Bölüm 48

8.6K 984 445
                                    

Medya Esya için hoşuma gittiii.

......

Herkes rahat bir nefes alırken temizlenmiş bir halde salonda oturuyorlardı. Ecterine Dimitriyi sürekli severken muhabbet asla kesilmiyor ve gülme sesleri de evi renklendiriyor gibiydi. Bu kasvet ve mutsuzluk barındıran ev, şu an neşeliydi. Onlara gülümseyerek bakarken Azelyaya yardım etmek için mutfağa ilerlemiştim. Hermia henüz gelmemişti. Diğerlerine çoktan haber vermiş olmalıydı. 

Mutfağa doğru giderken Adonis'in de peşimden geldiğini hissetmiştim. Mutfağa girdiğimde o da gelmişti. Azelya'nın bakışları bize döndüğünde Adonis 'yardım edeyim' demişti. Azelya gülümsediğinde 'bunca zaman sonra aç hissediyor musun' diye sormuştu. Adonis bir süre düşündüğünde 'öyle hissetmeliyiz sanırım ama pek sayılmaz' demişti.

Azelya buna güldüğünde ona ne yapabileceğini söylemişti. Beraber hazırlıkları tamamlarken Azelya söze girdi.

"Annem sizden çok bahsederdi. Ona sahip çıktığınız için minnettarım."

Adonis güldüğünde 'tabii ki minnettarsın' demişti.

"Hayatta kalamasaydı doğmazdın."

Azelya buna sesli bir şekilde güldüğünde yaşanılan olaydan sonra kısa süreliğine dalgın düşüp gülümsemesi hoşuma gitmişti. Onu üzgün görmek istemiyordum lakin bunca şeyden sonra bu gülüşleri bile sanki dalgınlığına denk gelen gülüşlerdi.

Adonis Azelya'nın gösterdiği şekilde hazırlıkları tamamlarken bakışları bana dönmüştü. Duraksadığında bana uzun bir süre baktı. Gülüşü soldu. Başını yana yatırdı. 

"Despina ölmeden önce söylediğim şeyler..."

Bakışlarım onda sabitlenirken Azelya duraksayarak bizi dinlemeye başlamıştı.

"Aklını karıştıracak çok şey yapmış ve söylemiş olmalıyım. Hissettiğim şeylerdi lakin bu konuda bir endişen olmasın. Tamamen Azrail'e ait olduğunu ve onu sevdiğini biliyorum. Sadece dostun olarak kalacağım. Sonsuza kadar."

Adonis yanıma ilerlediğinde başımı olumlu anlamda sallamıştım. Yumruk tokuşturmak için elini uzattığında 'artık çekimser davranmama gerek yok sanırım' demişti.

"Duygular değişir. Sonsuza kadar dostuz değil mi?"

Başımı tekrar salladığımda hafifçe gülümseyerek 'sonsuza kadar dostuz' demiştim. Adonis gülümseyerek sarıldığında sarılmasına karşılık vermiştim. Azelya çatalı dudağına doğru tutarken şaşkınlıkla 'ne yani' demişti duraksayarak ağzının içinde sözcükleri gevelerken.

"Anneme mi yürüyordun zamanında?"

Adonis şaşırarak geri çekildiğinde 'yürümek değil' demişti. Azelya tek kaşını kaldırdığında 'ya ne' demişti.

"Daha çok kaçıyordum. Yürüyen birini arıyorsan içeride oturuyor."

Azelya iki kaşını da kaldırdığında Adonis gülerek masaya götürülecek malzemelerden alarak mutfaktan çıktı. Azelya'nın bakışları bana döndüğünde omuzlarımı silkerek 'eskidendi' demiştim.

"Babam o yüzden Erastusu hiç sevmiyor."

Azrailden bahsetmesi ortamı aniden derin bir sessizliğe gömdüğünde Azelya duraksadı.

"Geçmişte kaldı Azelya. Bu konuyu kapat."

Diğer malzemeleri alarak mutfaktan ayrıldığımda masaya doğru ilerlemiş ve malzemeleri masaya bırakmıştım. Adras dalgın bir şekilde düşüncelere dalmışken kafasını kaldırarak bana bakmıştı.

ATALANTE 3 [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin