Yazar
Adam sevdi...
Kadın sevdi...
Adam aşık etti...
Kadın aşık oldu...
Adam gitti...
Kadın yine sevmeye devam etti...
Adam geldi...
kadın yine sevdi...
Kadın gitti...
Adam bitti...
Böyleydi onların da hikayesi iki tarafta mutlu olamıyordu
Soğuk hastane odalarında birbirlerinin acılarını dinledirler.
Adam kadının acı çığlıklarını duydu...
Kadın, adamın sessiz yakarışlarını duydu ama ikiside bir şey yapamadı...Genç adam, öylece morg kapısının önünde oturuyordu. Sanki sevdiği gelecekte " ben ölmedim." Diyecekmiş gibi bir umut vardı içinde.
Gözünden akan yaşa hiç bir şey yapmadı. Silmeye dahi takati yoktu.
Onu kaldırmaya çalışan görevlilere karşı çıkıyordu her defasında.
Kız kardeşi ağlayarak abisinin yanına oturdu.Boğazında ki acıyla "ağabey?" Dedi cevap vermesi umuduyla
Ali, sessizce kardeşinin konuşmasını bekledi
Zeynep, isyan edercesine kocasına baktığında Asaf'ın desteklercesine kafasını sallamasıyla devam etti.
"Hadi gel eve gidelim. Bak..." ali hızla kardeşine bakıp kızaran gözleriyle sertçe baktı "Ben. Hiç. Bir. Yere. Gitmiyorum!" Dedi her kelimeyi bastırarak.Zeynep acıyla gözlerini kapatıp yutkundu.
Onun da canı yanıyordu ama abisi daha önemliydi ondan. Eğer böyle oturursa kafayı yiyecekti.Zeynep hafifçe yutkunup "abim..." Ali, sertce Zeynep'in sözünü kesti "gitmiyorum lan! Gitmiyorum! Anlamıyor musun? Ben gidersem o yalnız kalır! Beni asla affetmez onu bıraktığım için! Hem ben söz verdim 'seni asla bırakmıycam' diye simdi onu bırakırsam sözüme sadık olmam." Derin nefes aldı. Her cümlede kalbine bir hançer saplanıyordu.
Tekrar basını duvara yasladı.
Zeynep, yenilgiyle başını eğdi. Gözünden akan yaşı silip o da abisi gibi başını duvara yasladı "O zaman bende gitmem." Deyip gözlerini kapattı.
Ali, umursamadan öylece karşısına baktı. Miniğini şimdiden özlemişti.
Ona sarılmak istiyordu. Kokusunu içine çekmek istiyordu.
Ellerine bakti " simdi bu eller seni sarmadıkça ne işe yarar ki? Senin o akan yaşlarını silmedikçe ne işe yarar ha?" Deyip hızla ayağa kalktı.
Zeynep ve Asaf, merakla Ali'ye bakarken Ali, onları umursamadan yanındakı duvara yumruk atmaya basladı.Zeynep, korkuyla Ali'yi engelledikçe Ali, daha fazla vurmaya başlıyordu.
"Ulan sen olmayınca ben nasıl yaşarım ha? Nasıl lan nasıl?" Deyip her yumrukta daha fazla bağırıyordu.Sonunda parçalanan elleri ve bir hitap düşmüş vücuduyla yere çöktü.
Asaf, kafasını eğip karısını tuttu fısıltıyla "dokunma! Dokunursan daha fazla canı yanar." Dese de zeynep, acıyla abisine baktı.
Kılınan namazdan ve okunan ezandan sonra herkez yavaş yavaş mezarlığı terk etmeye başladı.
Leyla'nın annesi hızla kendisini tutan kişilerden kurtulup kızının mezarına sarıldı.Sessizce fısıldayarak "annem, sen gittin mi? Sen anneni bıraktın mı? Hani sen karanlıktan korkardın? Neden böyle yaptın annem şimdi sen orda üşümiycek misin? Gece kim senin üstünü örtücek annem? Nasıl rahat ediceksin sen orda? Benim yetim kızım babanın yanındasın artık senin babanla hasretin bitti şimdi sıra benim hasretimde mi? " dedi ağlayarak .
YOU ARE READING
DİLHUN ☑
Teen Fiction▪︎TAMAMLANDI▪︎ MARDİN'DE IMKANSIZ BIR AŞKIN HIKAYESI ... Şimdi düşünün ya da empati kurun derim.. Bir kadın var ama yaralı, eksik. Tüm sevdiklerini kaybetmiş ve bunun sonucunda herkesin gözünde 'uğursuz' olarak tanımlanmış.. Şimdi de bir adam düşünü...