Üstelik en geç ertesi sabah adamın kaybolduğu anlaşılacak ve büyük ihtimal kırmızı alarm verilecekti. Böyle kapsamlı ve titizlikle yürütülen planın ne kadarının sızdığından emin olamazlardı, bu da onları savaşı erken tarihe çekmeye iterdi.

Lord, "Anlaşılan o ki İrlanda son derece sistemli hareket ediyor..." derken bakışları Grindelwald'ın üzerinde tutarak açıklaması için sessiz bir işaret vermişti.

Vezir, bakışlarını Lord'dan çekerek ölümyiyenlere çevirdi. "Aylardır Avrupa'da yapılan taciz saldırılarıyla ve bunlara misilleme yapmakla uğraşıyoruz," derken bakışları bir an için Antonin Dolohov'un üzerinde durmuştu.

İkisi aylardır birlikte çalışıyorlardı. Dolohov'un savaş zekâsı ve sihir gücünden etkilendiğini inkâr edemezdi. Diğerlerine emir yağdırmak bir süre sonra sıkıcı bir hâl alırdı ancak neyse ki Doholov planları tartışabileceği ve fikirlerini dikkate alabileceği nadir büyücülerden biriydi.

Anlık duraksamasından sonra açıklamaya devam etti. "Dikkatimizi bunun üzerinde yoğunlaştırmıştık. Hata yaptığımızı kabul etmeliyim... Biz basit saldırılarla oyalanırken büyük bir savaş hazırlığı yapıldığının farkında değildik. İrlanda kazandıkları bu zamanı Avrupa ülkeleriyle gizlice anlaşmaya ve müttefik toplamaya harcamış olmalı. Öyle ki, sadece Avrupa'yla sınırlı kaldıklarından da emin değiliz..."

İşin diplomatik tarafıyla ilgilenen daha çok Dolohov olduğu için, küçük bir el işaretiyle sözü ona devretti. Dolohov karşılık olarak hafifçe başını sallamıştı.

"Sihir bakanlıkları tarafsızlıklarını bildirdiklerinden, takipçileriniz kimliklerini gizleme gereği duymuyorlardı, lordum. Yapılan anlaşmaların onlardan gizlenmesi zor değil. Bunun yanı sıra, emriniz doğrultusunda önceliğimizi Avrupa'ya verdiğimiz için, dünya çapında büyücülerin tepkilerine kapsamlı olarak hakim değiliz. İrlanda'nın bakanlıklarla iletişim halinde olması olası. Ancak diğer kıtalardaki bakanlıkların Avrupa'da yaşananlara karışarak savaşa girmeyi kabul etmesi düşük bir olasılık. Grindelwald'ın ve sizin ilk yükselişiniz yıllarında da sessiz kalmayı tercih etmişlerdi çünkü henüz onları tehdit eden bir durum yoktu."

Lord bakışlarını vezirinden çekerek Lucius Malfoy'a çevirdi. "Bağlılığını karanlığa sunan tüm sihirli yaratıklara haber gönder, Lucius. Büyücü kasabaları, bakanlık binası ve Hogwarts geç yarın sabaha kadar koruma altına alınmış olsun. Ölümyiyenler de diğerlerine eşlik ederek tetikte olsunlar. Almanya Sihir Bakanıyla irtibata geç, onlar da tetikte kalsın ve sınırlarını koruma altına alsın, ne de olsa orası da artık bizim topraklarımız, savaşta hedef olmaları muhtemel... Ayrıca, Gelecek Postası'nın editörüyle konuş, yarınki gazetenin ilk sayfasında yeni bir emir gelene kadar büyücülerin evlerinden ayrılmamaları ve koruyucu büyüler yapmalarıyla ilgili bir yazı yayımlansın. Evlere saldırmayacaklardır ancak yine de tedbir alınmalı."

Lucius başını sallayarak emri karşılarken Bellatrix dayanamayarak söze girdi. "Savunmada mı kalacağız, lordum?" Sesi sabırsız ve fazla meraklı çıkmıştı.

Lord kızıl gözlerini kadına "Hayır, Bella..." diye karşılık verdi. "Bu, hamlemizden sonra gerçekleşecek kontrolsüz saldırılar için bir tedbir." derken sesi her zamanki gibi kendinden emin ve otoriterdi.

Karanlık Lordun sözlerinden sonra ölümyiyenler merakla birbirlerine bakmışlardı. Kısa süreli belirsizlikten sonra meraklı ve ilgili bakışlar tekrar Karanlık Lord'a döndü. Yapılacak hamlenin ne olduğunun açıklanmasını bekliyorlardı.

Harry ölümyiyenleri incelerken sessizliğini bozdu. "Böyle bir savaşı mugglelardan gizlemek neredeyse imkansız. Bunu başarabilsek bile yüzlerce hatta binlerce büyücü ölebilir. Bu isteyeceğimiz bir şey değil." derken sesi son derece ciddiydi.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now