28

1.4K 142 80
                                    

Harry ve Draco, büyük salona girerken epey neşeliydi. İki çocuk Severus Paranoyak Snape'in Yoldaşlık'ta hain olabilir düşüncesi yüzünden son ana dek gidemeyeceklerini sanmışlardı ancak işte, Hogwarts'talardı. Şölen çoktan başlamıştı, seçmen şapka şarkısını söylüyordu.

Slytherin masasındaki yerlerine giderken kimsenin dikkatleri onların üzerinde değildi. Çoğu kendi arasında konuşuyor, bazılarıysa şapkayı dinliyorlardı.

Sessizce yerlerine geçtiklerinde Draco etrafa göz gezdirdi. Tahmin ettiği gibi, geldiklerini fark eden ölümyiyen çocuklarının yüzleri düşmüştü, onlara daha bir düşmanca bakıyordu. Harry'e doğru eğildi. "Bu yıl epey eğlenebiliriz."

Harry, boynundaki yılanın başını okşarken sıkıntılı bir nefes verdi. "Bizi epey uğraştıracak gibi görünüyorlar."

Sarışın olan omuz silkti. "İstediklerini yapabilirler, hepsiyle başa çıkabilirim."

Harry güldü. "Slytherin'in prensi konuştu." dediğinde Draco da gülmüştü.

Seçmeler devam ederken Harry yüce masaya baktı. Tahmin ettiği gibi babası onu izliyordu, aynı zamanda Dumbledore'un bakışları da onun üzerindeydi. Bakışları tekrar babasına döndüğünde müdürün şaşkınlığını ima ederek sırıttı.

İksir ustasının dudakları muzipçe kıvrılırken oğluna göz kırptı. Tüm yaz Dumbledore'u peşinde koşturup zaten yapacağı şey için ikna olmamış gibi davranmaktan oldukça zevk almıştı. Birkaç saat öncesine kadar Harry dahil kimse çocukların okula geleceğini bilmiyordu. Şölenden önce Dumbledore'un yanına giderek ikisinin Bağıran Baraka'ya cisimlenerek okula gireceğini söylemişti. O sene için gerekleri eşyalarıysa Lucius uzun zaman önceden halletmişti.

"Şölenden sonra ofise gidecek miyiz?"

Harry "Hayır," diye cevapladı sarışını. Snape onları yanına uğramaları konusunda tembihlemişti ancak ikisi de buna hevesli değildi. "Eninde sonunda yüzleşeceğiz, kaçmamıza gerek yok."

Draco "Evet," dedi. "Zaten çoğu her şeyden habersiz, diğerleri de dikkatli davranmak zorunda. Alenen hiçbir şey yapamazlar."

Esmer olan gözlerini devirdi. "Biz Slytherin'iz. Zaten alenen hiçbir şey yapmayız." dediğinde Draco gülmüştü.

Şölen bitene dek üzerlerindeki bakışları umursamamışlardı ancak ortak salona geldiklerinde işler değişti. İkisi Slytherinli ortak salondaki doluluk yüzünden yatakhanelerine gidecekken, önleri kesildi.

"Hadi ama, çocuklar," derken sırıtıyordu Nott. Arkasında Crabbe ve Goyle vardı. "Tüm yaz görüşemedik, biraz sohbet etmeyecek miyiz?"

Harry'nin dudakları muzipçe kıvrılırken biraz önünde duran sarışına doğru konuştu. "Demek yerini kapan Nott oldu ha?"

Draco "Kes sesini, Pottah." diye homurdandı. Harry'e doğru sessizce söylemişti ancak gözleri Nott'un üzerindeydi. Kızgın yüzü yerini tanıdık bir Malfoy kibrine bırakırken, "Neden olmasın?" diye karşılık verdi Nott'a. Bir an için arkasındaki iki iri yarı çocuğa bakarken sırıttı. "Bu kadar mısınız?"

Küçümsercesine konuşması karşısındaki çocuğu sinirlendirse de Nott bozuntuya vermeden sırıttı. "Emin ol değiliz."

Harry "Güzel," diye mırıldandı. Draco'nun sol tarafında ve hafifçe gerisinde, kontrolü sarışına bırakmış hâlde bekliyordu. Sahibine karşı duyulan olumsuz hisler yüzünden huysuzlanan siyah yılanın başını okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordu. "Ben de zorlanmayacağız diye üzülmüştüm."

Draco ona küçük bir bakış attıktan sonra Nott'a baktı. "Dört gözle gelmenizi bekliyoruz." derken oldukları durumdan hiç de rahatsız değilmiş gibi keyifliydi.

Lord PotterWhere stories live. Discover now