18

2.4K 242 167
                                    

Hogwarts Express'e bindiklerinde Harry yanındaki çocuğa sormaya bile tenezzül etmeden kompartımanları es geçerek vagonlara yöneldi. Zaten Draco da çocuğun peşinden ilerlerken bundan rahatsız gibi durmuyordu.

Slytherin öğrencileriyse onlardan erken davranmış, bilinçaltlarında bulunan yaptıkları eğlenceli yolculuğun anılarının etkisiyle kendilerini vagonlarda bulmuşlardı.

Draco'nun bakışları, çoğunluğun Ravenclaw olduğu vagondan geçerken gözlerini vagonda gezdirerek kabarık saçlı kızı aradı. Dalgınlıkla bir adım daha attığında ilerlemeyi bıraktığını fark edemediği çocuğun sırtına çarptı. Afallayarak bozulan dengesini toparlarken birkaç küçük kıkırtı yüzünden çatılan kaşlarını Harry'e çevirdi.

Çocuğu beklediği gibi 'sağ kalan çocuğa selam veren öğrencilerle' konuşurken bulmamıştı. Yüzünde önce karmaşık bir ifade belirdi, sonrasında yerini muzip bir sırıtışa bırakmıştı.

"İlerlesene, Potter. İstasyona varana dek orada mı duracaksın?" diye alayla konuştuğunda Harry'nin bakışları ona dönmüştü.

Sahte bir sinirle "Kes kesesini Malfoy." diye çıkıştıktan sonra sırıtarak sarışının kulağına doğru eğildi. "Hermione burada değil, biraz oyalanabiliriz değil mi? Belki gelir." Draco'nun yüzünde garip bir ifade belirirken kendisi gülerek geri çekilmiş, "Bana sonra teşekkür edersin." demişti.

Draco bayık bir bakış atarak sessiz kalmayı sürdürürken Harry bakışlarını o an bir Ravenclaw öğrencisinin kucağında olan yılana çevirdi. Regina'nın Slytherin dışında sevdiği fazla öğrenci yoktu. Şimdi yılanın kendi isteğiyle kızın kucağına çıkması onu şaşırtıyordu.

Yıl boyunca birkaç kez tekrarlayan bu olay sayesinde Luna Lovegood'la arasındaki sohbet ilerlemişti ve bundan hiç şikayetçi değildi ancak şaşırmadan da edemiyordu.

Bir seferinde yılana kıza karşı bu kadar ilgili olmasının sebebini sormuştu. Regina, "Bu genç insan diğerlerinden tamamen farklı." diye tıslamıştı sahibine. "Birkaç kez kendi binasındaki insanların onunla alay ettiğine şahit oldum. Genç insan sadece gülümseyerek bilmemezlikten geldi, üzülmedi bile. Daha önce böyle bir şeye hiç şahit olmamıştım. Ne durumda olursa olsun mutlu olmayı biliyor. Hissettiği saf duygular beni de mutlu ediyor. Onun etrafında olmak istiyorum. İnsanlar ne kaybettiğini bilemeyecek kadar aptallar."

Harry yılanın bir insanı ilk kez bu kadar savunduğu için şaşırmıştı elbette ancak kız hakkında söylediği şeylere karşı şaşkınlığı kat kat daha fazla olmuştu. Kızın farklı tavırlarını aynı ortamda bulunduğu zamanlarda kendisi de fark ediyordu ancak yılanın söyledikleri kadar açık bir sonuca ulaşması mümkün değildi.

Regina'nın kendisinden başka birine ilgiyle yaklaştığını ilk kez görüyordu. Yılan sahibinin etrafındaki herkese karşı iyiydi, hatta bir kez Hermione Granger'ın bile onu sevmesine izin vermişti. Regina, kıza duyduğu samimiyetin nedeninin Draco'nun ona duyduğu samimi hisler olduğunu söylemişti ki Harry bu konuda hâla sarışına laf atarak eğleniyordu.

Regina'nın insanlarla samimiyetinin nedeni dolaylı olarak da olsa hep Harry'nin hissettikleriyle alakalı olurdu ancak kıza duyduğu ilgi tamamen yılanın kendi içgüdüleri yüzündendi. Harry'nin şaşkınlığının en büyük nedeni de buydu zaten. Bazen kendini aldatılmış gibi hissettiğini maalesef ki inkar edemezdi.

Kız, sonunda ilgisini yılandan çekerken başını kaldırarak çocuğa baktı. Yüzünde çoğu zaman olduğu gibi huzurlu bir gülümseme vardı. "Merhaba Harry."

Harry kıza gülümseyerek karşılık verirken Draco'nun dikkati tamamen farklı bir yerdeydi. Ayağına yediği dikkat çekme amaçlı darbeyle Harry'e döndü. Çocuk gözleriyle Luna'yı işaret ettiğinde bir süre öylece baksa da anlık bir aydınlanmayla kıza dönmüştü. "Merhaba Luna. Nasılsın?" diye sorarken yüzünde centilmen bir gülümseme vardı.

Lord PotterWhere stories live. Discover now