(3)

2.5K 230 950
                                    


Yavaş ilerliyor sanmayın lüften skwfşiwğf üç bölüm sonra fazla hızlandığı için buralar biraz sakin olsun istiyorum alışık değilim.

Hatalarım için şimdiden üzgünüm göz sağlığınızı falan bozarsa affedin.

💠

"Şu güzel gecede en iyi ne gider biliyor musun Harry?"

Louis ne kadar şu üç gereksizle olmak istemesede havalar hala sıcakken ve elinde de koca bir bahçe varken içeriye tıkılacak değildi. O yüzden şuan mor bahçe minderine oturmuş çakma sarı ve makarna beyinliyi dinlememeye çalışarak sigara içiyordu. Niall ise onun elindeki ucuz sigarayı görünce biraz şaşırmıştı farkındaysa şu evdeki en zengin oydu, bu yaptığı şeyin sebebini ona sormak istedi. Ama hayır, şu Tomlinson çok asabi duruyordu. Niall onunla sonra ayrıca ilgilenecekti.

"Bence sıcak bir bitki çayı ve yanında minik tarçınlı kurabiyeler."

Kıvırcıkları onu artık terletmeye başlayan Harry dayanamayıp yemekten sonra başına pembe bir bandana takmıştı ve şimdi daha rahattı ayrıca evet o saç hemen kesilmeliydi yoksa kesinlikle kör olacaktı. Ama şuan Niall sayesinde aklına düşen tarçınlı kurabiyeler bundan daha acildi. O kurabiyeleri yemeden uyumak istemiyordu şuan ama her istediğininde olmayacağını biliyordu. Bu iki gerçek onu huzursuz etsede konunun çabuk değişiyor oluşu elbet bunu değiştirecekti.

Louis karşındaki sarı mimderinde bağdaş kurmuş kurabiyelerden -ki Louis nefret ederdi- ve çaydan -ayrıca Louis bundan da nefret ederdi- bahseden gence aşağılayıcı bakışlar attı. Şu dünyada en sevmediği şeyler bu çocukta toplanmıştı resmen. Kalkıp eve girmeyi bile düşünmüştü Harry'e bakıp. Hele Niall denen şahıs, Louis onu görmeden uzaklaşası geliyordu.

Aslında yanlarında olmak zorunda değildi, yinede ergenin biri gibi köşelere çekilmemesi gerekiyordu yoksa evet ergenin biri gibi görünürdü. Yani "Malik" diye geçirdi içinden, o ergen gibi köşeye çekilmeyecekti. Sonuçta Louis kampüs dahil şu site içinde hangi köşeye giderse gitsin işe yaramazdı. Kaçtığı şeyin içinde nereye çekilebilirdi ki?

"Haklısın ama benim aklımda üzüm şarabı vardı."

Louis fark etmeden Harry ile göz göze geldiğinde parlak yeşil gözlerden rahatsız olup hemen gözlerini kaçırmıştı, sakince sigarasına döndü. Bu evde sadece onunla bakışmak istiyordu. Niall ve üzüm şarabını da dinlemek istemiyordu, iki dakika sussa ölür müydü şu sarı kafa?

"Louis, duyduğuma göre iyi bir dikiş uzmanıymışsın neden Harry gibi sanat okumuyorsun?"

Evet. Büyük ihtimalle ölürdü çünkü Niall Horan'ın meraklarını gidermeyi bırakma çabası en fazla bu kadar sürmüştü. Tanrıya şükür onun çenesi kadar Louis'nin göz devirmesi meşhurdu da şartlar eşitlendi.

Mavi gözleri kısılmış genç içine çektiği zehirli dumanı bilerek Harry'nin olduğu tarafa üfledikten sonra Niall'a karşı omuz silkti. Ona gerçek bir cevap vereceğini sanıyorsa yanılıyordu.

"Yani cidden işletme okumayı çok istiyorsun o yüzden liseyi zor geçtin?"

Louis biten sigarayı toprağa bastırıp çöpünü kendi sigara kutusuna koyarken tepki vermek için acele etmedi. Harry ise az önce üzerine sigara dumanını üfleyen Louis'e kaşlarını çatmış bakarken birden kendisini onun nasıl bu kadar mesafeli ve soğuk hareketler sergilerken sevimli olduğunu sorgularken buldu.

Umursamaz görünmeye çalışıyordu, ancak az önce sigara konusndaki inceliği çok yapan olmazdı. Bu yüzden ona bakarken gülümsemesine engel olamadı.

Tea and Coffee /Larry Stylinson Where stories live. Discover now