BÖLÜM 28: BU NE GÜZEL BİR HİSMİŞ

7.5K 474 601
                                    

G-note: Geç gelen bölüm için üzgünüm. Sanırım azıcık olan yazma kabiliyetimi de kaybettim. Lütfen oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.

İyi okumalar♡

BU NE GÜZEL BİR HİSMİŞ



Şirketin önüne geldiğimizde Yoongi arabasını otopark yerine yol kenarına park etti ve bana döndü. Kaşlarımı düşürmüş bayık bayık önüme bakıyordum. Hayır kesinlikle içeride hiçbir şey yapmayacağım. Beni Yoongi'nin zorla getirdiğini yüzümden anlayabileceklerdi. Yoongi hâlâ bana bakıp bir tepki vermemi bekliyordu.

"Nee?"

"Böyle mi olacaksın içeride de?"

"Hııı, o yüzden en iyisi arabada beklemem."

"Hayır içeri geliyorsun." Vitesin önünden telefonunu ve cüzdanını alırken kemerimi çözdüm.

"Tanrım! Neden bu kadar inatçısın?"

"Öyleyim işte gidelim hadi." Tam kapısını açarken omuzunu yakaladım. Dönüp şaşkın gözlerken bana bakarken söyleyeceğim şey çok barizdi.

"Bir öpücük ver bari çok stres oluyorum ailenle yan yana gelince." Yaklaşıp dudaklarıma basit bir öpücük kondurmak istesede stresimi bu kadar küçük bir öpücük alamazdı. Yakasından tutup kendime daha çok çektiğimde dudaklarımız aralandı. Küçük hareketlerle dili dilimi okşarken bir anda beni üzerine çektiğinde kalçalarımın arasında hissettiğim sızı yüzünden omuzuna vurup geri çekildim.

"Ya pislik birde daha ilk sabah seksimizi yeni yaptık saatler sonra beni getirdiğin yere bak!"

"Öpüşüyorduk niye sinirlendin bu kadar şimdi amına koyayım?"

"Senin götün ağırmıyor çünkü! Yürü çabuk halledelim şunu sinirliyim zaten." Gözlerini devirip kapısını açtı ve indi bende peşinden inip onu takip ettim.

*

Oturduğum sandalyede birbirine kenetlediğim ellerimin baş parmaklarını birbirleri etrafında döndürüyordum. Yoongi danışmadaki adamdan babasının nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Neden sadece arayıp öğrenmediğini anlayamıyorum gerçekten.

"Sekreterinden öğrendiğim kadarıyla babanız şu an toplantıda, ardından tapu dairesinden gelen misafirleriyle görüşecek."

"Toplantı ne zaman bitecek?"

"Bir bilgim yok, size haber veririm."

"Tamam, ofisimde olacağım." Adam Yoongi'ye gülümsedi ve Yoongi onun yanından ayrılıp yanıma doğru yürümeye başladı. "Ofisimde bekleyelim." Önümden yürüyüp geçerken hızla kalkıp peşinden onu takip ettim.

"Ofisin mi var?"

"Buraya hiç gelmeseydim bile olacak bir oda, pek değerli bir yer değil." Asansörün önünde durduk ve beklemeye başladık. Tesadüfen bir üst katta olan asansör bizi fazla bekletmedi ve iki kat yukarı taşımak için hareketlendi.

"Neden?"

"Kendi başırımla sahip olduğum bir mevki değil, sadece oğlum da burada çalışıyor gösterişi." Aydınlanıp kafamı salladım. Yoongi çıkardığı anahtarla kapının kilidini açıp içeri girmemizi sağladıktan sonra aynı anahtarı bu kez insanların içeri girmemesi için çevirmişti

"Neden bizi içeri kilitledin şimdi?"

"Babam odaya bir anda dalmasın diye hep yaparım. Şirket onun olunca kapı çalma nezaketini pek göstermiyor da." Yanından geçip büyük masada küçücük kalan deri sandalyeye oturdum. Vay be demek böyle bir his. Ayaklarımı masaya uzattım ve sanki şirketin sahibi benmişim gibi gülümsedim. Yoongi yanımda ayakta dururken bilgisayardan bir şeyler yapmaya başlamıştı bile.

KISS FRIEND 》YOONKOOKDär berättelser lever. Upptäck nu