39

4.5K 269 90
                                    

Prens, zindanlara yaptığı küçük ziyaretten dönerek toplantı odasının önünde belirdiğinde, koridorun ucundan gelen gülüşme sesleri dikkatini çekince kapıyı açmadan bakışlarını o yöne çevirdi.

Hermione ve Bellatrix konuşarak o tarafa geliyordu. Kaşlarını kaldırarak ikiliyi inceledi, bu manzarayı son birkaç gündür sıklıkla görse de alışamıyordu.

"Hanımlar, nereden geliyorsunuz böyle?" diye gülümseyerek sordu.

Sonunda Hermione kendisine seslenen sevgilisini fark ettiğinde aralarında birkaç metre kalmıştı. "Harry! Bella Hogwarts'ta Sirius'la yaptığı atışmaları anlatıyordu. O zamanlar koridorlar resmen düello alanıymış!" diye biraz şaşkın bir sesle gülerek açıkladı.

Bella, kızın şaşkınlığına gülerken eteklerini tutup dizlerini hafifçe kırarak Prens'in önünde küçük bir reverans yaptı.

"Hermione'yle bahçede karşılaşınca toplantıya kadar biraz alıştırma yapalım dedik." Gerçi, Harry'nin bunu anlaması için sormasına gerek yoktu. Black kızının gözleri genellikle baskınlardan sonra rastladığı gibi hazla parlıyordu.

"Gerçekten, Gryffindor ve Slytherin'in savaşma tarzı o kadar farklı ki! Birkaç taktik öğrendim, ayrıca daha fazlası için sözleştik."

Bakışlarını sevgilisinden çekip kadın ölümyiyene çevirince Bellatrix onaylarcasına başını sallamıştı. Halinden memnun gibi görünüyordu.

"Sizin aranız ne zaman ve nasıl bu kadar iyileşti bilmiyorum, bundan oldukça memnunum ama şaşırmadığımı söyleyemem." diye itiraf etti. "Safkan tutkunu olduğunu biliyorum, Bella..." dediğinde kadın ne söyleyeceğini bilemeyerek kıpırdanmış, sonrasında bakışlarını varisin yeşil gözlerine çevirmişti.

"Sadakatim tutkularımdan daha önde, Prens. Zaten düşman olmak gibi bir şansım yoktu, ben de kabullenmeyi seçtim. Ayrıca itiraf etmeliyim ki Hermione çok güçlü bir cadı." Kesin bir sesle konuşması ve zihninden ulaşan samimiyet Slytherin varisini ikna etmeye yetti.

Hermione, kan statüsünün yanında böyle rahatlıkla konuşulmasından rahatsız olmadı. Aksine bu rahatlık onu memnun ediyordu. Herkes kabullenmiş ve alışmıştı. Kendisi de bu konudan kaçmamakta, konuşulmasından korkmamakta kararlıydı.

Harry, bu konuda söylenecek bir söz kalmadığını düşünerek konuyu değiştirdi. "Şu anıları bir ara ben varken de anlat, Sirius'a takılmak eğlenceli oluyor.."

Kadın, küçük bir kahkaha atarken Harry daha fazla oyalanmamak için "Hadi," diyerek başıyla kapıyı işaret etti. Lordun Lucius'la olan görüşmesi bitmişti, birazdan burada olurdu.

Masadaki ölümyiyenler varisin gelişiyle ayağı kalktı. Harry, eksik var mı diye göz gezdirirken yerine geçti ancak oturmamıştı. Birkaç saniye sonra kapı tekrar açıldı.

Karanlık Lord, arkasında Lucius Malfoy'la birlikte odaya girdikten sonra masanın baş köşesindeki koltuğuna yöneldi. Lord ve varisinin arkasından diğerleri de oturdu.

"Lucius..." diyerek söz izni verdiğinde ölümyiyen bakışlarını diğerlerinin üzerine çevirdi.

"Yoldaşlık hızla büyüyor. Büyücü yoğunluklu kasabalarda ve muggleların arasında dönüşümlü olarak devriyeye çıkıyorlarlar. Bir hafta içinde on beş çatışma yaşandı. Devriyeleri arttıracağız." diye bilgilendirdi diğerlerini. "Çoğu yeni üyenin kimliğinden habersiziz. Bu da içeride bir casusa ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor."

Harry konunun nereye varacağını bilerek arkasına yaslandı. Önceki akşam Severus ve Sirius'un raporundan sonra Hestia Jones hakkında karar verilmişti.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now