Maes afallayarak bana doğru bir adım attığında hızla kılıcı çekerek boğazına doğru tuttum.

"Yardımcım sana bana yaklaşmamanı söylemişti. Onu dinlesen iyi edersin."

Tek kaşım kalkık bir şekilde beklerken Maes tepki vermedi.

"Sadece bir şeyleri düzeltmeye çalışıyorum. Geçmişi telafi etmeye çalışıyorum."

Maes'e uzun bir süre bakarken neredeyse bu bakışlarına karşılık inanacaktım. Yaptıklarından sonra bu tavırları bana rol geliyordu.

"Geçmişi telafi etmek istiyorsan Elkadan uzak dur. Kavga istemiyorum Maes."

Maes derin bir nefes aldığında yutkundu. Üzgün bir şekilde başını salladığında 'gidiyoruz Madora' dedi. Üzgün görünüşü bile rol olmalıydı.

Maes, Madorayı alarak yanımızdan ayrıldığında derin bir nefes aldım. Elkalara doğru ilerlediğimde Benza kisor görüntüsüne geçmişti ve Elka üzerini giyinmesine yardım ediyordu. Bakışlarını bana çevirdiğinde başımı olumlu anlamda sallayarak 'gitti' dedim.

Elka derin bir nefes alırken telaşlı ve üzgündü. Benzaya sarıldığında Benza sakinleşmiş gibiydi. Elkaya sarılırken başını yatırmış ve gözlerini kapatmıştı. Bakışlarım Azraile döndüğünde derin bir nefes aldım. Maes'in tavırları çok samimi görünüyordu ancak bunun bir oyun olduğunu biliyordum.

Elka, Benza ile eve ilerlerken bizim gitmemizin daha iyi olacağını söyleyerek eve girmemiştim. Elka Benza ile eve girdiğinde derin bir nefes aldım. Bakışlarım Fionaya döndüğünde 'Okka nerede' diye sordum.

"Corentin ile birlikte."

Başımı salladığımda Azraile döndüm.

"Moneta, Şaya, Esya ve Chen'e git. Maes onlara uğramış mı sor. Onlara ne söylediğini de öğren. Bu tavırları bir oyun içeriyor gibi."

Azrail başını olumlu anlamda salladığında ortadan kayboldu. Fionaya döndüğümde 'tek kaldığımıza göre konuşabiliriz' dedim. Fiona sıkıntılı bir şekilde başını salladığında 'evet' dedi.

Beraber yürürken konuşmayı başlatmamı bekliyor olmalıydı. Sessizce ilerlerken söze girdim.

"Moneta'nın büyü kitabını almaya gittiğimiz vakit karşımıza kendimizden bile çok sevdiğimiz kişiyi çıkarmışlardı hatırlıyor musun?"

Fiona gülümseyerek başını salladığında 'senin karşına çıkan kişinin bir yüzü yoktu' dedi. Bu gülmeme sebep olurken 'biraz bencilim sanırım' demiştim.

"Kimseyi kendimden çok sevmiyormuşum. Bunu o zamana kadar bilmiyordum."

Fiona güldüğünde 'senin karşına Leon çıkmıştı' dedim. Fiona başını sallarken anlık olarak yüzü düşmüştü elbette. Duraksadığımda duraksayarak bana döndü.

"Onu hala seviyor musun?"

Fiona derin derin nefes alırken gözleri dolmuştu. Birazdan ağlayacak gibi duruyordu. Zoraki yutkunduğunda 'bilmiyorum Atalante' dedi

"Beni aldatmasın rağmen bilmiyorum. Benim çocukluğum, hayatım, her şeyim onunla geçmişti. Beni Mathildayla aldatana kadar onu tanıdığımı sanıyordum. O birden değişti."

Fiona gözlerini sildiğinde gülümsedi.

"Yani onu gerçekten seviyordum. Onu öldürdükten sonra çok pişman oldum. Buna asla hakkım yoktu. Beni aldattı diye onu öldüremezdim. Bir anlık sinirle yaptım ve sonrasında çok pişman oldum. Onu öldürdüğüm için bile çok üzgünüm."

ATALANTE 3 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin