Tea and Coffee /Larry Stylinson

(15)

BİSÜRÜ YORUM YAPIN :')

Yazarken bir yerlerimi yırttım da...

Bu şarkı da sanki Louis var gibi geldi bu arada,

Radiohead - Creep

💠

Alamadığı nefesi ısrarla vermeye çalışıyordu ama birisi boğazına yapışmış gibiydi ve Louis nefes dahi veremiyordu.

Doğrusu hiçbir şey yapamıyordu, sadece başı ağrıyordu ve o da bunu bir sisin ardında hissediyordu. Silik acı, silik beden, ruhu bile yerinde değildi. Sıkışmıştı, kalbi ona hissettirmeden sessizce sızlıyordu.

Sonra anladı ki boğazlanma hissi onun rüyası falan değil gerçekten de yüzünde onu sık boğaz eden eller vardı. İnce parmaklar, uzun tırnaklar ve pahalı bir nemlendiricinin hafif kokusu. Hatta... dudaklarının üstünde nefes almasını engelleyen bir de yabancı dudaklar.

Kaşlarını çattı, neden birisi onu öpüyordu?

Evet evet birisi onu öpüyordu, yoksa o mu öpüyordu?

Louis kafası karışmış bir şekilde yüzünü buruşturup neler olduğunu bile algılayamayacak seviyeye ne ara geldiğini düşünürken Zayn de biraz uzakta kendi masalarında ona bakıyor o da Louis'nin ne yapaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu.

Tamam Louis'nin kafası son bir iki saattir yerinde değildi onu pek sorgulamak da istemiyordu ama bunlar da pek onluk hareketler değildi. Sarhoş falan mıydı?

Alışıldık standart bir huysuzluğu vardı doğru fakat yine de yaklaşık iki saatir onlardan kaçmasını anlayamıyordu Zayn. Özellikle kendileri yanına yaklaştıkları an kıyamet kopacak gibi davranıyordu haliyle kimse de bu kalabalıkta onunla uğraşmak istemiyor yanına gitmiyordu. Hiç bir açıklama yapmadan tam iki saattir o bar sandalyesinden götünü kaldırmamıştı, bunu bir seviye anlarlardı belki ama üst sınıflardan bar için görevli bir kızla öpüşmek mi?

Kesinlikle sarhoş olmalıydı, çünkü aksi ihtimal nedense Zayn'in midesini bulandırmaya veya oraya gidip kavga çıkarmasına yeterdi. Nasıl yani onlara hayatının dramını yaşar gibi götünü dönüp kızın birisiyle flört edebileceğini mi sanıyordu? Üstelik Harry buradayken? Şu sikik geçici ilişkilerini ondan uzak yaşayabilirdi sonuçta değil mi? Zayn açıkça kendi arkadaşının bu kadar duyarsız ve kaba olduğunu kabul etmek istemiyor.

Zaten şuan çatık kaşları ve sıkılan yumruğuyla daha fazla dayanamayacak gibi de duruyor.

"Müdahale etsen iyi olur Zayn."

Sessizce esmer gencin kulağına eğilip fısıldadığında bile ortamdaki saçma gerginliğin sebebini pek amalyamamıştı Liam. Ama Zayn'in rahatsız olduğu şey onu da rahatsız ediyordu üstelik şu kıvırcık arkadaşın kesinlikle mahrem hislerle dolu yüz ifadesine şahit olmak da onu kötü hissettiriyor.

İnsanların utançları, hüzünleri, kırgınlıkları ya da gizlenmiş diğer duyguları Liam'ın yüz yüze kesinlikle olmak istemediği şeylerdi. Ama şimdi, Harry'nin kapıları aralanmış kalbi tam karşındaydı ve bu onu fazlasıyla üzmüş aynı zamanda utandırmıştı.

"Aslında bizi pek alakadar etmiyor."

Arkalarında beliren eski sarışın denecek kadar sarılığı gitmiş İrlandalı elindeki içki bardağını sakince masaya koyup yanlarına dikildi. Bu tepkisi alışılmadıktı, genelde her türlü özel ilişkiye dalan bir insandı sonuçta. Ama Zayn yine de şaşırmamıştı, Louis'nin olası terörüyle muhatap olmak istemiyordu büyük ihtimalle.

"Sarhoştur, morali bozuktu."

Zaten masadaki bir kişi hariç bu öpüşme işi üstüne fazla gidilmeyecek bir şeydi ve hepsini bu kadar bileyen yalnızca Harry'nin aurasının üzerlerinde bıraktığı etkiydi. Buna rağmen onun neden bu kadar hayal kırıklığına uğradığını anlamıyorlardı, sonuçta hiç karşılık almamıştı. Bilmiyorlardı çünkü, Louis'nin onu öptüğünü bilmiyorlardı ve Harry ciddi anlamda bir haftadır umutlanmıştı işte.