Tao kaşlarını kaldırarak "Immm, o zaman pezevenk sarılması?" dediğinde hepimiz kahkaha atarak çember oluşturmuştuk. Birbirimize iç içe geçmiş koyun gibi sarılırken götümde bir el hissettim.

"Ulan hangi amına koyduğumun ibnesi elliyor götümü?" diye sorduğumda Sehun o meşhur pezevenk gülüşüyle "Çok güzel götün var hayatım, tutamıyorum kendimi. Özür dilerim." demişti.

Diğerleri halimize gülerken ben sinirle soluyordum. Utanmasa sikecekti pezevenk! Çemberden hızlı bir şekilde çıkıp Sehun'un kafasına bir tane patlattım. "Amına koyarım senin!"

"Olsaydı koyardın." Sikeyim seni Oh Sehun. Pezevenge orta parmak kaldırdığımda daha çok gülmüştü. Diğerleri de ona beşlik çakarken bu hallerine iğrenerek bakıyordum.

Orospu çocuklarından korunmak için bir sprey olsaydı keşke. Parfüm diye kakalayıp kurtulurdum hepsinden.

Göz devirerek tam onlardan uzaklaşmak için adım atmaya başlamıştım ki karşımda kabuslarımın başrolü olan pezevenk belirdi. Tekrar amına koyayım ben böyle şansın.

Beni fark etmemesi için kapüşonumu başıma geçirip tam hızlı adımlarla yanından geçecektim ki beni kolumdan tutup sert bir şekilde durdurdu. "Nereye gittiğini sanıyorsun, Byun?" İşte şimdi sıçmıştım...

Kabız olmuş gibi gülerken gözlerimi hocanın buzdolabı gibi bakan gözlerine diktim. Şerefsiz de harbi korkutucuydu. Hemen yırtmam lazımdı, düşün Baekhyun.

"Ahahahaha hocam, nasılsınız iyisinizdir inşallah? Ben çok iyiyim. Umarım siz de iyisinizdir. Her gün iyi olmanız için Tanrıya dua ediyorum. Sonuçta en best hocama bir şey olursa ben ne yaparım değil mi? Anneme söyleyeceğim size okunmuş şeker getirsin Londra'dan, nazara karşı birebir. Ahahahahah." dediğimde içimden söylediklerime orta parmak çekmiştim. İyice sıçıp batırmıştım. Londra'dan okunmuş şeker getirtmek de neydi? Amına koyayım Baekhyun.

Edebiyatçının bakışları değişmezken elinde tuttuğu telefonu yüzüme doğru salladı. "Tüm bunlar da ne demek oluyor, Byun?" diyerek insanın tüylerini diken diken edecek bir soğuklukta sorduğunda derince yutkundum. Boyumu, enimi iyice ölçüp verseydim keşke bizim çocuklara. Tabut ölçülerimi hazırlarken zorlanmazdılar.

Artık kaçışımın olmadığını biliyordum. En iyisi battı balık, yan gider hesabıyla her şeyi itiraf etmekti. Öksürerek "Hocam öncelikle şey, şimdi şöyle oldu..." diye söze girdiğimde gözleriyle içime işlemeye çalışıyormuş gibi bakıyordu. Bakmasana öyle puşt, daha da geriyorsun beni.

"Hocam ben... Off sikeyim tamam. Evet, size o sözleri sarf ettim ve bundan zerre de pişman değilim. Tek hatam, o mesajı sınıf grubuna atmak oldu. Yoksa size karşı olan bu düşüncelerimin sonuna kadar da arkasındayım. Sizden de dersinizden de ölesiye nefret ediyorum. Üzgünüm ama üzgün değilim." dediğimde hocanın gömleğinde olan bakışlarımı yüzüne çıkarmıştım.

Siktir... Hoca, alev gibi yanan gözlerle bana bakarken sonumun geldiğini anlamıştım. Neden şu çenemi tutamıyordum ki sanki? En sevmediğim özelliğim dobra olmamdı sanırım.

Hemen kıvırmam lazımdı yoksa sıçmıştım. Babamın cezalarından birini daha kaldıramazdım. "H-hocam ben şey yani öyle demek..." cümlemi tamamlayamadan Edebiyatçı kolumdan tutup beni boş olan müzik odasının içine çöp gibi fırlatıp kapıyı da arkamızdan kilitlemişti. Pezevenk, bitmiş kola kutusu muyum ben?

Bir dakika, o kapıyı mı kilitlemişti? Ateş saçan gözlerle üzerime mi geliyordu? Amına koyayım, bu sefer harbiden sıçmıştım. Namusumu kirletiyorlar diye çığlık çığlığa bağırasım gelmişti ama iç sesimi son anda susturmayı başarmıştım. Bir rezilliği daha bu bünye kaldıramazdı.

Üzerime büyük adımlarla gelip çenemden tutarak beni duvara yapıştırdığında bir an şokla hareketsiz kaldım. Öldürecekti beni şerefsiz...

Boyu Allahuekber dağlarına varmak üzere olduğu için ona bakmak için gözlerimi yukarı dikmek zorunda kaldığımda içimden kısa olmama tekrar lanet ediyordum. Bir 10 santim daha uzun olsam ne olurdu ki sanki?

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp kalın sesiyle konuşmaya başladığında nefesi dudaklarıma çarpıyordu. "Bana bak, Byun. Emin ol, ben de seni zerre kadar sevmiyorum ama sevmememe rağmen sırf öğrencimsin diye saygı duyuyorum. Peki sen neden bana bu saygıyı duymuyorsun? Babana mı güveniyorsun yoksa kendine mi? Ama unuttuğun bir şey var küçük. Senin karşında sıradan bir öğretmen yok. Park Chanyeol var. Emin ol, seni mahvetmek çok zamanımı almaz. Tek bir lafımla hayatını bitiririm. Ne paran seni kurtarabilir, ne de baban. O yüzden kendine çeki düzen ver. Benim karşımdayken adam gibi davran yoksa ben seni adam etmesini bilirim." dediğinde ağzım aralanmıştı. O beni, tehdit mi etmişti?

Ellerini çenemden çekip saçlarımı kavradığında alaycı bir sırıtışla yüzüme baktı. Orospu çocuğu! Saçlarımı hızla çekip yüzümü tekrar yüzüne yaklaştırdığında canım acıdığı için ağzımdan bir inleme kaçmıştı. Senden nefret ediyorum, şerefsiz hoca!

Kulağıma eğilerek "Bu arada sana 31'i ben vermedim, kendin aldın. Küçük çocuklarla sikimsonik fanteziler kurmuyorum. Sakso çektirmek için önümde sıraya girmiş yüzlerce beden varken bunu senin gibi sümüklülerle yapmam. O arkadaşına da söyle, hayatımla ilgili herhangi bir varsayımda bulunmasın. Yoksa bu bulunduğunuz son varsayım olur. Ve emin olun bu sefer sizin aptallığınız yüzünüzden disiplin kurulunu ikna etmekle uğraşmam. Direkt cezanızı ben keserim, bunun disiplin kurulundan daha kötü olduğuna da hiç şüpheniz olmasın." diyerek saçlarımı hızlı bir şekilde bıraktığında şokla ona bakmayı sürdürüyordum. Bu adamın mafyayla bir bağlantısı falan mı vardı?

Bana son bir bakış atıp çıkışa yöneldiğinde ben yerimde put gibi durmaya devam ediyordum. Derin bir nefes alıp ağıran çenemi ovuştururken yüzümde şeytani bir sırıtış peydah oldu.

Sizin de unuttuğunuz çok önemli bir şey var, öğretmenim. Ben de sizin diğer öğrencilerinize asla benzemem. Ben, Byun Baekhyun'um. Kızların gözdesi, erkeklerin korkulu rüyasıyım ve ben de meydan okumanızı kabul ediyorum.

Emin olun ki bu savaştan tek bir galip çıkacak ve sizi söyledikleriniz yüzünden köpek gibi pişman edeceğim.

      Sizinle savaşmak çok eğlenceli olacak,
"Hocam"...

      


~

    İşler kızışmaya başlıyor gibi...🤭 Eh ne diyelim, ateşle barut bir araya gelmemeliydi. Bu asi ergenle nasıl başa çıkacak acaba Chanyeol? 🌝


🌸🌸🌸


~

Fuck you, Teacher! (Chanbaek)Where stories live. Discover now