12

4.8K 620 1K
                                    

>önceki bölümü baya değiştirdim, yani güncelledim. Okumayan varsa okusun arkadaşlarım..

>Evet, uzun zaman oldu.. Ehehhe neyse elimden geldiğince hızlı olmak istiyorum ama ne siz özel hayatımda ki sorunlarımı biliyorsunuz nede ben anlatıyorum.. O yüzden yani.. işte anladınız :( AMA BU BÖLÜMÜ UZUN YAZDIM MERAK ETMEYİN YEEY

>Evet, beni biraz mutlu etmek için bir vote'ye ne dersiniz? Mwuah

İyi okumalar 🔪

_______________________________________

Maskeliyi görünce korku ile bağıran Yoongi'yi Hoseok ve SeokJin tuttu. Diğerleri ise maskeliyi kollarından tutup yere çömelttiler. Maskeli yerde tepinip bağırmaya başladı.

"NE YAPIYORSUNUZ APTALLAR!?"

Namjoon maskeliye baskı uygularken bağırdı, "NE HALTLA YOONGİ'YE SALDIRIRSIN? BENİMDE SANA SALDIRMAMAM İÇİN BİR NEDEN SÖYLE!" Maskeli, çırpınmaya devam ederken, zorlukla konuştu.

"Namjoon, benim Jimin! Aptallaşmayın!" Namjoon hızla Jimin'in üstünden çıkıp, yüzüne baktı. "Aaa, merhaba Jiminshi!" diyerek gülümsedi. Jimin gözlerini devirerek, yüzünde ki maskeyi çıkarıp yere fırlattı. "Derdiniz ne lan sizin?!"

Yoongi korkmuş bir yüz ifadesiyle, Jimin'in maskesini eline aldı. "B-bu maskeyi nereden buldun Jimin?" diyerek, gözlerini Jimin'e odaklamıştı.

Jimin omuzlarını silkti, "Çocuklarla senin çadırına gelirken, yerde buldum. Sakin olsana Yoongi, ne oluyor?" dedi usulca. Yoongi derin bir nefes verip, maskeyi sıkıca tutmaya devam etti.

"Bu maske.. o kişiye ait.."

Hepsi şaşkınlıkla maskeye odaklandı, Jungkook histerik bir gülüş yaptı. "Eminim bunu yapan, kasıtlı olarak maskeyi bulabileceğimiz bir yere attı." diyerek ellerini yumruk yaptı. Jin kafasını salladı, onaylar bir şekilde.

Yoongi gözünün altındaki kızarıklığa dokunup, hafifçe tısladı. "Önemli değil, olan oldu. Uğraşmamız gereken bir katil var.. Başkalarının intikam işlerini kafama takamam." Yoongi'nin soğukkanlılığı tekrar herkesin, tüylerini ürpertti.

Jimin kafasını sallamış ve yavaşça Yoongi'ye yaklaşmıştı. Kollarını Yoongi'ye sarıp tebessüm etti ve saçlarına bir öpücük kondurdu. "Şimdi güzel bir duş al, kendine gelmen gerek. Daha sonra yapmamız gereken birkaç iş var." diyerek Yoongi'yi kolundan tuttu ve ayağa kaldırdı.

Yoongi sevimli bir şekilde kafasını sallamıştı, yüzündeki yaralara inat. Çadırdan çıkıp göle ilerledi, beş kişi çadırda kalmıştı. Namjoon ciddiyetle arkadaşlarına baktı, "Şimdi bir plan yapmamız gerek, katil hakkında. Yoongi'yi darp eden kişiyi şuanlık siktir etmeliyiz, durumumuz daha kötü." Jungkook gözlerini devirmiş ve cevap vermişti.

"Yoongi'yi döven o orospu çocuğunu bulup, yemin ederim çok güzel sikeceğim." Jimin uzağında oturan Jungkook'a bir tekme savurmuş ve mırıldanmıştı, "Sikeyim Jungkook, küfür etme!" Jungkook omuzlarını silkmiş ve sohbeti sessizce dinlemeye devam etmişti. Jin araya girdi, "Jungkook sinirli olduğunu biliyoruz, senin gibi bizimde arkadaşımız o. Ama peşimizde bir katil varken, Yoongi'ye zarar veren ergeni bulamayız. Şimdi, neler yapacağız onu düşünmeliyiz.." diyerek oturduğu yerde dikey bir konuma geldi.

Jungkook hariç herkes Jin'e onay verirken, Hoseok konuştu, "Evet Jin haklı, böyle oturup ölümü bekleyemeyiz. Yavaş yavaş yok oluyoruz, lanet olsun sonunda kafayı tırlatacağız!" Namjoon acıklı bir gülümsemeyle kafasını salladı, "Zaten katilin istediği şeyde bu.."

killer | btsWhere stories live. Discover now