24

5.5K 339 135
                                    

Slytherin ortak salonunda, şöminenin karşısındaki berjerde otururken aklı elindeki kitaptan çok Dumbledore'un yeni hamlesindeydi. Müdür belli ki bir şeylerden şüpheleniyordu. Aslında pek dert ettiği söylenemezdi ancak adamdan o kadar nefret ediyordu ki, her hareketini kafaya takıyordu.

Slytherin öğrencilerinin bu seneki tavrı gerçekten de dikkat çekiciydi, kabul ediyordu. Aslında yaptıkları tek şey kan statüsüyle ilgili daha ılımlı davranmaya çalışmalarıydı ancak bir Slytherin öğrencisini bulanıkları aşağılarken görmeye alışık olunduğundan dikkat çekiyordu.

Özellikle kendi binalarındaki muggle doğumlu kızı korumaları diğer binalarda büyük bir şaşkınlıkla karşılanmıştı. Harry davranışlarına dikkat etseler de hepsinin aklındaki safkan üstünlüğü kalıbının değişmediğini biliyordu.

Aslında kendisi de buna bir açıdan katılıyordu. Kan üstünlüğüne elbette karşıydı ancak safkan soylarının verdiği ayrıcalık bir başkaydı. Genlerle geçen özellikler, miraslar oldukça cezbediciydi. Ayrıca diğerlerinin aksine safkanlar soylarına ve büyücülüğe hak ettiği değeri veriyor, tarihini gerektiği gibi koruyorlardı.

"Doğru, Harry. Sihir dünyası öyle bir hâle geldi ki, büyücüler sihirden çok muggle yaşam tarzlarına özendirilmeye başlandı. Yaptıkları katliamlar unutulup aralarına karışmaya başladılar. Gün geçtikçe sadece sihirli bir dünyada yaşamak yerini sihrini saklayarak mugglelar gibi davranmaya bıraktı. Kutsal 28 bu tehlikeyi görüp daha katı önlemler almaya başladılar. Bunların en başında varislerine sihir tarihini doğru şekilde anlatmak geliyor. Büyücü tarihi Hogwarts'taki gibi cincüce savaşlarından ibaret değil. Bazı şeyler yavaş yavaş unutturulmaya çalışılıyor. Her şeyden habersiz olanlarsa sorgulamadan, kendilerine öğretilenle yetiniyor. Sihir tarihi profesörünün kimsenin dinlemediği bir hayalet olması bile tarihi unutturmak, sıkıcılaştırmak için."

"Bakanlığın Hogwarts müfredatına karışmamasını anlayamıyorum. Çok fazla eksik var. En basitinden yakın tarihimiz bile anlatılmıyor. Mesela Sen veya Grindelwald. Bakanlık için 'kötü' olarak tanımlansa da sonuçta ortada bir savaş vardı ve bu savaşta öğrencilerin anneleri, babaları, dedeleri savaşıyordu. Bunları bilmeye hakları var."

"Bakanlık Dumbledore'a karşı bir hamle yapamıyor çünkü sihir bakanı buna karşılık Dumbledore'un bakanlığa aday olacağından korkuyor. Okul müdürü olarak kalması işine geliyor."

Harry gözlerini devirdi. Kimse Slytherin'i sevmezdi ancak hepsinin içinde gizli birer Slytherin yatıyordu. Güce ulaşmak için bu kadar hırs... Karşı durdukları şey, aynı zamanda da hayatlarını yöneten duygularıydı.

Zihninde dönen sohbet sırasında Draco ortak salona girmiş, çocuğu artık ona ait sayılan koltukta otururken görmüştü. Öyle ki, Harry Potter orada olmasa bile hiçbir öğrenci oraya oturmuyordu. Yanındaki büyük deri koltuklardan birine oturduğunda Harry Karanlık Lordla olan sohbetini bölüp ona bakmıştı.

"Ravenclaw'lı kızdan pek bir şey çıkacağını sanmıyorum. Belli ki verilen görevi yerine getirmiş o kadar. Öğrendiğim kadarıyla sıradan bir öğrenci, bir melez. Konuştuklarının aksine ailesi Dumbledore'a yakınlığıyla biliniyor. Kesinlikle bir ölümyiyen ya da karanlık taraftaki herhangi bir büyücü değil." Harry kafasını sallarken arkasına yaslandı.

"Bu konunun üstüne gitmeye gerek yok. Slytherinliler daha dikkatli olsunlar yeterli."

"Bir şey yapmayacak mıyız?"

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now