DİLHUN ☑

10. HAVLU

SINIR 60 OY 20 YORUM. Geçilmediği sürece bölüm ve kesit gelmeyecek... iyi okumalar..🤗🤗

"Benim karımı kabul etmeme gibi şansları yok. Karımı kabul etmeyen beni de etmez. Sen bundan sonra Rojin HAZNEDAR'sın..."

YAZARDAN
Kolay anlatılıyor acılar...
Kolay yazılıyor...
Kolay yaşanmıyor oysa....

Rojin, tekrar geldiği konağa baktı. Tüm ihtişamı ve acımasızlığıyla karşısında duruyordu. Yutkundu Ali'nin babasının sözleri kulağında çınladı tekrar tekrar yutkundu. Daha tanımadan ona iffetsiz diyen adam şimdi ne yapardı hiç düşünemiyordu.

Bir adım geriledi kadın. Ali, hissetmişcesine Rojin'in küçük elini kendi eline hapsetti. Rojin, hissettiği sıcaklık ve güvenle geri gittiği adımı tekrar ileri attı ama hala korkuyordu.

Daha fazla kapıda beklememek adına ırgatın açtığı kapıyla avluya karı koca el ele içeri girdiler.

Ali, büyük kapının tokmağını iki kez vurdu hizmetli tarafından açılan kapıyla içeri girdi Rojin'i de peşi sıra beraberinde sürükledi.

HAZNEDAR ailesi, sıradan bir güne uyanmıştı kahvaltılarına oturdular.

Aniden çalınan kapıyla ev halkının bakışları kapıyı açan hizmetliye çevrildi. Içeri giren Ali'yle Mehmet Ağa, ihtişamıyla gülümsedi ama aniden içeri giren davetsiz misafirle bakışları önce oğlunun tuttuğu ele sonra sahibine çevrildi.

Mehmet Ağa, olduğu yerde huzursuzca kıpırdanıp yumruğunu sinirle sıktı.

Perihan Hanım, merakla kaşlarını havaya kaldırdı. Tüm aile suspus olmuştu kimse konuşamıyordu. Sonunda dayanamayan Ahmet oldu.

Ayağa kalkıp kollarını havaya kaldırdı, merakla "abi neler oluyor burda?" Diye sordu.

Ali, önce babasına sonra babaannesine bakıp elini havaya kaldırıp tok ve sert bir şekilde "bu kadın benim karım. Bu kadın Rojin HAZNEDAR!" deyip bu sefer bakışlarını etrafa korkuyla bakan Rojin'e çevirdi tam ağzını açacakken duyduğu kırılma sesiyle odak noktası tekrar masaya çevrildi ikilinin.

Perihan Hanım, korkuyla çığlık atıp kocasının kanlar içinde ki eline baktı.

Mehmet Ağa, sanki o an burnundan duman çıkaracakmışcasına derin nefes alıp veriyordu. Sinirle ayağa kalktığında az önce oturduğu sandalye gürültüyle yere düştü.

Mehmet Ağa, önce oğluna sonrada Rojin'e bakıp tiksintiyle yüzünü buruşturup "bu kız bu eve girmicek demedim mi ben sana!" Dedi sinirle.

Ali, alayla sırıtıp "bende bu kız benim karım olacak demedim mi baba!" Dedi gururla.

Rojin, sadece konuşan adamlara bakıyordu.

Sanki bir kumar masasındaydı ve bu iki adamda kazanmak için hırsılılardı ve burda bahis olarak Rojin öne konmuştu...

Mehmet Ağa, oğlunun tavırlarına karşı daha fazla sinirlendi. Hırsla parmağını Rojin'e çevirip " ben bu sürt..." lafını kesen Ali'nin kalın sesiydi "baba!" Bu bir uyarıydı.

Ali, sinirle Rojin'in elini daha fazla sıktı boyun damarları kızarıp belirginleşmişti.

Mehmet Ağa, anında susup burnundan soludu. Önce anasına sonra tekrardan oğluna bakıp "ben son sözümü söyledim!" Deyip tam merdivenlere doğru gidecekken Ali, hızla "biz imam nikahını hallettik geriye sadece HAZNEDAR'lara yaraşır bir düğün yapmak kaldı." Deyip babasına baktı.