6. Bölüm

24.7K 2K 4.1K
                                    


Jungkook, kırış kırış okul üniforması ve yarım yamalak bağladığı kıravatıyla okulun bahçesine girdiğinde öyle olmadığını bilse bile insanların bakışlarını üzerinde hissediyordu, sanki herkes onunla ilgili gerçekleri öğrenmişti de ona iğrenerek bakıyorlardı. Bu hisse aldırmamaya çalışarak merdivenlerin başında, elleri cebinde onu bekleyen Taehyung'a doğru hızlı adımlarla ilerledi.

"Ne oldu?" dedi hemen, telefonda ona dediklerini kastederek. Okul gayet olması gerektiği gibi gözüküyordu dışarıdan.

Taehyung derin bir nefes aldı ilk önce. Başını gökyüzüne doğru kaldırıp bir kaç saniye düşündü. "Nereden başlasam?" diye mırıldandı. "Cidden nereden başlayacağımı bilmiyorum."

"Sadece iki derstir yokum Taehyung. Gipeun bir teneffüs içerisinde en fazla ne yapmış olabilir?"

Taehyung'un bu soruya cevabı omuz silkmek olmuştu. "Hiç. Sadece okul ikiye ayrıldı. Futbol takımı dağılmak üzere, okul başkanını hırpaladı, erken seçim yapılacak, ilk iki ders çıkan karmaşa yüzünden kaynadı ki bunu kaçırdığına inanamıyorum. Ha bir de bu arada sınav sorularını çaldı ama en son baktığımda sınıftan kimse çözemediği için yine kalacak gibi duruyorduk."

Jungkook ona boş gözlerle bakarken Taehyung parmağını havaya kaldırdı; "Sınav bu ders."

Tam bu sırada ders zili çalmaya başlamıştı. Jungkook gözlerini kırpıştırarak kendine gelmeye çalıştı.

"Hadi," dedi Taehyung. "Sınıfa çıkalım. Bu arada, Gipeun okula aynı anda konuşacak o kadar şey verdi ki konu asla sana gelmez, endişelenme."

***

"Bu kadar şeyi aynı anda nasıl yaptın?" diye fısıldadı Jungkook, sıra arkadaşına. Sınıfa girer girmez hoca onu hemen yerine oturttuğu için fısıldayarak konuşuyordu. Sınav başlamak üzereydi.

"İlk sorunun cevabını sıraya yazdım," dedi Gipeun sorusuna cevap vermek yerine. "Büyük ihtimalle doğru. Onu yapmayı unutma."

Jungkook tam ağzını açacağı anda hocaları, "Gipeun bugün yeterince konuştun bence kızım sen!" diye seslendi. "Bir daha konuşursan kağıdını alırım."

Gipeun, "Daha kağıdımı vermediniz ki," diye mırıldansa da hoca onu duymamıştı.

Jungkook başını sağa sola sallayarak önüne döndü. Dün olanlardan sonra okulda geçen her saniyesinin iğrenç geçeceğinden emindi ama şu anda muhtemelen kalacağı bir sınavda olmasına rağmen iyi hissediyordu.

***

"Sınavı geçersiniz diye söz vermemiştim, soruları çalarım diye söz vermiştim ve yaptım mı? Yaptım," dedi Gipeun sınavdan mutsuz bir şekilde çıkan bir kaç sınıf arkadaşına. Sanki her şey çok olması gerektiği gibiymiş gibi davranıyordu. Sanki bin tane olay çıkartmamış gibi.

"Bana neler olduğunu ayrıntılı bir şekilde anlatacak mısınız artık?" dedi Jungkook. "Futbol takımına ne oldu? Dün sen kaptanla konuşacaktın, ne konuştunuz?"

"O üç dingilin yaptıklarından Chen'in haberi yokmuş. Üçü de dönemin başından beri yedekte oldukları için seni takip edip benden uzaklaştırarak onun gözüne girebileceklerini ve böylece as takıma alınacaklarını düşünmüşler sadece. Ben dün öyle sinirli bir şekilde yanına gidince onun da sinirlenmesine sebep oldum sanırım. Okuldan sonra tüm takımı antremana çağırmış sonra ne oldu bilmiyorum ama tüm takımın yüzü beş karış asıktı. O üçünün sınıflarına tek tek baktım, gelmemişler bugün," diye açıkladı Gipeun tane tane. Üzerinde garip bir huzur vardı. Muhtemelen sebebi kaostan yeterince beslenmiş olmasıydı.

marshmallow|jikookWhere stories live. Discover now