(5)

2.4K 225 899
                                    


Gecikti çok üzgünüm Rebel beni biraz yoruyor sanrm :')

Ve lüften yorum yapınn 💞

Bu kitaplara sandığınızdan fazla önem veriyorum 💫

💠

Yemek yenmiş, Zayn üç tabağı ve bir bardağı kırsa da bulaşıklar da yıkanmış, el mecbur mükemmel dörtlü işin sonunda salonda oturur vaziyete gelmişti. Louis tüm bu süreçte aç kalmıştı bu arada, o kadar dalgındı ki Zayn tabakları kırarken laf bile sokmamıştı. Sadece arada bir Harry'nin acıyla sızlamalarına ya da onun Niall'a kızmalarına kulak vermişti o kadar. Tabii o kulak verdiğini inkar ediyor ama olan bu.

O akşam tabu oynamak isteyen Niall'ın zorlama ve tacizlerine dayanamasalar da Louis ve Zayn kura da takım arkadaşı çıktıkları için oyun zaten uzun sürmemişti. Hadi ama Zayn peri masalı kelimesini kendisini tasfir ederek anlatmıştı ve Louis sürekli olarak "Cahil, egoist, aptal.." gibi şeyler söylemişti.

Sonuç olarak yarım saat bile geçmeden oyunu kaldırıp çay içmeye karar vermişlerdi, Louis kahve içmişti bu arada. Kısacası yorucu bir gündü Zayn bile ertesi gün sabahın köründe kalkmamıştı.

Bu gün ise ilginç bir şekilde daha az birliktelerdi. Louis odasından sadece yemek için çıkmıştı formunda bir şekilde tek tek itinayla hakaret etmişti. Uykusuz kalmak onun kişiliğine iyi geliyordu. Tüm gece dikimle uğraşmış deşarj olmuştu, Harry yüzünden yapmaması gereken bir şey de yapmıştı gerçi.

Kendi kendine bir tulum dikmek gibi?

Sadece onu düşünmek istemiyordu ve uykusuzluktan ölse bile yatağa girdiği an aklına o geliyordu. Bu yüzden Louis bunun bir şekilde bitmesini istediği için onu düşünerek saçma sapan bir şeyler dikmişti. Aynı Harry gibiydi tulum, abartılı ve saçma.

Şimdi de Harry bunu destekler gibi evde simli botlarla geziyordu. Tanrı biliyor ya Louis belkide sırf o ışık israfını görememek için inmiyordu.

Niall akşama doğru gelip de "toplantı" için çağırana kadar da inmemişti zaten, işi gücü vardı onun.

"Öncelikle nasıl bir konsept yapacağımızı belirlememiz lazım."

Harry ise sadece önündeki minik defteri orta sehpaya koyup elindeki kalemi yanağına yaslarken gözlerini evin büyük avizelerinde gezdiriyordu, ama bunu yaparken üzerindeki donuk bakışlardan habersizdi. Gerçi Louis de kendi bakışlarından habersiz. Sahi o neden bakıyordu ki Harry'den nefret ediyordu sonuçta.

Yeşil gözler az önceki konudan uzaklaşıp avizenin parlak taşlarına takılı kalmıştı, ne kadar parlak o kadar Harry'nin dikkatini çeker demek zaten. Şansa bakın bu evin avizesi de baya parlaktı.

Aslında Louis de aynı onun gibi konudan uzaklaşıp baya baya parlayan Harry'e dalmıştı. Normalde dikkat çeken şeylere özenle dikkat etmezdi, asla o ilgi manyaklarının sahip olmak istedikleri dikkatini ele geçirmelerine de izin vermezdi. Neler oluyordu ki o birden bire inci kolyeler takan simli botlar ve renkli pantolonlar giyen birine böyle hemen bakabiliyordu. Düpedüz alt edilmişti, bu kabul edilemez.

Büyük bir iş başardığından habersiz Harry ise iç çekerek avizeye bakmayı kestiğinde kırmızı ve çiçekli gömleğinin üstünde bir şey olmadığı halde gömleği silkeleyerek kendi kendini ayılttı. O avize gibi olmak istemesi normal miydi? Louis'den korkmasaydı keşke o da şuan taşlı bir şeyler giymek istiyordu aslında. Sim paklamıyor hayır.

" Bence koyu renkler olmalı...aşırı koyu?"

Zayn fikrini söylerken koltukta aşırı derecede geriye yaslanmış ayaklarını da orta masaya koymuş sadece tavana bakıyordu. Avizeden çok tavan ilgisini çekmişti evet.

Tea and Coffee /Larry Stylinson Where stories live. Discover now