KISS FRIEND 》YOONKOOK

BÖLÜM 34: KONTENJAN KALDIRILDI

G-note: Çoğunuz beni takip etmediğiniz için görmediğinizi varsayarak buraya da yazacağım. Son bölümlerin az etkileşim aldığının siz de farkındasınızdır bu yüzden sanırım aklımdakileri yazmak yerine birkaç bölüme final yapacağım. Çünkü artık sıkıldığınızı düşünüyorum. Kiss friend'e final yapıp diğerlerini de hazır uzamamışken kaldırıp gitmeyi düşünüyorum. Siz ne düşünüyorsunuz?

İyi okumalar♡

KONTENJAN KALDIRILDI

Bir parkta oturuyordum. Jungkook'u ne kadar arasam da telefonunu açmadı. Bugün geri dönmemiz gerekiyordu. Şimdi beni evimize tek mi dönmek zorunda bırakmıştı? Gerçekten benden ayrıldı mı yani? Bu şekilde? Aramızda siktiğim hiçbir problem yokken. Ailesi beni istemediği için mi? Yada gerçekten o cümleleri isteyerek kurmuştur. Beni hiç sevmemiştir. Büyük ihtimalle bu onun gerçekleri olsa da asla inanmayacağım. Bana hissettiklerinin yalan olduğuna inanmayacağım. Bu imkansız! Onca şeyi yaşadığın insanı biraz bile sevmemiş olamazsın değil mi? Olamazsınız. Bugün yola çıkabileceğimi düşünmüyorum. Jungkook'un evine mi gitmeliyim bilmiyorum. O siktiğim eve girip talan edebilirim. Junghyun'un ağızını burnunu kırabilirim. Kazandı gerçekten de. Hastaneden çıktığımızda benimle konuşurken takındığı o aşşağılayıcı gülümsemesini unutamıyorum, pislik herif. Hastane çıkışı demişken... Demek son öpücüğümüz o öpücük olacakmış. Birde ailesinin önünde onu öpmemem gerektiğini düşünmüştüm. Keşke onu arabamın kaputuna yaslayıp sikseydim! Tanrım kafayı yemek üzereyim.

*

Seuldeydim, havalar soğumaya başlamış. Tek başıma döndüm. Jungkook'un evine gitmedim. Onu yüzlerce kez arayıp mesaj attım fakat okuduğundan bile emin değilim. Seul'e sabah gelmiş olsam da eve hiç gitmemiştim. Eve gitmek biraz zor hissettiriyor. Bu kadar eksik hissedeceğimi düşünmemiştim. Hâlâ iki güne barışacağımızı düşündüğüm için feci bir yıkıma uğramış değilim. Tabii ki barışacağız. Ona hiç küsmedim ki! Buraya geldiğinde illaki eve gelecek. Ona bu saçma şeyi neden yaptığını soracağım, nedenini anlattığında ne olursa olsun bir çözüm bulacağım ve biz olmaya devam edeceğiz. Bunu kabul edecek çünkü hâlâ beni seviyor. Sadece küçük bir mola verdi, her ilişkide böyle şeyler olur. Çözeceğiz.

Taksinin ödemesini yapıp aşşağı indim. Evin anahtarını çıkarıp kapıyı açtım. Jungkook olmadan sadece birkaç gün... bunu yapabilirim. Kapıyı açıp içeri girdim ve ışıkları açtım. Aynıydı, yemek kokusu evin içine dolmuş. Bugün temizlikçi gelmiş olmalı, her yer çok düzenli gözüküyor. Kapının önünde dikilmeyi kestim ve kendimi koltuğa atıp ceketimi çıkardım. Kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Masa hazırdı. Tabaklar ve bardaklar yerleştirilmişti. Benim ve Jungkook için, iki kişilik. Derin bir nefes aldım. Sakince Jungkook için koyulan tabakları alıp dolaba yerleştirdim, bardağı da. Şarap şişesinin yanında duran bardağı yerine koydum. Birkaç gün kullanılmayacaksınız, yerinizde temiz bir şekilde bekleyin bakalım. Sadece bir bardak su içtim ve mutfaktan çıktım. Üst kata çıkıp kendimi banyoya attım. Yüzümü bol suyla yıkayıp ensemi ıslattım. Aynaya baktığımda kenarda, diş fırçamın yanında duran Jungkook'un diş fırçasını fark ettim. Sevimli... Banyodan çıkıp yatak odamıza girdim. Biraz daha rahat kıyafetler giyip dinlenmeliyim. Dolabı açtım. Ne? Sıkış tepiş dolu olan dolap boştu. İçinde sadece benim kıyafetlerim vardı.

"Ne sikim dönüyor?" Kıyafetleri fırlatıp arkalarına bakmaya çalıştım ama sadece benim kıyafetlerim vardı. "Hasiktir!" Hızla kendimi odadan atıp merdivenleri indim ardından hiç durmadan bodrum merdivenlerine koşup kendimi bodruma attım. Duvarlar boştu. İçeride sadece bir tane tuval vardı. Jungkook'un daha önceden sergiye verdiği, altında özür dilerim yazan, bana nasıl olmuş diye sorduğunda bok gibi boyamışsın dediğim o meşhur mavi saçlı çocuk yerine artık ben olan tablo bana bakıyordu. Altındaki özür dilerim yazısı yeni olmasada sanki o zaman ayağıma olanlar yüzünden değil de seni bıraktığım için, bu yaptıklarım için özür dilerim gibi geliyordu. Gözlerim yaşarmıştı. Nasıl? Neden? Cebimdeki telefonu çıkarıp Jungkook'u aradım.