15.Bölüm

15.5K 739 38
                                    

Bu bölüm hiç içime sinmedi ve kısa oldu ama atmak istedim.

Uraz Reis'den;

Bir o yana bir bu yana giderken . Miray'ın nereye gidebileceğini düşünüyordum . Sevdiğim kız kayıptı lanet olsun lan sevdiğime sahip çıkamadım. Ben böyle hayatın içine..!

Mert hızla kafeye girince tüm gözler ona döndü. Helen ve diğer kızlar ağlamaktan helak olmuş bir şekilde Mert'e bakmaya başladılar.

"Ne olursun iyi bir haber ver!"dedi Mete sinirden kıpkırmızı olmuş yüzüyle.

"Maalesef Reis hiçbir yerde yok "

Mete sinirle etrafı dağıtarak"NE DEMEK YOK NE DEMEK! ALLAH BENİM BELAMI VERSİN BİR KIZA SAHİP CIKAMADIM! " Diye bağırdıktan sonra yere yığıldı Onur ve Ben yanına çöktük. Onur destek olurcasına omzunu sıktı ve

"Yapma kardeşim sakin ol "

Mete bana döndü "Miray yok hiçbir yerde yok nereye gider ? saat kaç oldu ben anneme babam'a ne diyeceğim? . Benim küçük cadım yok " diye kendi kendine sayıklarken ağlamaya başlamasıyla Bende dahil herkes şok oldu. Mete ilk defa böyle gördüm. Mete'nin en büyük korkusu Miray'ı düşmanlarından birinin kaçırmasıydı. Eğer düşmanlarından biri kaçırmışsa kesinlikle Miray'a zarar verirdi.

Nerdesin miray? nerdesin miray'ım?

Meteye sarıldım küçük çocuk gibi ağlıyordu.

"Sakin ol kardeşim bulacağız " dedim. Ama yoktu benim küçüğüm. saat gecenin bir yarısını geçerken hepimiz dağılmıştık daha ortalıkta yoktu kızların ağlaması durmuş iç çekmelere dönmüştü.  Mete annesin'i geçiştirmişti ama yarın ne yapacaktık . Ya benim güzel gözlüm bulunamazsa o zaman ben ne yaparım?

Mutfağa girdiğimde kendime bir bardak soğuk su doldurdum. Suyu biraz daha içdikten sonra sinirle bardağı elim'le birlikte duvara vurudum.

"LANET OLSUN ! LANET OLSUN!" Diyerek elimdeki kanı umursamadan bir sağ bir sola gidiyordum. Mutfağın kapısına baktığımda herkes şaşkınlıkla bana bakıyorlardı .

Helen ağlayarak yanıma geldi.

"SAKIN AĞLAMA HELEN ! MİRAYI BULACAĞIZ ! DUYDUNMU BENI!" diye son gücümle  bağırdım.  Helen korkuyla bana bakarken kafasını olumlu anlamda salladı. Hızla kafeden çıkıp sokakta yürümeye başladım. Oysaki bugün çok güzel vakit geçirmiştik o bana eşyaların yerlerini değiştirmemi söylerken ben onunla hep evlendiğimizi ve o andaymışız gibi bana söylendiğini hayal etmiştim. Bugün masada bıraktığı ve benim gizlice aldığım  tokayı alıp kokladım. Saçlarının kokusu hâlâ  tokada vardı. Çıkmaz sokakların birine girip duvar dibine çöktüm. Elim hâlâ kanıyordu. Kanamasını umursamadan gecenin karanlığını aydınlatan yildizlara bakıp konuştum.

"Nerdesin Miray'ım, nerdesin?"

Tokayı tekrar kokladım. Benim mis kokulum kaybolmuştu hiçbir yerde yoktu. 4 5 saat geçmiştir üstünden ama hâlâ yoktu.

Seni seviyorum Miray'ım , sen olmazsan ben yaşayamam ki yapamam, ben ölürüm.

Yere damlayan kanı umursamadan ayağa kalktım. Elimdeki kanlar yere damlarken yoluma devam ettim. Kafenin önüne gelince durdum. Hepsi benim suçumdu ben onu yanlız bırakmasaydım o kaybolmayacaktı.

Gözlerimi kapattım . O kaybolmadan birkaç dakika önce bana gülüşü gözümün önüne geldi. Gözlerimi açmaya çalıştım ama açamadım.  En son hatırladığım şey ise yere yığılmış olmamdı . Tek düşündüğüm şey ise Miray'ım .

Reis'in kardeşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin