Gerçek sekreterin kaçırılması bilerek haftasonuna denk getirildiğinden hiç kimse şüphelenmemişti. Hermione'nin dediğine göre kimse sekreterde bir davranış değişikliği sezmemişti.

"Cumartesi günü, önceden belirlediğimiz sekreteri kaçırarak dikkat çekmemek için gerekli bilgileri edindik. Hermione dün sabah muggle savunma bakanının sekreteri olarak çalışmaya başladı. İlk izlenimlerine göre kimsenin sekreterin garip davrandığıyla ilgili bir düşüncesi yok. Bakanın iki haftalık programı elimizde ancak bizi ilgilendirecek bir toplantı veya faaliyete rastlamadık. Aynı zamanda, özellikle başbakanın sekreterine ulaşarak programını ele geçirmeyi hedefliyoruz. Şimdilik bu kadar..."

Harry'nin bilgilendirmesinden sonra Lord bakışlarını Lucius'a çevirdi. O konuyla ilgili konuşulacak fazla bir şey yoktu, Hermione işe yarar bir bilgi getirene kadar beklemeleri gerekiyordu. "Yoldaşlık ne durumda, Lucius?" diye sordu.

"Sabah erken saatlerde Hestia Jones'la konuştum, lordum. Dumbledore'un iki gün önce Almanya'yla temasa geçtiğini ve işbirliği teklif ettiğini söyledi. Dünki tuzak onun işbirliğini sağlamlaştırmak adına yaptığı bir öneri olabilir."

Harry çatık kaşlarıyla Lucius'un lafını kesti. "Bunu daha erken haber verseydi dün tuzağa düşmeyebilirdik, Jones'un orada olmasının nedeni bize hamleleri önceden bildirmek." diye sertçe konuştuğunda birkaç onaylar mırıltı Prens'in dediklerine katıldığını belli etti.

"Bu konuda onu uyardım." diye sakince konuştu Lucius. "Ancak anlaşılan ihtiyar hamlelerini Yoldaşlığa yaptıktan sonra anlatmayı tercih ediyor. Dün akşam saatlerinde yaptıkları toplantıda bahsetmiş. Jones gece nöbeti olduğu için ancak sabah nöbetten sonra yanıma gelebildi."

Harry göz devirme isteğini bastırırken Dumbledore'un tedbirlerine içinden küçük (!) bir küfür gönderdi. Tuzakta onlarca ölümyiyen yaralanmıştı ve ölenler vardı!

"Terbiyeli bir çocuk ol Harry..." diye alay eden babasına küçük bir bakış attı. Karanlık Lord, ölümleri umursamazdı. Savaşlarda her zaman kayıplar olurdu ve birkaç asker, savaş sırasında ölebilirdi. Hepsi bunları göze alarak savaşıyordu.

Harry de böyle düşünebilirdi, eğer çatışma bir tuzak olmasaydı. Şu durumda bir hamleye karşı yenilmiş sayılırlardı ve bu Remus'un ölümüyle birlikte ikinci yenilgiydi.

Harry ölümyiyenin devam etmesi için "Jones başka ne dedi, Lucius?" diye sordu.

"Dumbledore sadece Almanya'yla görüşmekle kalmamış, birçok ülkeyle temasa geçmiş. Geri dönüşler hakkında fazla bilgisi yok ancak aldığı cevapları tahmin etmek zor değil. İhtiyara Grindelwald'u yenmesi sayesinde Avrupa'da oldukça saygı duyuluyor. Adını bu sayede tüm dünyaya yayabildiği için, başka bir karanlık lorda karşı savaş söz konusuyken herkes ona ve gücüne güveniyor."

Grindelwald, Harry'nin aksine göz devirmesine engel olmadı. Elli yıl önce eski dostuna yenilirken gerçekten ne düşünüyordu ki? Hayal kırıklığı ve ihanetten başka bir şey değildi. Bu onu hırslandırmalıydı, yenilmesi tamamen saçmalıktı. Şimdi de bu saçmalığın getirileriyle uğraşmak zorundaydı.

"Bir hamle yapmalıyız, öylece beklemekle yetinemeyiz. Bu üst üste ikinci." derken Dumbledore'a karşı yenilgilerinden bahsediyordu.

"Zaten bir hamle yaptık, Harry. Sadece şimdilik farkında değil." derken kızıl gözler yeni vezirine çevrilmişti.

Harry bakışlarını karşısındaki adama çevirirken Dumbledore'un ve sihir dünyasının bu durumu öğrendiğinde ne tepki vereceğini düşündü.

Gözünde canlanan birkaç ihtimal keyfini fazlaca yerine getirirken keyifle arkasına yaslanarak konuşulan diğer konuları takip etmeye başlamıştı.

Slytherin Varisi (Harry Potter AU)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu