31

6.2K 347 480
                                    

Evet bayadır bu kadar uzun bolüm atmadım. 3400 kelime.

Bölüm uzunlukları kurguya göre arkadaşlar bazı bölümler kısa oluyor ama uzatmaya çalışınca kötüleşiyor, neyse çok konuştum iyi okumalar :)

Slytherin kalesinin arka bahçesinde Karanlık Lordu beklerken üzerinde hanesinin renklerini barındıran cübbesini düzeltip, saçlarını daha sıkı bir şekilde topladı. Saçlarının noel balosundan sonra uzun kalmasına karar vermişti. Sıkıca toplayarak Potter hanesinin alameti olan karışıklığını gizlemek hoşuna gidiyordu.

11 yaşından beri onu yetiştiren, varisi yapan lordun hanesi dururken hiç tanımadığı ebeveynlerinin soyuna kendini ait hissedemiyordu. Potter soyadı onun için bir anlam ifade etmiyordu. Bağlılık yemini ettiği lordunun, öğretmeninin, içindeki baba boşluğunu dolduran adamın hanesinin varisi olmak onun için en büyük onurdu.

"Bu sefer seni zorlayacağım, asasız büyüde epey yol kat ettim." Hermione'nin rekabetçi tavrına karşılık kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı.

"İstersen asasız büyü yapmayalım böylesi daha adil olur, ne dersin?" Hermione kendisiyle alay eden çocuğa bıkkın bir bakış atmakla yetindi. Öğrenmesi gereken her eğitimi tamamlamış, zihinbendde ustalaşmıştı ancak asasız büyü konusunda hâla biraz zorlanıyordu. Basit büyüleri yapabilecek seviyeye gelmişti ama daha karmaşık büyülerde sihrini kontrol etmekte güçlük çekiyordu.

Lord Slytherin kalenin bahçesine cisimlendiğinde sohbet etmeyi bırakıp yanına ilerlediler. Karanlık Lord, siyah cübbesinin içinde süzülerek kendisi için oraya getirilen gösterişli tahta oturduktan sonra elini kaldırarak başlamaları için müsaade verdi.

İki genç, sihirbaz düellosunun kurallarına uyarak selam verdikten sonra Harry ilk hamleyi yapması için sevgilisine öncelik verdi. Düelloda öldüren lanet hariç her büyü serbestti. Çift birbirlerine karşı Cruciatus lanetini gerçekten kastederek kullanmayacağından Karanlık Lord işkence lanetini de serbest kılmıştı. Karanlık sanatlara giren lanetlerin hepsi, aynı şekilde serbestti. Kaçınamayıp maruz kalsalar bile şifasını bildiklerinden pek bir sıkıntı oluşturmuyordu.

İki gencin düellosu çok geçmeden kaledeki ölümyiyenlerin de dikkatini çekmişti. Karanlık Lordun varisini bir düelloda izleme fırsatı her zaman karşılaştıkları bir şey olmadığından kaçırmak istememiş yavaş yavaş arka bahçeye, Lordun tahtının biraz daha gerisine toplanmaya başlamışlardı. Bir saat sonraki toplantı yüzünden yakın hat ölümyiyenlerinin çoğu kaledeydi.

İki gencin acımasız büyüler kullansalar da birbirlerini yenmek için uğraşmadıklarını fark etmeleri uzun sürmedi. Bu onlar için daha çok bir eğlence gibiydi.

Karanlık Lordsa varisini ve gelecekteki eşini izlerken yaptıkları büyülerdeki ustalıklarına dikkat ediyordu. İki genç öğrendiklerinin hakkını vererek kusursuz bir şekilde en zor büyüleri başarıyorlardı.

Varisinin asasız büyüye başvurmadığını fark ettiğinde çocuğun zihnine birkaç alaycıl cümle fısıldadı.

Harry lorduna cevap vermedi, neden kullanmadığını zaten o da biliyordu. Kız asasız büyüde ustalaşmamışken ölümyiyenlerin önünde onu zorlamak istemiyordu.

Amaçları sadece alıştırma yapmak ve eğlenmek olduğu için düellonun bir sonuca varması önemli değildi, bu yüzden çocuğun tüm hünerlerini göstermemesini sorun etmemişti.

Arkasındaki izleyicilerden birinin kendisinden farklı bir düşüncede olduğu zihnine ulaşınca, düelloyu durdurdu.

Walden Macnair kalabalığı görünce neler olduğunu görmek için gelmiş, iki çocuğun düello yaptığını fark etmişti. Varis Slytherin'le düello yapmaya cürret edebilen kıza tiksinerek baktı. Asil Slytherin hanesinin son üyesi nasıl oluyordu da bir bulanıkla takılıyordu, Lord Slytherin buna nasıl göz yumabiliyordu anlamıyordu.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now