20 - final

3.7K 456 1.3K
                                    

"S-sen benim neler yaşadığımı bilmiyorsun Yoongi." demişti Hoseok çığlık atarcasına, buna karşı koyu gözlü başını salladı. "Biliyorum Hoseok, biliyorum. Gerçekten biliyorum. Bize söyleseydin, eğer bize anlatsaydın belki o parayı senden almaz ve gitmene izin verirdik."

Hoseok duyduklarıyla gözlerini Yoongi'ye çıkartmış ve kaşlarını çatmıştı, "Se-sen.. benim o paralar için sizi öldürdüğümü nereden biliyorsun? Ayrıca madem öğrendin.. neden bana yardım etmedin?" Gözleri şüpheyle açılmış ancak duyduğu sesle aniden kaşlarını çatmıştı.

"JUNGKOOK ŞİMDİ!" Yoongi'nin çığlığı ile Jungkook hızla belinde bulunan silahı çıkartmış ve Hoseok daha ne olduğunu anlayamadan kafasına sıkmıştı.

×××

"Ben onlara zarar veremem ki." Hoseok bankta oturuyor ve bacaklarını sallıyordu. "Onlar benim arkadaşlarım, elbet açıklamaları vardır."

Başını sallayarak kendi dolabına ilerlemiş ve yavaşça kapağı aralayarak kitabını aramaya başlamıştı. Ancak gördüğü kırmızı zarf ile kaşlarını çatmış ve içinde bulunan yazıyı okumuştu.

"paranı çaldılar çünkü senden nefret ediyorlar. Kendileri harcayacak ve senden kurtulmaya çalışacaklar. Onlar seni öldürmeden, sen onları öldür."

Hoseok gördüğü yazı ile burnunu çekmiş ve yere çömelerek ağlamaya başlamıştı. "Bunu.. bunu kim yazdı ki?"

Haftalarca bu tür yazılar almış ve bu yazıları gönderen kişi sonunda Hoseok'un beynine girmişti. Hoseok intikam ateşiyle yanıyor, gönderilen mektuplara göre öldürme çizelgesi bile yapıyordu.

Mektuplarda her zaman Jungkook ve Yoongi'yi sona bırakması yazıyordu. Hoseok mektubu gönderen kişinin garip bir şekilde dostu olduğunu sanıyordu.

Son mektubunu aldığında sınıfta yalnızdı, mektubu okumuş ve derin bir nefes almıştı. "Demek okulda gezi olacak.. Evet iyi bir fırsat." Tam o anda duvarın arkasında bulunan Yoongi ve Jungkook birbirine bakıp sırıtmışlardı.

Yoongi elini saçlarına daldırmış ve mırıldanmıştı, "işlem tamam, sadece birilerini öldürmesini bekleyeceğiz ve bum. Sonunda bizi öldürmeye geldiğinde hazırlıklı olacağız, onu öldürüp kaçacağız ve tüm parayı alacağız." Gülmüş ve Jungkook'un elinden tutarak onu okulun bahçesine sürüklemişti.

"Ne olursa olsun, kamp alanına geldiğimiz an her şeyi unutacağız. Sanki Hoseok'un katil olduğunu bilmemiş gibi.. anladın mı? Asla Jungkook, asla." Jungkook ise başını sallamış ve titrek bir nefes almıştı. "Tamam, Müdür Han'a kamp gezisi istediğimizi söyledim, onayladı. Yarın geziyi ayarlayacak."

İkiside rahatlamış bir ifade ile başlarını sallamışlardı, "kamp yerinde merkeze döndüğümüzde Hoseok'u ihbar ederiz. Gerçi ölmüş olur."

×××

"Öldü mü?"

"Evet."

Jungkook silahı yere atmış ve derin bir nefes vermişti, "Pekala.. her şey bitti Yoongi. Para bizim, her şey bizim oldu."

Yoongi ise sırıtmış ve yerde bulunan cesetin üzerinden bir silah almıştı. "Haklısın Jungkook, şimdi her şey bizim." Jungkook'a bakmış ve gülümsemeye devam etmişti.

"Yoongi?"

Yoongi ise tetiği çekmiş ve hızla Jungkook'un kafasına sıkmıştı. "Efendim?" Yere yığılan cesete bir kaç saniye bakmış ve başını eğmişti. "Her şey benim Jungkook.. bu zamana kadar yardım ettiğin için teşekkür ederim."

killer | btsWhere stories live. Discover now