13. Bölüm

40K 1.9K 9K
                                    


Jungkook huzurlu uykusundan bir anda kopan patırtı ile zıplayarak uyandı.

Normalde bu bile onu uyandırmaya yetmezdi ama Jimin'in acı içinde bağırdığını duymuştu. Hemen ardından abisinin ve diğerlerinin sesini.

Yataktan o kadar hızlı kalkmıştı ki başı dönmüştü. Yine de umursamadan neredeyse koşarak sesin kaynağına gitti; Jimin öne eğilmişti, yerde bir bir koli ve cam kırıkları vardı. Jin ve Hoseok Jimin'i tutmaya çalışıyordu.

"Ne oluyor?" dedi Jungkook sesindeki şaşkınlığı, daha doğrusu dehşeti kontrol edemediği için bağırmıştı.

"Gerizekalı," diye homurdandı Jimin, Hoseok'un koluna sertçe vurarak. Jungkook'u duymamış olmalıydı.

"Kutu elimden kaydı, kanka çok özür dilerim- dur dur hareket etme her yer cam," dedi Hoseok, Jimin'i tutmaya çalışırken. "Şuraya geç. Yoongi, burayı süpürmemiz lazım."

"N'oluyor ya," diye kendini tekrarladı Jungkook gözlerini Jimin'den ayırmadan. Bu sefer sesi daha kısık çıkmıştı çünkü tüm dikkatini Jimin'in iyi olup olmadığını anlamaya vermişti.

"Jin ve Hoseok, dolabın üzerindeki içi bardakla dolu koliyi Jimin'in sırtına düşürdü," diye açıkladı Yoongi yüzünü buruşturarak.

"Sırtına mı?" diye sordu Jungkook hemen. Jimin'in sırtındaki yaralar daha yeni yeni iyileşiyordu.

Endişeli bir şekilde ona doğru adım atınca, Jimin hala acı yüzünden zor nefes aldığı halde hemen elini kaldırıp, "Dur," dedi. "Camlar." Yerdeki cam kırıklarını gösterdi.

Jungkook durmuş olsa da endişesinden bir şey kaybetmemişti. Yoongi yerdeki camları temizlerken odada ölüm sessizliği vardı.

"Ee, ilk şakayı kim yapacak," dedi Jimin oturduğu yerden. Başını eline yaslamış, öne eğilerek oturuyordu.

"Ben yapacaktım da çok erken olur diye düşündüm," diye mırıldandı Yoongi. Yeri dikkatlice inceledi, "Kırıklar tamam. Şimdi senin sırtındaki kırıklara bakalım."

Jin, Jimin'e yaklaşmak için bir adım atıp atmamak arasında gidip gelince Jimin gözlerini devirdi, "Şu an bir şey yapamam merak etme, bir iki saat sonra kaçacaksan kaçarsın."

"Cidden çok özür dilerim ya," dedi Jin yüzünü buruşturarak. Yüzü gerçekten de bembeyaz olmuştu. "Bakayım mı bir sırtına? Baya sert düştü."

Jimin'in cevabını beklemeden hoodiesini yavaşça yukarı sıyırıp baktı. Jungkook da görmeye çalışıyordu ama abisi hemen tekrar kapamıştı.

"Doktor çağırın," dedi Jin bembeyaz bir yüz ifadesiyle diğerlerine dönüp.

"Ne?" dedi Yoongi, Hoseok ve Jungkook aynı anda. Aralarında en çok Jungkook'un sesi ayırt ediliyordu çünkü zavallı çocuk resmen bağırmıştı.

"Abartma," dedi Jimin. Oturduğu yerde daha dik oturdu ama bariz bir şekilde canı acıdığı için zorlanmıştı bunu yaparken. "Önceki yaralar onlar. Ekstra bir şey yok."

"Sırtının halini görsen böyle demezdin," diye karşı çıktı Jin. "Ya doktor çağıralım ya da biz götürelim. Olmaz bu böyle."

"Ne? Ne olmuş ki?" Jungkook bu sefer bir cevap beklemeden Jimin'in yanına gitti.

Jimin oturduğu yerden gözlerini kaldırarak ona bakıp, "Bir şey yok," dedi sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla. "Abin abartıyor."

"Durun bir," dedi Yoongi ciddi bir şekilde olaya el atmaya karar vererek. "Bir de ben bakayım."

marshmallow|jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin