18

6.3K 368 377
                                    

Kalabalık peronda Hermione'yi ararken pek çok ölümyiyenin ona bakıp gerilmesinden keyif alıyordu. Varis Slytherin'le göz teması kurup hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmak onları zorluyordu. Efendilerine karşı saygısızlık yapmış gibi hissediyorlardı.

Harry Potter'ın ölümyiyenler tarafından kabullenilmesi zor olmamıştı. Neredeyse Karanlık Lord kadar güçlü olan sihri, varis olarak seçilmesini mantıklı kılıyordu. Aurası öyle güçlüydü ki, insanda diz çöküp itaat etme isteği uyandırıyordu. Zaten ölümyiyen olmalarının en etkili nedeni Karanlık Lordun adeta 'bana itaat edin' diyen sihriydi. Böylesine büyük güçlerin önünde diz çökmek özellikle Slytherinliler için büyük bir onurdu. Zaten güce duydukları hayranlık değil miydi onları Slytherinli yapan?

"Harry!" Sonunda aradığını bulduğunda, daha doğrusu aradığı kişi onu bulduğunda bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi.

"Hermione, seni arıyordum."

"Ben de öyle, Slytherinlilerin bakışlarını takip etmek oldukça işe yaradı." Kızla beraber gülerken trene yöneldiler. Slytherin öğrencilerinin onlar için boş bıraktığı kompartımana girip yerleştiler.

"Bu gerçekten garip hissettiyor." Harry kızın söylediği şeye omuz silkti.

"Boş yer olmasaydı onları yerlerinden edecektim. Böylesi daha iyi oldu."

Kıza tatilin son günlerini ailesine ayırması için zorladığından uzun süredir görüşememişlerdi. Haliyle Severus Snape'in getirdiği haberleri konuşma fırsatları olmamıştı.

"Yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörü Remus Lupin oldu."

"Profesör Lockhart'ı sen ifşaladın değil mi?" Cevap olarak sırıtarak göz kırptı. Elbette azkabana girmesi için gerçekleri ifşalayan kendisiydi. Lucius'un bakanlıktaki konumu sayesinde Lockhart'ı Veritaserum içirerek sorgulatmak çok zor olmamıştı.

"İyi olmuş, sahtekarlığı bırak beceriksizin tekiydi. Lupin'in profesör olmasının Sirius Black'le bir ilgisi var mı?"

Harry 'sen nereden biliyorsun' der gibi bakınca kız göz devirdi. "Gelecek Postasını ben de okuyorum."

"Severus'un dediklerine göre Dumbledore Sirius'un kaçtığını öğrenince teklif göndermiş. Sanırım Lupin'i onu Hogwarts'a çekmek için kullanacak."

"Biz bir şey yapacak mıyız bu konuda?"

Uzun süre, Remus Lupin ve Sirius Black hakkında konuştular. Harry kıza çapulcular hakkında bilmediği şeyleri anlattı. Lupin'e gerçekleri söyleyip söylememekle ilgili tartışırken sohbetleri trenin durmasıyla bozuldu. Camlar yavaş yavaş buz tutarken odanın ısısı düşmeye başladı.

"Ruh emiciler..."

Karanlık Lordun zihnine fısıldadığı kelimelerden sonra kaşlarını çatarak ayağı kalktı. Ruh emicilerin çocuklarla dolu bir trenin etrafında ne işi vardı?

Soğuk gittikçe artarken kompartımanın kapısında siyah bir gölge belirdi.

"Harry... Neler oluyor?"

"Ruh emiciler. Arkada kal Hermione onlarla ben ilgilenirim."

Kompartımanın kapısını açıp koridora çıktıktan sonra kızın çıkmaması için kapıyı tekrar kapattı. Karşısında havada süzülen varlığa kaşlarını çatarak baktı.

Ruh emiciler karanlık varlıklardı. Büyücülerin mutlu anılarıyla beslenir, onları umutsuzluk ve karamsarlığa mahkum ederek delirtirdi. Ancak her karanlık varlık gibi Karanlık Lorda sadakatle bağlıydılar.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Where stories live. Discover now