebilmiştim tek sıkıntı gözlerimi açmaya korkuyordum, etrafımı saran karanlığa o kadar alışmıştım ki tekrardan aydınlıkla karşılaşmaktan korkuyordum. Duyduğum cihaz sesleriyle ve aldığım kokularla birlikte hastaneye geldiğimi  farkettim. Tam gözlerimi açacakken bir anda kapının açılma sesini işittiğimde az önce ki girişimimden nedensizce vazgeçip öylece bekledim.

Ayak sesleriyle gelen kişinin erkek olduğunu anladım, ilaçların kokusunu bastıran nane kokusuyla onun geldiğini farkettim. Küçük  ellerimi kavrayan büyük ellerle birlikte nefesimi tuttum, bir süre sessiz kaldıktan sonra yutkunduğunu işittim, içimde  büyüyen korkuyla birlikte bir kez daha yutkundum.

"Özür dilerim..." dedi, yorgunlukla. Neden özür diliyordu ki? Neye özür diliyordu? Alt üst olan hayatımda zaten herşey kötü giderken bu sefer hangi olay için özür dilemişti ki? Boğazımın kuruduğunu hissettim.

"Bir türlü her şeyin düzelmesini sağlayamadığım için özür dilerim..." yanak içimi ısırdım. Tüm yükü üstüne alıyordu, böyle yapmasını hiç sevmiyordum, herşeyi düzeltmeye çalışıyordu ama farkında değildi ki bizim hayatımızda hiç bir zaman düz bir yol olmayacaktı, biz yokuşlara alışmıştık, dengesiz yokuşlarımız vardı bizim, hiç bitmeyen yokuşlarımız...

Elimi daha fazla sıktı "beni hiç bir zaman affetmeni istemiyorum, sana yaptıklarımı  hiç bir zaman unutmanı istemiyorum, Rojin  ben çok korkuyorum, seni de kaybetmekten cok korkuyorum. Şuram çok ağrıyor. Kollarımın arasında öyle savunmasız durduğunda bir an ölmeyi diledim nedensizce..." vücudum buz kesti o anda.

Ben onu asla bırakmazdım ki, hem ben herşeyi unutmuştum oysa ki. Elimi hafifçe tutan elini sıktım. Tam konuşacakken yaptığım ataktan dolayı sustu, gözlerimi açmadan "unut... unuttum ben onları..." Dedim kuruyan boğazımla birlikte zorlukla konuştum. Daha fazla uzatmadan gözlerimi açtım, beyaz tavana bir süre baktıktan sonra bu sefer ona çevirdim bakışlarımı,  anında çatılan kaşlarımla birlikte yutkunmaya çalıştım, gözleri kızarmıştı... ağlamış mıydı?

Elimi çekip hafifçe yanağına koydum, tebessüm ederek "açmayalım o mazileri, unutalım herşeyi, biz yeni bir defter almadık mı? Şimdi neden o beyaz sayfaları karalamaya çalışıyoruz ki?" Dedim. Hafifçe başını salladı "sana birşey olucak diye çok korktum..." dedi titrek bir tonla.

DİLHUN ☑Where stories live. Discover now