41

3.7K 279 230
                                    

Şimdiden özür dilerim :( , iyi okumalar...

*****

Gece yarısı, Hogwarts şatosu koridorlarda nöbetçi profesörler ve okulun hademesi Filch haricinde uykuya teslim olmuştu. Eylül'den beri kimse kuralları çiğnemeye cesaret edemediğinden, -ki birkaç yaramaz öğrencinin aldığı cezalar diğerleri için oldukça akılda kalıcı birer ders olmuştu- geceleri gizlice dolaşan öğrenci yoktu.

Albus Dumbledore, aylar önce ayrıcalığını kullanarak kaçtığı şatonun ücra bir köşesine cisimlendikten sonra, hızlıca ama dikkatle koridorları taradı. Ölmediği veya müdürlüğünü devretmediği için devasa şato hâla ona sadıktı, müdürü olarak onu görüyordu. Kaleyi kontrol etmek için gezinmesine gerek yoktu, hâla müdürlük yaptığı zamanlardaki gibi şato ona koridorlarda birilerinin varlığı gibi bazı basit şeyleri iletiyordu.

Karanlıkta öylece beklerken, kendisi için alınmış önlemleri aradı. Severus Snape Hogwarts müdürlerine verilen ayrıcalıkları biliyordu. Kendisini şu an müdürlük görevini üstlenmesine rağmen bu ayrıcalıklara sahip olmadığından, bu günün geleceğini öngörmüş olmalıydı.

Bulunduğu yere doğru yaklaşan adımları hissederken tereddüt etmeden cisimlendi, aynı zamanda hızlı denilebilecek bir şekilde müdürün odasına giden adımların da farkındaydı. Geldiğini fark etmişlerdi.

Paniğe dair hiçbir belirti göstermezken, bir kez daha cisimlendi. Her nasıl oluyorsa, yer değiştirdikten birkaç saniye sonra yeni yeri ifşalanıyordu. Şato ona ihanet etmezdi. Tıpkı tahmin ettiği gibi yeni önlemler alınmıştı.

Bir kez daha cisimlenirken, kendine itiraf etti. Alınan önlemin bu kadar başarılı olacağını düşünmemişti, anlaşılan karşısındakileri haddinden fazla küçümsüyordu. Ya da şatoya haddinden fazla güveniyor da olabilirdi. Sonuçta şu an dolaylı olarak kurucularından birinin soyundan gelenlerin kontrolündeydi, hatta ikisinin. Harry Potter ne kadar Slytherin hanesine ait hissetse de doğrudan Godric Gryffindor'un soyundan geliyordu.

Tekrar cisimlendi ancak bu kez olduğu yerde diğerlerinden daha fazla oyalandı. Nöbetteki ölümyiyenlerle resmen kedi köpek gibi yakalamaca oynuyordu.

Ölümyiyenler bulunduğu yere öncekilerden daha fazla yaklaşırken, bir kez daha cisimlendi. Bu kez ayaklarının bastığı yer şatonun rastgele bir yeri değildi. Diğerlerini tam tersi istikamete sürükledikten sonra, asıl hedefindeki kişinin odasının önünde belirmişti.

Yeni asasıyla, daha doğrusu mürver asaya sahip olmadan önce kullandığı eski asasıyla kapıya basit bir alahomora yaptı. Küçük bir 'klik' sesiyle birlikte kapı açılırken, ofisinde ödev kağıtlarını okumakla meşgul olan profesör başını kaldırarak gelen davetsiz misafirine baktı.

Gözleri şaşkınlıkla büyürken asasına uzanmaya çalıştı ancak hazırlıksız yakalanmıştı, masanın üzerindeki asayı tuttuğu an asa elinden fırladı. İhtiyar, Severus Snape'in yaklaşan adımlarını takip ederken ofise tamamen girip kapıyı kırılmaz mühürle kilitledi. Bu sayede ofise daha fazla davetsiz misafirin girmesini önlemişti.

Kendisine hâla şaşkın ve biraz da telaşla bakan adama dönerken yüzünde çoğu zaman takındığı sevecen gülüşü vardı. Yavaşça süzülerek profesörün yanına ilerlerken, kapının arkasındaki sesler artık kulaklarına ulaşabilecek kadar yakınlaşmıştı. Profesör, yerinden kalkmayı ve adama neden orada olduğunu sormayı denedi ancak bedenine söz geçiremiyor gibiydi.

İhtiyar, hâla oturan adamın omzuna elini koyarken asasını hafifçe sallayarak kırılmaz mührü bozdu. Kapı mühür kırıldığı an açılırken, iki adamın da cisimlenmeden önce gördüğü son şeyler kendilerine doğrultulan asa ve siyah gözlere ev sahipliği yapan telaşlı yüzdü.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now