BÖLÜM 40: İLİŞKİ ARAŞTIRMASI

4.2K 256 497
                                    

G-note: Yessss! Uzun süre sonra sonunda bölüm geldi. Çünkü yks bitti şükürler olsun. Umarım bundan sonra ki bölümleri daha hızlı atabilirim. Özledim sizi. Sizde beni çok ilgisiz bıraktınız :( Olsun kapatıcaz arayı ;)

İyi okumalar yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ♡

 

BÖLÜM 40: İLİŞKİ ARAŞTIRMASI

Duş almış hazırlanmıştım. Jimin de yanımdaydı, modu gerçekten düşük görünüyordu. Telefonda söylediğinde basit bir can sıkıntı sanmıştım ama sanırım bir şeyler olmuştu. Evde birkaç işle uğraşırken Jimin bira içerek beni bekliyordu.

"Jimin cidden bir şey mi oldu?"

"Ha? Evet ama geçekten şu an konuşmak istemiyorum. Üstünden biraz zaman geçtikten sonra sana anlatsam olur mu?"

"Tabii dostum istediğin zaman anlatabilirsin. Her zaman yanındayım. Bu gece istediğin kadar içebilirsin. Yanında olup seninle ilgileneceğim."

"Sen içmeyecek misin?" Beynimin içinde Yoongi'nin sesi çınlamaya başladı. Kafamın içindeki silüeti çok sinirli bakıyordu.

"Şey araba kullanabilecek kadar içerim."

"Benim yüzümdense cidden gerek yok-"

"Hayır hayır, astımım yüzünden. Çok içince biraz zorluyor."

"Tamamdır. Hoseok'la ne konuşacaksın."

"Düşündüğün şeyi. Biz konuşurken bir sürü şey öğreneceksin. O an soru sorma ama ben sana sonra anlatırım."

"Tamam, işin bitti mi?"

"Evet, hadi çıkalım." Jimin birasının kalanını kafasına dikti. Arabanın anahtarlarını masanın üstünden aldım ve birlikte evden ayrıldık.

*

Kesinlikle sakin bir yerdeydik. Sakin bir bardı, caz müzik çalıyordu ve insanlar nadiren yüksek sesle konuşuyordu. Yoongi birkaç mesaj atmıştı fakat henüz okumamıştım. Jimin şimdiden kendine büyük boy bira söylemişti. Müzikle kafasını sallıyordu. Eminim ki sarhoş olmaya başladığında dili çözülecekti. Ben bardağımdan küçük yudumlar alıp elimin üstünde yıkasam bike çıkmayan beyaz boyayı kazıyordum. Hoseok'la konuşmak konusunda biraz stresliyim. Yaşadıkları için ne kadar üzgün olsamda ona olan sinirimi bir kenara bırakamıyordum. Tahta çerçeveli kapının açılıp kapandığını gördüğümde kafamı kaldırdım. Gelmişti. Her zaman olduğu gibi kıyafetleri ve saçı özenliydi. Ben de herzaman olduğum gibiydim işte. Beni gördüğünde nezaketen gülümsedim. Yanıma doğru yürümeye başladı.

"Hadi bakalım, sinirlerine hakim olmaya dikkat et Jungkook."

"Edeceğim."

"Selam, nasılsınız?" dedi ve her zaman ki gülümsemesini takındı.

"Selam."

"Hoşgeldin hyung."

"Davet için teşekkür ederim." Karşımızdaki sandalyeye oturdu ve üstündeki ceketi çıkardı.

"Rica ederim. Artık zamanı gelmişti sanırım."

"Evet haklısın. Artık zamanı gelmişti."

"Arkadaşım Jimin'den rahatsız olmazsın umarım."

"Sorun değil, güvenilir birisi olmasaydı onu buraya getirmezdin bence." Jimin gülümsedi. Konuya nasıl gireceğimi düşünürken bir garson Hoseok'dan siparişini aldı ve gitti. Çok iyi görünüyordu. Yüzünün normal ifadesi bile gülümser gibiydi. Hoseok gerçekten çok iyi birisiydi hatta hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan birisiydi onunla böyle bir şeyi konuşmak beni derinden yaralıyordu. Ama artık yapmak zorundaydım. Masadaki tuhaf sessizlik sürerken garson Hoseok'un birasını getirdi.

KISS FRIEND 》YOONKOOKWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu