20. Çatlayan duvarlar

10K 388 257
                                    


Selamın hello şöfpekdksk

Yeni bölümle geldim şükür diyenleri görelim 💞

Hadi bu bölüm çoşturalım mı yorumları bekliyorum bakın ..

İyi okumalar . Mendilleri hazırlayın

" Sen kafayı yemişsin ! Şuan beni zorla arabana bindirdin ." dedim sinirli olmaya çalışarak çünkü içimden bu duruma gülüyordum.

" gerçekten zorla mı bindin ? Sen bunu bekliyordun bende yaptım " dedi

" Ben istemiyordum tamam mı ? " dedim

" Kara kız azıcık susta motorun sogusun " dedi

" Bak bak laflara bak ! Ben mi çok konuşuyorum hiçte bile gayet az ve öz konuşurum ben tamam mı ?" dedim

" Tamam dersem susacak mısın? " dedi

" Bana laf mı sokmaya çalışıyorsun sen ?" dedim

" Hayır " dedi

" Beni evime götür bu yollar nereye gidiyor " dedim sinirle şile yoluna girmiştik

" Bana gidiyoruz " dedi

" Sana mı ? Sevda teyzeye ne diyeceksin acaba saçmalama üstelik bizim mahalleye şile yolundan gidilmiyor ki " dedim o kadar hızlı ve sinirli konuşuyordum ki dediklerimi ben bile yakalayamıyordum .

" Çok konuşuyorsun kara kız " demekle yetindi. Ben mi çok konuşuyordum hatsize bak ! Paşamızı memnun da edemiyorduk.

" Çok öküz birisin " dedim

" Ne kadar kibarsın " dedi alayla

" En az karşımdaki kadar kibarım " dedim

" seninle çocuklaşmayacagım " dedi

" O nedemek şimdi ben çocuk muyum bunu mu ima ediyorsun ? HA HA sensin çocuk tamam mı ? Ben gayet olgun kendini bilen zeki bir insanım . " dedim kendimi överek ben bile dedigim şeyleri hayretle dinlemiştim tamam biraz çocuksu bir yapım vardı kabul ama o bunu diyemezdi çünkü neden desin ?

" Bak geldik hadi in " dedi o kadar çok konuşmuştum ki geldiğimizi bile ancak fark edebilmiştim sahi şuan bizim burada ne işimiz vardı. Barış'ın arabadan çıkması ile bende çok beklemeden arabadaan çıktım ve hayranlıkla etrafa baktım masmaviydi küçük küçük evler vardı sadece.

" Senin burada evin mi var ?" dedim şaşkınlıkla burası harika bir yerdi ve ben onun böyle bir evi olduğunu asla bilmiyordum.

" Evet, yeni sayılır aslında birkaç ay oldu alalı daha kimseye demedim ufak bir yatırım yapmak lazım geleceğimize " dedi ve yürümeye başladı. Son dediği kelimede aklım kalmıştı geleceğimize ortak kuracağımız bir gelecekten mi bahsediyordu yoksa lafın gelişi kurulmuş bir cümle miydi bu ? Kafamda oluşan kocaman bir soru işareti ile Barışı takip etmeye başladım . Burası gerçekten aşırı sakin ve huzurlu bir yerdi. Şileyi pek sevmeyen biri olmama rağmen burayı çok beğenmiş ve sevmiştim .

" Keşke biraz da beni beklesen sana yetişemiyorum ." dedim huysuz bir sesle benden 10 adim falan öndeydi hızla yanıma gelip elimi tuttu. " oldu mu ? Şimdi iyi mi ?" dedi beklediğim asla bu değildi ama çok iyi olmuştu .

" Hadi itiraf et elimi tutmak hoşuna gidiyor . " dedim gülerek

" Evet, ellerin çok güzel " dedi duyduğum itiraf ile bakışlarımı ona çevirdim yola bakıyordu lakin hafif bir piçimsi bir sırıtma vardı suratında .

" Bazen bana bu hayran bakışlarının sonu nereye gidecek merak ediyorum. " dedi fısıldar bir şekilde . Aramızda tuhaf bir anlaşma var gibiydi elleri ellerimdeyken çok mantıklı düşünemesemde deli cesaretiyla kalbimden geçenleri söyledim .

" Sen hep yanımda olursan nereye gideceğini beraber görürüz " dedim

" Ben hep yanındayım " dedi ve adımları yavaşladı cebinden anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı.

" Galiba ilk misafirim " dedim ve açtığı kapıdan içeri girdim .

" Misafir değilsin " dedi ve devam etti " Evi beraber gezelim mi ? " dedi gülümsedim ve kafami salladım. Girdiğimiz anda zaten sizi güzel bir salon karşılıyordu L koltuk takımı ve bir plazma vardı orta sehpa birde ev sanki benim icin tasarlanmış gibiydi çok hoşuma gitmişti elimden tutup beni mutfağa soktu.

" IMM GALİBA BURASI MUTFAK" dedim işi dalgaya vurarak

" Bilmem mutfak mı ?" dedi ve beni biranda kucakladı hey bu çocuk napıyordu ! Beni tezgaha oturtturdu.

" Galiba burası mutfak ve ben çok açım uslu ol ve aşçı Barış sancarı izle" dedi kafamı salladım uslu çocuklar gibi ve onun işini yapmasına müsade ettim bugün beni sırtına almıştı, yetmemiş birde elimi tutmuş ve birde üstüne üstlük tezgaha oturtmuştu. Allahım bugün için çok fazla değil miydi bunlar ? Hayır benim de bir kalbim var çünkü eğer biraz daha böyle herşey hayallerimdeki gibi giderse çocuğa evlenme teklifi edebilirdim. Tezgaha falan koyunca öpecek falan sanmış olabilirim napayım ama biraz fesatım.

" Yemek yaptığını bilmiyordum " dedim hafifçe önündeki kasedeki elmaya uzandım göz göze geldik bir süre bakışları üzerimde dolandı ve domatesi kesmeye devam etti . Elmayı alıp ufak bir ısırık aldım

" Bana dair bilmediğin çok şey var Leyla " dedi

"Farkındayım, müsade etseydin emin ol bilirdim." dedim cevap vermedi ve yemeği yapmaya devam etti. Zaten böyleydi aramızda ki ilişki ona sürekli sorular sorardım cevap vermek isterse verirdi . Zaten son zamanlarda olduğu kadar hiç yakın olma fırsatım olmamıştı ona hep bir duvar olurdu aramızda hâlâ vardı tabi orasi ayrı ama biraz çatlamaya başlamış gibi hissediyordum.

" Beni bu kadar severken nasıl katlandın senin önünde yaşadığım şeylere " dedi biranda dona kaldım . Açık açık onu sevdiğimi ve bu yaşanılanlara nasıl katlandığımı soruyordu bedenine yayılan utanç dalgası ile ezildim büzüldüm sanki. İlk defa onun bana karşı böyle bir sorusuyla karşı karşıyaydım. Asla bu sorunun cevabını düşünmemiş hatta ömrüm boyunca da duyacağımıda düşünmemiştim.

" Anlayamadım ?" dedim sorudan kaçmaya çalışarak

" Anladığını ikimizde biliyoruz." dedi hoşuna mı gidiyordu benimle uğraşmak böyle ? Benim hiç hoşuma gitmiyordu çünkü ben hiçbir zaman cesaretli olamamıştım ona karşı.

" Kardeşim dediğin üç adamın kardeşine bu soruları sormaya sen hiç çekinmiyor musun ?" dedim kardeşim dediği adamların kardeşlerinin ona aşık olması dışında hiçbir sorun yoktu aslında .

" Leyla , beni hiçbir zaman onlarla vurmaya kalkışma yoksa seninle aramıza aşamayacağın engeller koyarım anladın mı ? Sen kolay mı sanıyorsun benim yaşadıklarımı ? Bu soruyu sormak için ne kadar beklediğimi biliyor musun sen Leyla ? Ama nereden bilecek Leyla üç adamı pervane etmiş zaten peşinde ." dedi bağırarak kaşlarımı çattım ve oturduğum tezgahtan aşağı indim ve karşısına dikildim.

" aşamayacağım duvarlar koyarsın demek çok korktum Barış biliyor musun ? Zaten yıllardır o duvarları aşmaya çalışıyorum aptal! Sen kolay mı sanıyorsun benim yaşadığım şeyleri de böyle hatsizce yorumlar yapıyorsun? Sen benim kalbimle birgün bile yaşayamazsın anlıyor musun ? Bu kalp sana çok ağır gelir . Aptal senden nefret ediyorum bok suratlı " dedim ve arkamı döndüm gidecektim buradan hemen hemde .

Yürümeme fırsat vermeden çekti beni kendine ve sarıldı sımsıkı kollarımı beline doladım ve ağlamaya başladım artık çok yorulmuştum.

Tükenmeye başlamıştım ve bunu kimse fark etmiyordu.


Anaaam bölüm sonu ağlayacagımmm tutmayın beni!

Kız bunlara neoldu şimdi ?

Neşe Mahallesi #Wattys2020Where stories live. Discover now