2. Bölüm

25K 2.2K 3.4K
                                    


"Ben bir prensesim prensesim prenses!" Youra mutfakta zıplayarak abisi Jungkook'un oturduğu masanın etrafında dönüyordu.

Jungkook her ne kadar son bir haftadır yaptığı gibi kendini dünyadan soyutlamış olsa da küçük kızın kulak tırmalayan sesi ve fazla neşesi yüzünden sinirleri bozulmaya başlamıştı.

Jungkook her ne kadar son bir haftadır yaptığı gibi kendini dünyadan soyutlamış olsa da küçük kızın kulak tırmalayan sesi ve fazla neşesi yüzünden sinirleri bozulmaya başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Youra," diye homurdandı Jungkook boşluğa diktiği gözlerini ayırmadan. "Çok bağıran prenseslere ne olur biliyor musun? Kötü cadı onları kaçırır."

Küçük kız bir anda susup abisine baktı. Bir kaç saniyelik sessizliğin ardından "Abla!" diye bağırarak ağlamaya başlamıştı.

"Hala bağırıyorsun," dedi Jungkook başını masaya yaslarken.

İçinde bulunduğu git gelli ruh hali yüzünden hissizleşmek üzereydi. En yakın arkadaşı Gipeun'un dahiyane fikri 'Jimin Jungkook'a gözkulak olsun' yüzünden sürekli karnına ağrılar giriyordu. Fikri bile çok korkunçtu ama umutsuzca sürekli bunu düşünüyordu. Beraber vakit geçirseler ne olurdu? Jimin de ondan hoşlanır mıydı?

'Tabii bir anda biricik sevgilisinden ayrılmaya karar verir ve sana evlenme teklifi eder,' diye homurdandı kafasının içindeki kırmızı giyinmiş ve belli ki şeytanı temsil eden Jungkook.

'Belki de vakit geçirirseniz en sonunda bu hoşlantıyı atlatmanın bir yolunu bulursun. Ona çok uzak durduğun için aşık olduğunu zannediyor olabilirsin. Belki yakından tanırsan bunun bir takıntı olduğunu fark edersin.' Bu sefer konuşan Jungkook beyaz giyiniyordu ama tişörtünün üzerinde muzlu süt izi vardı.

'Her gece ıslak rüyalar görüyor!' Şeytan Jungkook parmağını melek Jungkook'a salladı. 'Ben bile fazla pornografiden rahatsızlık duymaya başladım. Bu takıntıdan daha fazlası.'

Melek Jungkook omuz silkti, 'Belki de başka biriyle yatsa rahatlayacak. Ergenliğinin zirvesinde çocuk.'

Jungkook kafasını masadan kaldırırken dalgınca başını salladı, "Gipeun beni canlı canlı gömer."

"Gipeun seni neden gömüyormuş?"

Jungkook hayali melek ve şeytan halleriyle konuşmak istediyse de ablası onu duymuştu. Verecek mantıklı bir cevap bulmaya çalışırken boş bakışlarıyla ablasına baktı.

"Of her neyse!" diye homurdandı kız en sonunda. "Youra'yı bir daha korkutup ağlatırsan ben seni diri diri gömerim Jungkook. Burada boş boş oturacağına git test çöz hadi!"

Jungkook ofladı. "Ben neden yaşıyorum ki?" Ablası tam ağzını açtığı sırada elini kaldırarak onu susturdu. "Sakın bana ergen deme! Sakın."

***

Gipeun, okulun laboratuvarından bulduğu büyüteci, yıkılmış bir şekilde kafasını masaya koymuş yatan Jungkook'un kafasına doğru tuttu.

marshmallow|jikookWhere stories live. Discover now