9. Bölüm

29.5K 2K 6.8K
                                    


Jungkook okul bahçesine adımını atar atmaz Taehyung, "Jungkook hızlı düşün!" diye bağırarak elindeki futbol topunu her şeyden habersiz zavallı gencin üzerine fırlattı. Tabii ki Jungkook topu tutamamış, bir de üzerine korkudan iki büklüm olmuştu.

"Jungkook zar zor düşünüyor zaten, sen bir de hızlı düşünmesini istiyorsun," diye yorum yaptı Gipeun, kollarını göğsünde kavuşturmuş bir şekilde.

Taehyung yüzünü buruşturdu, "Özür dilerim. Güne enerjik bir başlangıç yapmak istersin diye şey etmiştim."

Jungkook kaşlarını çattı, "Beni bunu yapmak için mi dışarıda beklediniz," diye homurdandı ve sinirini ayağının dibindeki toptan çıkartmak istercesine gelişine sertçe vurdu.

Bir saniye sonra bahçedeki herkes cam kırılma sesiyle donup kalmıştı. Jungkook da vurduğu topun girişteki idare katının camını kırıp içeri girmesini dehşet içinde izlemişti. Aynı şekilde kapının önünde duran müdür, müdür yardımcısı ve muhtemelen veli olan bir adam da bu gösteriyi kendi gözleriyle izlemişti.

"Eee, iyi tarafından bakacak olursak," diye mırıldandı Gipeun kırık cama bakarken. "Müdür ve müdür yardımcısı dışarıdaydı ve top onların kafasına gelmedi?"

Veli olduğunu düşündükleri adamın elindeki kalın dosyayı ve Müdürün yüzündeki dehşet ifadesini görünce Gipeun yüzünü buruşturdu, "Adam müfettiş. İyi tarafı yok galiba bunun."

Jungkook bembeyaz olurken Taehyung zorlama bir gülümseme ile arkadaşına baktı, biraz korkuyor gibiydi, "Enerjik bir başlangıç oldu ama değil mi?"

"Kapa çeneni!" diye homurdandı Gipeun ve Jungkook aynı anda. Yine müdür yardımcısının odasının yolu üç arkadaşa görünmüştü...

***

"Her seferinde daha sıkıcı oluyor fark ettiniz mi?" diye sordu Gipeun, sınıflarına giden merdiveni çıkarken. "Bence müdür kendini videoya alsın ve gereken anlarda bize o videoyu izletsinler."

Jungkook omuz silkti, "Adam hep domates gibi kıpkırmızı oluyor. Bizim yüzümüzden ölecek diye korkuyorum."

"Bu kavga etmeye girmez sonuçta ama değil mi?" diye sordu Gipeun. "Abimle, kavga edip müdür yardımcısının odasına gitmeyeceğim üzerine iddiaya girdik. Müdür yardımcısının odasına gittik ama sonuçta kavga ettiğim için değil?"

"Bir şey olmaz bence," dedi Jungkook. "Velilerimizi arayacağını söylemedi zaten."

Taehyung, Jungkook'a baktı, "Onu boşverin de sen dün neden discorda gelmedin? Oyun oynayacaktık."

Sonunda sınıfa vardıklarında Jungkook yorgunca bir nefes aldı. Hem bedenen hem de zihnen çok yorgundu. "Eve hırsız girdi."

"Ne?" dedi Gipeun ve Taehyung aydı anda. Sonrasında, Taehyung, "Size bir şey olmadı değil mi?" derken Gipeun, "Ne çalmış?" diye sordu... Eh, ikisinin öncelikleri farklıydı.

"Biz evde yokken ne var ne yoksa götürmüş. Bilgisayarım yok yani artık." Saçlarını sinirle karıştırıp oflafı, "Daha kötüsü, geceyi nerede geçirdik sizce?"

Gipeun yüzünü buruşturdu, "Jimin'in evinde mi? Bize ya da Taehyung'a niye gelmedin?"

"Abim izin vermedi," diye homurdandı Jungkook. "Hayatımın en rahatsız gecesiydi. Daha öncesinde Jimin ile birlikte uyuduğum koltukta abim ile uyudum. Beni iki kere tekmeleyip yere düşürdü."

Taehyung Jungkook'a acımış gibiydi. "Ama bu akşam eve döneceksiniz değil mi?"

"Hayır," dedi Jungkook. "Evin yeniden düzene girmesi en az üç gün sürecek dedi abim. Yani Jimin'le iki günüm var ve ben gerginlikten her an kusacak gibiyim."

marshmallow|jikookWhere stories live. Discover now