35

4.5K 307 97
                                    

Karanlık Lord kahvaltı saatinde salona girince varisini koltukta oturmuş gazete okurken buldu. Göz ucuyla bakarken gazetenin Gelecek Postası olmadığını fark etti. "Ne okuyorsun?"

Harry bakışlarını gazeteden çekerken "Bir muggle gazetesi," dedi. "Yoldaşlık mugglelarla ne kadar iç içe diye kontrol ediyorum. Sihir dünyası kadar muggleları da takip etmeliyiz. Ölümyiyenler böyle bir konuda bocalayacağı için kendim yapmaya karar verdim. Gerçekten, düşmanını tanımak adına hiçbir şey bilmiyorlar."

Voldemort çocuğun iki konuda da haklılığını kabul ederken kahvaltı masasındaki yerine oturdu. Bunun üzerine Harry de gazeteyi bırakıp masaya yöneldi.

"Dikkatini çeken bir şey var mı?"

"Bir hafta önce başbakanın savunma ve içişleri bakanlarıyla toplantı yapması dikkatimi çekmeli mi?" Elbette dikkatini çekmişti, başbakan halkına yansıtmasa da kesinlikle bakanlarını uyarmıştı.

"Mugglelar arasında ajanımız yok. En kısa zamanda birkaç üst düzey yetkiliye imperius yapmalıyız."

Harry başını sallarken adamın düşüncelerini takip ettiğinin farkında olduğundan konuşmadı. İmperius lanetinin fark edilme risklerini uzunca tartışmaları gerekecekti çünkü lanet mugglelarda daha fark edilir olabilirdi. Ayrıca eğer yapacaklarsa, kontrol altına alacakları kişiyi kendileri seçmeli ve kesinlikle bir ölümyiyene yaptırmamalılardı.

Safkanlar muggle yaşantısından çok uzaktı, mutlaka iz bırakırlardı ve bunu bir yoldaşlık üyesinin anlaması kötü olurdu. Muggle sevgileri yüzünden kirli kan olarak adlandırılan Weasleyler bile onların yaşantısı hakkında hiçbir şey bilmiyorlardı.

Neyse ki ölümyiyenlerin liderleri birer melezdi ve ne kadar memnun olmasalar da Hogwarts'a çağırılana kadar mugglelarla yaşamışlardı.

"Hermione'ye kalede kalmayı teklif etmek istiyorum." dediğinde daha çok soru soruyordu.

Voldemort varisine kısa bir bakış attı. "Bunu konuşmaya bile gerek görmemiştim. Tabi kendisi de isterse isterse, ailesinin yanında kalmak isteyebilir."

Cisimlenmek muazzam bir büyü olabilirdi ama Harry kızın her gece dünyanın diğer ucuna gitmesini istemiyordu.

"İkna edebileceğimi düşünüyorum." demekle yetindi.

Öğleden sonra yapılacak toplantıdan önce gece malikaneye geri dönen oğlundan olanları öğrenen Lucius Malfoy, ayrıyetten konuşmak için kaleye geldi. Zaten söylemesi gereken başka şeyler de vardı.

Lordunun izniyle salona girdiğinde olması gerektiği gibi, önce dizlerinin üstüne çökerek efendilerini selamladı, sonra yine lordunun izniyle ayağı kalktı.

"Olanları duydun mu, Lucius?"

"Draco'dan öğrendim, lordum. Söylediklerinden anladığım kadarıyla mugglelarla işbirliği yapıyor olabilirler. Bayan Granger'ın adresi dediği gibi bakanlıkta kayıtlı değil hatta iz sürülmemesi için eski kayıtları da sildirmiştim."

"Birini sorguladık. Tahmin ettiğimiz gibi Yoldaşlıktan çıktı. Dumbledore adresi nereden bulduğunu diğerleriyle paylaşmamış. Ayrıca muggle başbakanının bakanlarıyla konuştuğunu da biliyoruz. İhtiyarın başbakanla işbirliği yaptığı çok yüksek bir ihtimal, hatta neredeyse kesin." Harry kısaca açıklarken Lucius Malfoy ona dönmüştü. Düşüncelerini dile getirmekten çekinmedi.

"Bayan Granger'a karşı böyle bir hamle yapılmasının nedeni size ulaşmak veya gözdağı vermek olabilir, prens. Anladığım kadarıyla çok geç fark edilmişler, saldırmak için yeterince vakitleri olduğunu düşünüyorum."

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora