5

5.7K 926 2.3K
                                    

|Lütfen hikayeye geçmeden önce, sadece iki saniyenizi ayırıp oy verir misiniz?

_______________________________________________________________________

O yazıyı okuduktan sonra yedili şok ile birbirlerine baktı. Jimin yutkunarak kızın üstünü örttü ve ayağa kalktı, "K-kampta ki insanlara da söyleyelim." Diyerek Taehyung'uda alıp birlikte diğerlerinin yanına gitti. Jungkook gözlerini kısarak.

"Yakınlarıda derken ne demek istemiş olabilir?"

Dedi. Yoongi derin bir nefes alarak bilmediğini mırıldandı ve Hoseok ile sabah oturduğu yere gitti. Yalnız başına biraz korkutucu gelmişti fakat umursamadı. Manzarasından göle baktı, bir kayık gözüne çarptığında tebessüm etti. Burada kaçmak için kullanabilirdi ama su çok sertti ve karşıya mesafe oldukça fazlaydı. İmkansızdı..

O sırada hala merkezde olan Jin, Jungkook, Hoseok ve Namjoon teori üretmeye çalışıyordu. Bir kaç dakika sonra Jimin ve Taehyung'da gelince yazıyı çeviren Jimin'e sorular sormaya başladılar.

"Bu uzay mı muzaylı mı dilini bi' detaylıca anlatsana."

Dedi Namjoon. Jimin kafasını sallayarak yerde duran büyük taşlardan birinin üstüne oturdu.

"1976 yıllarında Micheal Warren adında bir adam, ormanda avlanmak için dolaşırken karşısına mağara benzeri bir yer çıkmış. Adam meraklanıp bulduğu yere girmiş ve girdiği an sizin gördüğünüz o uzay dili ile yazılmış bir duvar yazısı bulmuş. Adam yazıları incelerken mantıksal ve sözel zekasını kullanarak kelimelerin karşılığını bulmuş.

Araştırmalarına göre bu duvarda "çok uzak olmayan ama yakında olmayan uyduda, ay'da." yazıyormuş. Bu dili insanlar geliştirmişlerler ve 'uzay dilini' oluşturmuşlar. Bir kaç yıl sonra aya ayak basan insanlar, bu yazıların aynısını ay kraterlerine kazınmış bir şekilde bulmuşlar. Ve orada ki anlamı ise 'buldunuz' muş-"

"Tamam bu kadar yeterli, korktum!"

Diye böldü Jungkook. Jimin gözlerini devirip konuşmayı kesti, Namjoon tedirginlik ile yerinde kıpırdandı.

"Bu gece uyuyamayacağım anlaşıldı."

Taehyung gözlerini devirdi, "Katil de seni uyanık görsün, bir güzel siksin? Ha?" Diyerek derin bir nefes almıştı.

"Ben gerçekten anlamıyorum. Bu lanet olası yerden kaçamıyoruz, bize gizli dillerde mesaj bırakan ve bunu insanları öldürerek yapan bir psikopat var. Her an ölebiliriz, elimizden bir şey gelmiyor." Diyerek bize baktı Hoseok, bu sefer sesini yükselterek devam etti.

"NE BOKTAN BİR DURUMDAYIZ LAN!"

Sesini yükselttiği için herkes tırsmıştı, Hoseok arkadaşlarının yanında ilk defa sinirle bağırmıştı. Birkaç saniye herkes birbirine sessizce baktı.

"Psikolojim bozuldu.."

Hoseok sessizce mırıldanıp, arkasına döndü. Jungkook tebessüm edip Hoseok'un arkasından ellerini beline doladı. "Atlatacağız dostum.. Bu süreçte sadece birbirimizin yanında olalım yeter." Diyerek çenesini Hoseok'un omzuna koymuştu.

Hoseok'da dayanamayıp tebessüm edip, ona sarılan çocuğa dönerek karşılık vermişti. Diğer kalan dörtlüde dayanamayıp sarılınca, altısıda oldukları durumu unutup birbirlerine sıkıca sarılmışlardı.

"Hep birbirimiz ile olacağız!"

Hepsi gülüşürken, arkadan onları izleyen bedenden bihaberlerdi..

*****

Saat sabahın biriydi. Jungkook ve Yoongi kendi çadırında sessizce oturuyorlardı, ellerinden bir şey gelmiyordu. İkiside sanki her an ölecekmiş gibi, etrafa bakıyorlardı. Yoongi sessizliği bölüp konuşmaya başladı.

killer | btsDove le storie prendono vita. Scoprilo ora